25

577 73 48
                                    

"Öncelikle hanımefendi lütfen panik
yapmayın-"

"Beyefendi, tek başına ne yaptığı da belli değil-"

Tam bir şey söyleyecekken Minho eliyle beni durdurdu.

"Bu kafe 7/24 kamera ile kayıt yapıyor hanımefendi. Lütfen kayıtları inceleyelim."

Minho kıza eliyle içeriyi işaret etmişti.

"Ben o kızın da gelmesini istiyorum kaçıp giderse eğer."

"O a-" Minho yine bölmüştü beni.

"Tabii efendim."

Bunu Eun mi ye gerçekten yapmayacaktı değil mi?

Kızımı suçlamayacaktı.

"Seungmin bey?" dedi eliyle çağırmamı işaret ederek.

Sakince yanına gittim ve elinden tutup bir şey demeden onların arkasından içeri yürüdüm.

Kızıma sonsuz güvenim vardı.

Kamera kayıtlarını izlemeye başladığımızda Eun mi sessizce sordu.

"Baba ne oluyor."

Beklemesini işaret ettim.

Tek bildiğim şey kızın haksız çıkacağıydı.

"Bakın ayağa kalkıyor." dedi kızın arkadaşı.

Monitöre yaklaştığımda Minho sakin olmamı istercesine elimi tutmuştu.

Titreyen vücudum daha da kasılmaya başladı.

"Baba ne oluyor?" dedi Eun mi ve aynı anda kız bana döndü.

"Baba mı? Hah susup başınızı önünüze eğmenizden belliydi. Kızınızın hırsız olmasını kabullenemediniz değil mi?"

"Hadd-"

"Baba ben hiçbir şey çalmadım. Ne oluyor burda."

Eun mi korkarak ağlamaya başladığında hızlıca yanına gitti.

Sıkıca sarıldığımda hıçkırarak ağlıyor ve yapmadığını söylüyordu.

"Baba ben yapmadım ben hiçbir şey yapmadım. Baba..."

"Hanım efendi küçücük çocuğu bu duruma düşürmenizi gerçekten yakıştıramadım. O lavaboya gidip gelmiş ve yerine geri oturup içeceğini içmiş. Siz de geri dönüyorsunuz cüzdanınızı çıkartıp para alıyorsunuz. Bakın para araya düşüyor. Gerçekten hiç yakıştıramadım. Dikkatsizliğiniz yüzünden küçücük kızı ve babasını ne kadar zor durumda bıraktınız."

Minho saygıyla kızı azarlarken mahçup duruma düşmüştü.

Eun mi hala ağlıyor ve bir şey yapmadım diyordu.

"Baba bana inanıyorsun değil mi?"

Önüne eğildim ve yanaklarını sıkıca tuttum.

"Kendime bile güvenmem ama sana güvenim sonsuz babacım asla yapmayacağını biliyorum."

Genç kız konuşmamız bitince hemen yanımıza geldi.

"Çok ama çok özür dilerim senden. Ben masaya geldiğimde bana çok garip bakmıştın. O yüzden paramı da bulamayınca senden şüphe ettim. Çok özür dilerim tatlım. Kendimi nasıl affettirebilirim."

Genç kız gerçekten mahçup görünüyordu.

"Çok özür dilerim efendim." demişti benim de önümde eğilerek.

"Ben sana sadece, birkaç ay önce su parkında gelip babamla resim çekilmiştiniz ikiniz yine. Yüzünüz sadece çok tanıdık geldi ve o yüzden size baktım."

never again/hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin