28

756 70 34
                                    

Minho'yu bir kafeye davet etmiş ve konuşmak istediğimi söylemiştim.

Onu bekliyordum.

"Özür dilerim beklettim ama kafeden çıkamadım."

Nefes nefese gelip önüme oturmuştu.

"Minho... sadece bir şey konuşmak istiyorum seninle."

"Tamam konuşalım bir sorun mu var? Hyunjin ile mi ilgili."

"Hayır, hayır değil. Sadece bu olanlara bir son vermem gerek."

Kaşlarını çatmıştı.

"Daha düzgün bir üslupla söylemem gerekiyordu özür dilerim. Yani aramızdaki bazı şeylerin farkındasın ve bu nedense kendimi bok gibi hissetmeme neden oluy-"

"Dur bir saniye bekle."

Neden lafımı kesmişti ki o kadar da konuşma hazırlamıştım kaç saat.

"Ben, Seungmin bu olanların hepsi çok hoşuma gidiyor ama seni de anlıyorum. Eğer rahat değilsen yolları ayırabiliriz ama sadece arkadaş olamaz mıyız?"

Gülümsetmişti.

"Sadece arkadaş, lütfen."

Gülümsemişti benimle birlikte.

Ayağa kalktı ve elini uzattı.

"Bu güne kadar yaşananlar gerçekten güzeldi. Sana daha çok bağlanmadan bir şeyler konuşmamız güzel oldu." dedi ve güldü ama gülüşünün altında bir şeyler vardı.

Sorgulamayacağım. Elini tuttum ve ayağa kalktım.

"O zaman görüşürüz. Arkadaşım."

Selamlaştıktan sonra da birlikte kapıya doğru ilerlemiştik.

Minho ile birbirimize baktık bir süre. Gözleri dolmuştu ama gülümsüyordu. Neden mutlu gibi geliyordu.

"Üzgün değilim Seungmin. Gerçekten sana kapılmadığım için mutluyum."

Gülümsedim ben de gözlerimin dolduğunu hissettim.

Onun da gözünden bir damla yaş süzüldüğünde başını önüne eğip burnunu çekmiş ve bana bakıp sarılmıştı.

Hala gülüyordu.

"Kendine dikkat et."

"Neden ömür boyu gidiyormuş gibi konuşuyorsun."

"Minho gidiyor Seungmin. Kim gelir bilmiyorum ama senin tanıdığın Minho gidiyor. Gelmeyecek de bir daha. Üzülme olması gereken bu. Hadi görüşürüz."

Arkasına bile bakmadan hızla arabasına binip uzaklaşmıştı.

İçim rahattı ama kalbim hiç geçmeyen bi acıyla savaş veriyordu her zaman odluğu gibi.

En azından rahatlamıştım. Üzerimdeki yük hafiflemişti.

Telefonum titrediğinde gelen mesaja baktım.

Minho...

Şimdi olmadı Seungmin
Şimdi olmadı ama olacak
Belki bir sonraki hayatımızda
Belki de hiç
Sadece unutma
Çok özelsin
Benim için çok özelsin

Mesajı okurken gülümsememe engel olamamıştım.

Bir umut Minho

Telefonumu cebime attım ve eve ilerledim.

Eun mi beni bekliyordu.

...

"Baba, babam halletmiş biliyor musun? Koreye geliyoruz. Temelli. Tüh be Fransızcamı da geliştiremedim."

"Bebeğim baban biliyor ya. O sana yardımcı olur pratik yaparsınız beraber. Ayrıca çok sevindim. Bundan sonra hiç ayrılmayacak mıyız yani?"

Kaşlarını kaldırdı.

"Ayrılmayacağız. Hwanglar ve Kim Seungmin yeniden bir arada."

Program sunuyordu ama kahkaha atmıştı.

"Beğendim bu ismi kapımıza mı assak. Hwanglar ve Kim Seungmin'in evine hoş geldiniz."

Dediğimle gülmüştü.

Kapı çalmıştı. Venden önce koşup kapıyı açtı ve babasının kucağında geri döndü.

Dün gece Hyunjin gelmişti ve aramızdakileri bir bardak kahve ve güzel bir sohbet ile halletmiştik.

Bizim evliliğimiz bitmiş olabilirdi ama aileydik biz.

Hwanglar ve Kim Seungmin olarak devam edecek bir aileydik.

Sonumuz ne olacak bilmiyorduk ama her şeyin üzerinden hep birlikte gelecektik.

Hyunjin ile evliyken belki anlaşamıyorduk ama biz artık birbirini çok iyi tanıyan iki arkadaştık.

Arkadaş olmamız ikimiz için de daha iyi ve güzeldi.

En azından birbirimize saygı duymayı öğrendik.

Evliliğimizde başaramadığımız tek şeyi ayrı düştüğümüz ilk anda öğrenmiştik.

Tanrıdan tek dileğimde bundan sonraki hayatımızda hiçbir hatamızı asla tekrarlamamamızdı.

Dileklere inanmazdım ama belki bu sefer olurdu bir umut olacağını inanıyorum.



Benden bu kadar bitti son yether
bu kdardı

benden beklenilen bir son değil ve ben özür diliyorum ama o kadar karman çorman bi hal aldı ki

Hyunjin ve seungmin'i bir araya getirmek istemiyorum

2min de yapasım yok olabilecek e iyi sınu yapmaya çalıştım batırdım ben ya şu son 5 6 bölüm battı yani

Her beyse dikkat edin kendinize

never again/hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin