ALEDA 2 || Mor Şehrin Koruyucuları

A.M.Ş.K || 12.Bölüm

~ALEDA'DAN~

Hepsi bana öylece bakarken omuzlaırmı kaldırıp indirdim.

"Ne, bana öyle bakmayın."

"Peki nereden buldun?" diyen prense döndüm.

"Jane sayesinde."

"Aaa, peki nerede şuan? Bir dakika, Jane'e nasıl ulaştın?"

Oflayıp derin bir nefes verdim.

"Birincisi bitkinin nesli tükendiği için onu tekrardan yaratacak olan biziz. İkincisi Jane ulaşmanın tek yolu ruhlar alemine gitmekti ve ben de gittim."

Hepsi suspus olmuş bana bakarken Austyn dudaklarını birbirine bastırmış ve tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. Tamam, şuan acayip çekiciydi. Başımı iki yana salladım.

" Altını çizmek isterim ki yaratacak olan biziz dedin. Acaba bu nasıl olacak.? "

Felix'e döndüm.

"Bizden kastım ben ve Cer... Bunu sadece toprak elementi yapabilir."

"Ama elementleri kullanamıyoruz."

"Evet, bu yüzden kısa bir süreliğine mühürleri etkisiz hale getireceğiz." dedim gülerek.

"Tabi mühürü etkisiz hale getirmek kendi kendine ölmek demek."

Hızla arkama döndüm. Sam kollarını birbirine dolaşmış bir şekilde bize bakıyordu. Hemen yanına gidip koluna girdim.

"Sam, bunun için de çözümüm var."

"Nedir madam?"

"Cer'in mührünü değil benim mührümü etkisiz hale getireceksin."

"KATİYEN KABUL ETMİYORUM ALEDA!"

Austyn birden bağırmasıyla irkildim. Etraftaki herkes biran durmuş bize bakarken önüme döndüm. Sam'in kolundan çıkıp yanına gittim.

"Biraz daha sessiz olur musun prens? Bağırman vazgeçeceğim anlamına gelmiyor."

"Evet vazgeçeceksin Aleda. Ben istemiyorum."

Derin bir nefes verip Cer'e döndüm.

"Toprak sen ve beniz Cer, şuan sadece senin kararını uygulayacağım."

Bir süre bana baktı.

"O zaman ben de mührümü etkisiz hale getireceğim."

"Hayır Cer, ölebilirsin. Mührünü etkisiz hale getirmeden yaparsan en fazla acı çekeceksin. Ki burada Luck devreye girecek, ona öğreteceğim bir büyü ile senin acını hafifletecek."

"Sen de ölebilirsin Aleda."

Ben o kadar şey söylerken o sadece bunu söylemişti. Derin bir nefes aldım.

"Pekala, o zaman sadece acı çekeceğiz."

"Bu da sizi ölüme götürür."

Bu sefer Lucky 'e döndüm.

"Hiçbir şey kabul etmiyorsunuz. Bir tanesinde karar verin artık. Bu yaratıkların masum insanları öldüreceğine ölmeyi tercih ederim daha iyi." dedim sinirle.

"Pekala, çocuklar sakin olun. Sizin için bir şeyler bulacağım. Bu akşam yemekten sonra burada toplanın."

Sam yanımızdan ayrılırken ben de burada daha fazla durmayacağımı anlayıp yanlarından ayrıldım. Hızla merdivenlerden üst kata çıkıp silah odasına doğru ilerledim. Kapının altından giden siyaj bir şey görünce kaşlarımı çattım. Yavaş adımlarla o tarafa doğru ilerledim. Yavaşça kapıyı açıp odanın için baktım ama bir şey yoktu. Geri çıkıp tekrar silah odasına ilerledim. Hızla el izimi girip içeri girdim. Kapıyı kapatıp etrafa baktım. Masanın üzerindeki sorunlu silahlara baktım. Bir tanesini sinirle duvara fırlattım. Kapının yanında Austyn 'i görünce derin bir nefes aldım. Kapıyı açıp içeri girmesini bekledim. İçeri girdikten sonra arkamı dönmem ile göz göze geldik.