never again/hyunmin

16

"Ama hani hep birlikte gezecektik!"

"Babacım, Seungmin baban çok yorgunmuş. Daha sonra gideriz."

"Ama ben bugün istiyordum."

Üstümü giyerken minik kızımın isyanı güldürmüştü.

Odadan çıktığımda birbirine girmiş ikilinin yanına gittim.

"Hah bir daha de bakalım." Hyunjin eli Eun mi'nin karnında iken kızı bacakları arasında sıkıştırmıştı.

"Hayır." demişti kıkırdayarak.

"Bunu sen istedin küçük hanım." demiş ve ellinin altındaki kızı gıdıklamaya başlamıştı.

Ne olduğunu anlamasam da gülüşmeleri beni de güldürmüştü.

"Ben hazırım, hadi çıkalım."

Hyunjin biraz istemezce yüzüme bakarken Eun mi "Yaşasın!" diye bağırmış ve yanıma koşmuştu.

"Gidiyoruz, yee! Hadi gezelim babalarım."

Eun mi Hyunjin'i koltuktan kaldırıp çekiştirmiş ve ardından yanıma getirmişti.

Boşta kalan eli ile de benim elimi tutup kapıya ilerlemişti.

"Babacım sakin ol bi' tamamen hazırlanalım biz de."

"Üff Hyunjin iyisin işte, seni bekleyemem kırk saat daha."

"Ne olmuş 5 dakika daha bekleseniz şu saçlarıma bak bu şekilde mi çıkayım insan içine."

Kollarımı göğsümde birleştirip iğnelercesine baktım.

"Neden kendini beğendirmen gereken kimse yok."

Hyunjin gözlerini kısmıştı.

"Bu tuzağ'a düşmeyeceğim. O bakışlar beni caydıramaz."

Koşarak içeri gittiğinde gülüp başımı iki yana salladım.

Minik kızımın yanına eğilip omuzlarından tuttum.

"Evet nereye gitmek istersin bakalım?"

Düşünceli bir şekilde mırıldandı.

"Imm, alışveriş merkezi olabilir ama hayır, Hyunjin babamla gittik zaten. Imm lunaparka gidelim mi?"

Birden biz düşünürken Hyunjin odadan koşarak geldi.

"Gençler aklıma ne geldi. Su parkına gidelim mi?"

Eun mi'nin gözleri büyümüştü. Yaz ayındaydık ama burda havanın hiçbir zaman aşırı sıcak olduğu söylenemezdi.

Kazak da giysen, tişört de giysen aynı işe yarıyordu.
(bunu bana ilk okulda sınıfımdaki koreli arkadaşım söylemişti. cümle tamamen aynısı maşallah okulumuz uluslararası gibiydi aynı japon koreli rus ırak mısırlı bile vardı yani uluslar arası şampiyonalarda bile bu kadar ırk yoktur oehoeejdkensken)

"Olmaz Eun mi hasta olur."

"Baba!" demişti yine yavru köpek gibi masum masum bakıyordu.

"Hadi ama Seungmin kapalı bir parka gideriz. Kırma bizi."

"Saat 1'e geliyor."

"Tamam hadi hazırlanalım hemen. Bolca eğleniriz."

"Saat 7'de işe gidicem."

"Babacım bir günlük izin alsan olmaz mı?"

Biraz düşündüm. "Ahh sizinle ne yapıcam ben. Çabuk mayonu bul hadi. Koş."