A.M.Ş.K || 20.Bölüm

414 51 17
                                    

İyi okumalar ALEDA ailesi. :)

*
~ALEDA'DAN... ~

Bugün fazlasıyla enerjiktim ve doğrusu bu benim pek hoşuma gitmemişti. Saçlarımı kestiğim için miydi acaba? Ya da bugün prensten uzak duracağım için miydi? Bu son dediğime kahkaha atmak istemiştim ama yapmadım. Prensten uzak durmak en son isteyeceğim şey bile değildi. Karşıdan gelen Elena'yı görünce saçlarıma dokunmayı kestim.

"Günaydın efendim."

"Günaydın Elena, nasılsın?"

"Teşekkür ederim ve bugün harika gözüküyorsunuz."

Otuz iki diş sırıtıp "Teşekkür ederim. Alex ne durumda?"dedim.

"Alex düne nazaran daha iyi. En son kahvaltıya iniyordu Cerelia ile."

"Harika. Sen yaptın mı?"

"Evet efendim."

"Pekala, iyi çalışmalar. Bir şey olursa buralardayım."

Elena'nın bir şey demesine izin vermeden merdivenlerden indim. Ellerim tekrar saçıma giderken lanet okudum. Aklıma cehennem kraliçesi Adrienne gelmişti.

Sevgili sevgilimin biricik teyzesi...

Eminim ki Freya'dan çok daha iyi biriydi. Saçlarımı düzeltip yemekhaneye girdim. Sadece bir tane elma alıp ısırarak bizimkilerin yanına ilerledim. Yemekhanedeki bazı aptallar bön bön bana bakarken hangisine patlasam acaba diye düşünmeye başladım. Alex bizimkilerin yanında oturuyordu. Kafasını kaldırınca göz göze geldik. İçtiği suyu geri püskürtünce başımı iki yana salladım.

"Hey, günaydın millet."

Direk kendimi Luck'un yanına atınca bizimkiler de bana bön bön bakmaya başladı.

"Alt tarafı saçımı kestim bana öyle bakmayı keser misiniz acaba?" dedim.

Bakışlarım Alex 'e gitti.

"A-Aleda... Aman Tanrım çok güzelsin!"

Bu dediğine güldüm. Prens önündeki zeytini ona fırlatırken gülmeyi kestim.

"Hey sakin olun. Çabuk kahvaltınızı yapın da şehri aramaya çıkalım." dedim.

Lucky yağlı ağzıyla saçlarımdan öperken sinirden inledim. Hızla saçlarımı temizledim. Az önce şehri turlamaya demiştim değil mi? Hemen ayağı kalktım.

"A-Arkadaşlar bir sorunumuz var.!"

Hepsi bana  'ne' dermişçesine bakıyordu.

"Alex bize üç dört kişi daha getirdiler Anna gibiydi hepsi demişti. O zaman şuan hastane savaş alanı."

Alex anında gözlüğünü düzeltirken "Annem!" diye mırıldandı.

"Pekala! Derhal hastaneye gidiyoruz. Alex sen burada kalıyorsun!"

Alex itiraz edekken "Liderimi duydun!" dedi Luck. Hızla hastaneye bir kapı açıp içinden geçtim. Arkamdan diğerleride gelince etrafa baktım. Bu koridor boştu. Kaşlarımı çattım.

"Kimse bizi görmez. Rahat rahat hareket edebiliriz. Ancak, Anna gibi olanlar bizi görür."

"Felix, Cerelia ve Luck siz diğer taraftan gidin. Ben ve Aleda ise bu taraftan. Hastane girişinde buluşuruz."

Hepsi prensi onaylarken üçe iki ayrılmıştık.  Odalara baka baka ilerlerken bir odanın kan içinde olduğunu gördüm. "Prens?" dedim. Odaya girip etrafa bakmaya başladım. Sedyenin üzerinde orta yaşlarda bir kadın vardı. Kafası yan düşmüştü. Çenesinden tutup kafasını kendime çevirdim. Boğazı parçalanmıştı. Resmen yemek borusu dışarı çıkmıştı. Açık gözlerini kapatıp üzerini komple örttüm.

ALEDA 2 || Mor Şehrin Koruyucuları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin