ALEDA 2 || Mor Şehrin Koruyucuları

A.M.Ş.K || 5.Bölüm

~ALEDA'DAN~

Mühür odasına doğru ilerlerken bir çift gözün üzerimde olduğunu hissediyordum. Hafif arkama baktığım da prensin pür dikkat beni izlediğini gördüm. Gerçekleri öğrenmeden durmayacaktı. Ben sadece bir iyilik yaptım ve bu iyiliğin bedeli de ondan gitmekti. Ben de gittim. Derin bir nefes alıp mühür odasına girdim. Diğerleri de peşimden girdikten sonra hemen koltuğa oturdum. Birkaç saniye sonra Sam gelince hızlı olması için işaret yaptım. Hemen yanı başıma otururken saçlarımı çektim.

"Mührü boynuma yap."

"Boyun tehlikeli."

Öylece suratına baktım. Beni anlamış olacak ki başını salladı. Boynumda acı hissederken gözlerimi kapattım. Acı gittikçe ağzıma sıçarken hiçbir şey yapamıyordum. Gözlerimi açıp derin nefesler almaya çalışıyordum.

"Az kaldı sabret." diyen Lucky'e baktım.

Sam konuştu. "Acı ona pek fazla işlemiyor. Onun için endişelenmeyin."

Gülmek istedim ama Sam'in boynumdaki elleri gülmemi engelliyordu. Birkaç dakika sonra boynuma dokundum. Bu biraz acı doluydu.

"Bünyen acıya iyi alışmış."

Konuşan prense baktım. Bir şey demeyip yerimden kalktım, benim ardımdan Austyn mührünü yaparken camdan dışarıya baktım. Tüm şehir buradan gözükürken camı açtım. Rüzgar sert bir şekilde yüzüme çarpıp saçlarımı savururken gülümsedim. Derin bir nefes aldım. Arkamı döndüğüm an Austyn ile burun buruna geldim, nefesimi tutup hemen geri çekildim.

"Arkamda olduğunu bilmiyordum."

"Sorun değil."

Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına koyup yanından geçtim. Sam bizi izlerken diğerlerinin nerede olduğunu merak ettim. Austyn odadan çıkar çıkmaz Sam elleri cebinde yanıma geldi.

"Hala birbirinizi sevdiğiniz o kadar bariz ki. Hala seni seviyor."

Tebessüm edip odadan çıktım. Kendi odama doğru ilerlerken kontrol bilekliğinden Cer' ile iletişime geçtim.

"Hemen odama gel."

Asansöre binip odamın olduğu katta indim. Odama ilerleyince karşıdan Cerelia 'nin de geldiğini gördüm. Beraber hızla odama girdik.

"Ne oldu Aleda?"

Gülümseyerek dolabımın kapağını açtım. Elime birkaç kıyafet alıp yatağa koydum.

"Seç ve giyin."

"Hepsi siyah."

"Ne güzel işte. Haydi ama!"

Bir tane kıyafet eline tutuşturup onu arkaya gönderdim. Tekrar dolabıma göz attığım da birkaç tane daha çıkarıp yatağa fırlattım. Birkaç tane de ayakkabı çıkarıp yatağın kenarına koydum. Derin bir nefes alıp arkamı döndüğümde Cer 'in giyindiğini gördüm. Elimi çeneme koyup kontrol ettim. Ona bakıp başımı iki yana salladığım da gülen suratı soldu.

***

Dudaklarıma rujumu da sürdükten sonra aynadan kendime baktım. Güzel gibiydim. Saate baktım, barın en yoğun olduğu saatler yaklaşmak üzereydi. Kontrol bilekliğimi ve kolyemi taktıktan sonra odadan çıktım. Koridorda ilerlerken Felix 'i gördüm. Gülümseyerek hemen yanına gittim ve koluna girdim. Islık çaldı.

"Leydim, bu ne güzellik?"

"Abartma Savaşçı alt tarafı biraz (!) özendim."

"Sanırım sayeniz de bu sefer yem olacak kişiler biziz."