9

1.2K 126 105
                                    

Evdeki ağlama seansları bittikten sonra rahatlamak için güzel bir duş almıştı Seungmin.

"Hadi bakalım Seungmin kendine gel minik kızına yemek yapmalısın."

Mutfağa doğru adımlamış ve dolaptan birkaç parça sebze ve et çıkarıp güzel bir haşlama yapmıştı.

Yemeği ocağa koyup evi toparlamaya başladığında telefonu çaldı.

Ekrada Chan beyin numarası göründüğünde açmak istemişti ama külüstür telefonu bunu engelledi.

"Hadi ama şimdi mi? Yapma bana bunu."

Telefonu eline birkaç kez vurmuş ve tekrar denemişti.

Açılmıştı.

"Merhaba Chan bey."

"Merhaba Seungmin bey kısa kesicem Eun mi'ye yarın için izin veriyorum cumartesi zaten ek dersler veriliyor biliyorsunuz. Babası ile güzelce vakit geçirmesini istiyorum."

"Teşekkürler Chan bey çok gerek yoktu aslında ama yine de sağ olun."

Telefonu kapatıp mutfağa yemeği kontrol etmeye gitmişti.

Pişen yemeğin tadına bakıp altını kapatmıştı. Tam da o anda kapı çalmıştı.

Kimin olduğunu düşünmeden kapıyı açtığında iki beden aynı anda ona "Sürpriz!" diye bağırmıştı.

Seungmin şaşkınca kalakaldı.

"Sizin ne işiniz var burda."

"Eve geldik babacım."

Minik kız babasına öpücük atıp içeri girdiğinde Hyunjin'in elini tutup içeri çekmişti.

"Selam bebeğim? Kocana bir öpücük yok mu?"

Hyunjin muzip bir şekilde konuşup dudaklarını öne uzatmıştı.

Seungmin kaşlarını çatarak kelebekler uçan karnını önemsemeden yüzünü buruşturup hyunjin'in dudaklarına vurmuştu.

"Ne saçmalıyorsun sen."

Hyunjin dudaklarını büzüp üzgün bir tavır takınmıştı.

"Biraz ciddi mi olsan hyunjin."

"Üff yaa peki." diyerek küçük kızının yönlendirmesi ile salona geçmişlerdi.

"Uu ev çok güzel."

"Eun mi yemek hazır bebeğim hadi gel."

Seungmin mutfaktan seslendiğinde salondaki ikili birbirlerine bakmışlardı.

Sadece biraz da olsa yiyebilecekleri bir mideleri olup olmadığını kontrol etmeye çalıştılar.

Hyunjin Eun mi'nin karnına dokunup başını iki yana salladı.

"Sanırım daha fazla yiyemezsin minik fare."

"Baba yememiz gerek Seungmin babam bizi keser."

"Hadi bakalım bir kez şansımızı deneyelim, atla."

Arkasını döndüğünde minik kızı sevinçle sırtına atlamıştı.

İkili gülerek mutfağa girdiğinde Seungmin ikisine bakıp gülmüştü.

"Hadi geç bakalım."

Hyunjin üstüne de alınarak masaya oturdu.

Eun mi babasının elinde sadece bir tabak görünce gözlerini kısıp konuşmuştu.

"Babacım, hyunjin babama da tabak koyacaksın değil mi?"

Seungmin gözleri büyürken kızının haklı olduğunu düşüp bir nevi de kıvrılmaya çalışıyordu.

"Ahh tabii ki de koyucam. Alışkanlık olmuş her zaman ikimiz olduğun için fazlalık geldi baban."

Hyunjin tüm lafı üzerine alınıp onurla başını sallamıştı.

"Kesinlikle fazlalığım."

"Baba söyleyecem söyleyecem unutuyorum. Saçların çok güzel ayy."

Hemen babasının yanına gidip saçlarını okşamıştı.

Seungmin tabakları masaya koyup ikiliye baktı.

"Hadi yemeğinizi yiyin."

İkili tedirgin bir şekilde birbirine bakıp yemeğe dönmüşlerdi.

Yavaşça yemeğe başladıklarında Seungmin bir gariplik olduğunu sezmişti.

"Niye bu kadar yavaş yiyorsun babacım."

"Iı bilmem yiyorum işte."

Seungmin ikiliye bakıp arkasına yaslanmıştı. Kollarını karnında birleştirip tek kaşını kaldırıp baktı.

"Dökülün."

"Baba gerçekten bir kerecik oldu."

"Seungmin bilerek olmadı gittiğimizde yemekler bizi kendine çekti."

Hyunjin ve Eun mi birbirlerine baktıklarında ikisi de aynı şeyi düşündüklerini anlamışlardı.

Seungmin'in önünde eğilip "Affet bizi lordum." demişlerdi eskiden olduğu gibi.

Seungmin yandan hafif sırıtıp ciddi kalmaya çalışmıştı.

"Madem ikiniz de geleceksiniz bana söyleseydiniz. Size daha lezzetlilerini kendim yapardım."

Hyunjin ve Eun mi birbirlerine bakıp güldüklerine akıllarında bu konu hakkında olan konuşmaları gelmişti.

"Hii, Eun mi biz ne unuttuk?" demişti telaşla.

"Ne unuttuk baba?" dedi Eun mi de aynı şekilde.

Hyunjin eli ile Seungmin'in görmeyeceği şekilde yüzünü kapatıp işret etmiş ve sonra dudaklarını oynatıp 'pasta' demişti.

Eun mi tek elini başına koyup kafasını iki yana salladı.

"Neyse artık yarın." dedi göz kırpıp.

Eun mi de iki gözünü birden kırpıp tatlı bir ifade bırakmıştı.

Odadakiler gülmüştü.

"Neyden bahsediyordunuz bilmiyorum ama benim ile ilgili olduğunu anladım. Cezalısınız bu tabaklar bitecek yoksa sonuçları kötü olur başlayın."

Seungmin ne kadar yumuşamak istemese de eskisi gibi olan ailenin sıcaklığını bozmak istememişti.

Bir süre katlanabileceğini ummuştu.

geçiş bölümü şöyle bi ben seungmin bakış açısıyla yazdım ya bu fici woejoeneoeeıns başında seungmin bakış açısıyla ama devamı 3. kişi anlatımıyla yazmışım owjepeıeğejdlmln sonra hepsini 3. kişi yaptım bu bölümlük mazur görün ama belki böyle de devam edebilir

ve hyunjin'e bahane buldum

hyunjinden özür dileme köşesi

özür dileyin cucuktan

şimdi bir önceki bölüme bir yorum geldi nasıl tanıdı hyunjin'i diye şöyle ki gittiğinde eun mi yeni okula başlamştı yani bir şeyleri anlayabilecek hatırlayabilecek yaştaydı 6 7 civarı işte bu şekil

never again/hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin