"Her başlangıç bir son demektir."
BÖLÜM YİRMİ ÜÇ: YENİ YENİ VE YENİDEN
Hiçbir insan asla kusursuz olmazdı. Her insanın bir kusuru, bir hatası olurdu. Konuşamamak benim kusurum değildi, bu benim hayat mücadelemde ki imtihanımdı. Hayat yarışında doğru yolda mı yoksa yanlış yolda mı olduğum hakkında bir düşüncem yoktu. Yanlış yoldaysam düzelmeyi, doğru yoldaysam sonuca bir an önce varmayı tüm dileklerimle arzuluyorum.
Kısıtlı zamanım vardı. Sabrım taşıyor, ellerim karıncalanıyor ve sürekli koşturup duruyorum. İnsanların iyiliğini isteyen bir kızdım ben. Etrafımdaki insanlar için kendimden vazgeçecek kişiydim. Olumsuz düşünceleri, olumlu hale getirmek için elimden geleni ve belki de fazlasını yapmayı umuyorum. Hiç kazanamadım. Kazançlarım kusurlarımla sona erdi ve bu sefer kazanacağımdan eminim. İş yokuşa sürüklenirse de geriye kimseden parça kalmazdı.
"Her şeyin iyi gideceğinden o kadar eminim ki. Umutlarım lal olmadan bu yarışı kazanmalıyım. Siz ne düşünüyorsunuz?"
Hakan Bey manidar bir gülümseme gönderdi. "Eminim sonuca başarıyla ulaşacaksın, Mahru. İyi düşünürsen iyi olur. Bunu sakın unutma. Eksikliklerin kusurun olmadığını anlamalısın. Beni anlıyor musun?"
"Elbette." derken tebessüm ettim. Dudaklarım yukarı kıvrıldığı anda parmaklarımla oynuyordum. "Bu konu hakkında tonlarca kavram oluşturdum ben. Çevremde ki insanlar beni seviyor, bana değer veriyor. Eksiklerimin yolumu tıkamasına izin vermeyeceğim. Değişmek için çabalıyorum."
"Değişme." dedi kesin bir dille.
"Nasıl?" Kaşlarım merakla havalandı.
"Çevrende ki insanlar sana değer verip seviyorsa, seni sen olduğun için sevmiştir. Ek olarak başka şeyler yapman sadece kişiliğine etki edecektir. Kendini değiştirme, bu sağlık problemleri oluşturabilir."
"Kıyafetlerim..." dedim ellerimi üzerimde gezdirirken.
"Dış görünüş aldatıcıdır, Mahru." Bana tatlı bir gülümseme eşliğinde baktı. "Sana baktığımda dalgalı saçlarını, makyajını ya da iş kadını profilini çizen kıyafetini görmüyorum. Ben karşımda ki insanlara bakarken içlerini görmek isterim. Kafanda kurduğun düşüncelerini ve seni ağlatabilen herhangi bir durumu."
"Sizce değiştim mi?"
"Sanmıyorum." dediğinde hafiften kıkırdamıştı. "Senin şimdi ya da ileride değişebileceğini sanmıyorum. İnsanlar kendini değiştirir ancak bunu kendi istiyorsa yapmalıdır. Karşıda sana bakan insanları kafanda somutlaştır ve sadece kendine odaklan. Kendin için hareket edersen her şey daha kolay olacaktır."
"Bunca şey..." Durduğumda yutkundum. "Her şey Ateş için. Kendi özünü benimsemesini istiyorum. Tedavi için kendisinin açılmasını istiyorum. Baskı uygulayarak üzerine gitmek istemiyorum."
"Doğru bir adım attın." İlk defa uzaklaşmamı doğru bulan birisi olmuştu. Ardından kaşlarını çattı. "Ancak bu uzun sürerse doğru dediğim şey yanlışa çevrilecektir."
"Nasıl yani?"
"Ateş seni gerçekten seviyor mu yoksa diğerlerinden farklı olduğu için sana hayranlık mı duyuyor, bunu anlayacağız. Hayranlıksa sadece asla sana gelmeyecektir. Etrafında dolanabilir ancak sonunda sana geldiğinde ya da bir doktora, geçmişini dökmeyecektir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAL EHVENİŞER
ChickLitSessizliğin esaretine mahkum kalmış bir kız, geçmişin sisli hayalleriyle mücadele ederken ona uzanan ilk yardım eline sımsıkı tutunacaktı. Kişiliklerinin kurbanı olan yaralı adam masumiyete hayran kalıp, sessizliğine ses olarak bütün ehvenişerlikle...