10

1.2K 126 73
                                    

Çocuklar yemek yedikten sonra sofrayı toplamaya koyuldum. İkilinin içerden gülüşme sesleri geliyordu.

Bir kez de olsa olanları düşünmeyi bırakıp anı yaşamak istiyordum ama yaşadıklarım gözlerimin önünden film gibi akıp geçiyordu.

Gerçekten hyunjin'i affetmeyecektim, ne gibi bir nedenden dolayı gitmiş olabilir ki? Beni, kızımızı bırakıp gitmesinin nedeni ne?

İçerdeki sesler kesildiğinde sabahki görüntü geldi gözümün önüne, birbirine sarılıp ağlayan iki minik.

Gözlerim dolmuştu. Kendimi artık umursamazken, kızını bırakıp gidecek kadar ne olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Bulaşıkları yerleştirdikten sonra tezgahı temizlemeye başladım.

"Yardım lazım mı?"

Duyduğum sese cevap vermek istemiyorum.

Ne zaman yardım almıştım ki ondan. Şimdi de almazdım tabii.

"Doğru sen her şeyi tek başına yapabilirsin. Kızımıza bunca zaman çok güzel bakmış ve eğitmişsin. Bugün bol bol sohbet ettik de yaşına göre fazlasıyla olgun."

Son cümlesi ile belimi dolayan iki kolla kalbim yerinden çıkacak gibi hissettim.

Sıkıca sarılıp kafasını boynuma yaslamıştı. Aman tanrım, gerçekten çok özledim.

"Seni çok özledim." demişti düşüncem ile aynı anda. Sesi boğuk ve titrek çıkmıştı. Hayır, ona karşı yumuşamak istemiyorum.

Gözlerimi sıkıca kapatıp belimdeki kolları ayırmıştım. Tezgahı tamamen silip içeri adımladım.

Eun mi'nin uyuduğunu fark ettiğimde onu kucağıma alıp odaya götürdüm. Yatağa yatırıp üzerini sıkıca örttüm.

Kapı açılıp kapanma sesi duyduğumda hyunjin'in gitmiş olma ihtimalini düşündüm.

"En azından tekrar gitme." diye fısıldadım.

Eun mi'nin saçlarına ufak bir öpücük kondurup sessizce odadan çıktım.

Eve göz ucuyla baktığımda hyunjinden hiçbir iz olmadığını fark ettim.

İçime acı saplanırken mutfağa doğru ilerledim. Ocağa kahve suyu koyup tezgaha yasladım dirseklerimi, yüzümü avuçlarım arasına alıp ovuşturdum, ağlamamak için zor duruyordum.

Su kaynayınca bardağa döküp doldurdum.

Balkonda biraz oturmak rahatlatabilirdi belki.

Balkona doğru adımlayıp kapıyı açtım. Gördüklerim şaşırtmıştı.

Yerdeki mindere oturmuş parmakları arasındaki sigarayı dudaklarına götüren bir hyunjin beklemiyordum.

Bir dakika sigara mı?

"Gittiğini sanmıştım." dedim ağlamamak için zor tuttuğum sesimle.

Sigarayı tekrar eline alıp ciğerlerine çektiği zehirli dumanı dışarı vermişti.

"Bir daha asla tekrarlanmayacak... Bence güzel bir söz."

Kızarmış gözleri ve burnu ile bana bakmıştı. Gözleri dolsa bile kızarırdı.

Burnumu sesizce çekmeye çalışıp yanındaki mindere oturdum. Uzak kalmak istemiyorum aslında. Sadece kalbim kırık.

"Sigaraya mı başladın."

Biraz durup bana döndü dumanı yüzüme üfledi.

"Yapma sigaranın kokusunu bile sevmediğimi biliyorsun."

never again/hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin