"Ait olduğum kişiyi eziyorum her şeyi fark ettiğimde."
BÖLÜM YİRMİ ALTI: KIRIK PARÇALAR
Yerin dibine gömülüyordu cesedim. En derindeydim. Tüm uğultulu sesler kulaklarıma dolarken bir sigara dumanı gözlerimi kör ediyordu sanki. Canım sıkkın ruhum daralıyordu. Gülün güzelliği yavaşça sönüp gidiyordu. Çiçeğe su vermiyorlardı. O yoksun kalmıştı ve artık soluyordu.
Onu söyledikleri yalanlarla öldürmüşlerdi.
Belirsizlik onu mahvetmişti.
Bir taş fırlattım denize. Taşımı yuttu deniz. Ellerim boş, ruhum bilgilere aç kaldı. Neden verdiğim her şeyin sonunda karşılıksız öylece boşluğa atılı halde kalıyordum? İnsanlar bencil olmamalıydı. Bencil olsalar da yüzüstü bırakmamalıydı masumları.
Kalmıştım ortada. Kimse beni görmüyordu. Duymuyordu.
Ayaklarımı ıslatan suyun yüzeyi ayağımı her sallayışımda dalgalanıyordu. Kendi yüzümün dışında tepemde dikilen kişinin de yüzünü fark ediyordum. Kaç gün geçmişti? Kaç hafta? Günlerden neydi? Ayın kaçıydı? Boşluğa öylece serpilmiştim ben. Kimseyi fasrk edemiyorum.
"Bugün evde mi kalacaksın?"
Ses çıkartmadım.
Alkın yavaşça bedenini yanıma yerleştirdi. Sudan uzak dururken kıyafetlerinin kuru kalmasına özen gösterdiğini fark ediyordum. Konuşacaktı ve konuşması hiç hoşuma gitmiyordu.
"Kimseyle iletişime geçmiyorsun Mahru. Bir şeye mi sinirlendin? Olay eğer hala Cemreyse merak etme. O gün seni Kurayla gördüğünde biraz asabı bozuldu o kadar. Bir anda konuştu işte. Takılma ona."
İç geçirdim.
"Yakında evleneceğim. Cemreyle uzak kalmayın. Konuşun hatta düğün alışverişine filan çıkın. Ben anlamam ama siz yaparsınız. İyi anlaşıyorsunuz."
Elini zemindeki elimin üzerine koydu. "Beni üzüyorsun. Hakan Bey'in yanına gitmedin. Dil terapistin telefonlara bakmadığını söylüyor. Ne yapmaya çalışıyorsun?"
Başımı iki yana salladım.
Kimseyle konuşmak istemiyordum. Düşünmeliydim. Çok fazla düşünmeliydim. Cemre'nin dedikleri. Yaptığım hatalar ve doğrular. Her şeyi en başından anlamalıydım. Düşünmeliydim.
Hayatımı yerine oturtmalıydım.
"Ateş üç haftadır burada. Evini değiştirmiş. Merkeze yerleşmiş..." Ses çıkartmadım ama kıpırdandığımı gördüğünde devam etti. "Senin bıraktığın terapilere o devam ediyormuş. Sanırım iyileşmek için adım atıyor."
Gülümsedim ve onunla konuştum. "İyi."
Homurdandı. "Onunla görüşmeyecek misin?"
Başımı olumsuzca iki yana salladım.
"Neden? O seni sordu. Nasıl olduğunu merak ediyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAL EHVENİŞER
ChickLitSessizliğin esaretine mahkum kalmış bir kız, geçmişin sisli hayalleriyle mücadele ederken ona uzanan ilk yardım eline sımsıkı tutunacaktı. Kişiliklerinin kurbanı olan yaralı adam masumiyete hayran kalıp, sessizliğine ses olarak bütün ehvenişerlikle...