A.M.Ş.K || 25.Bölüm

489 48 24
                                    

Hellooo. Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?

İyi okumalar!♥️

*

ALEDA'DAN...

Etrafa baka baka ilerlerken etrafa bakınıyordum. Sanırım şehir yavaş yavaş rengini açıyordu. Her ölen düşman da bir ton açılıyordu. Vanessa bizi bodruma götürürken bakışlarımı ona çevirdim. Onu öldürebilirdim. Sam ve Luck onu konuşturmuştu, liderinin adını bilmiyordu. Bildiği tek şey etkisi altında olması. Konsey başkanı Vanessa'yı nereden bulmuştu? Ya da Vanessa mı onu bulmuştu? Birinin kolumdan tutmasıyla düşüncelerden çıktım. Tutan Felix idi.

"İyi misin?"

"Evet, sadece bilmiyorum." Dedim bıkkınlıkla nefes verirken.

Vanessa birden durunca biz de durduk.

"İşte buranın altında." Dedi.

Gösterdiği yere baktığımda bir rögar kapağıydı. Kaşlarımı çattım. Ne yani, bodrum dedikleri yer bu rögarın altı mıydı?

"Bizi kandırmıyorsun değil mi Vanes?" diye prense katılıyordum. 

"Hayır, bana güvenin." Deyince kahkaha attım.

"Aşırı komik bir kızsın." Dedim .

"Beklemeden devam edelim." Dedim hemen. Hızla rögarın kapağını açtım. Aşağı inen bir merdiven vardı. Hemen inmeye başladım. Leş gibi kokuyordu. Burnum yanarken etrafa baktım. Karanlıktı ama uzaktan gelen bir ışık vardı.  Benden sonra diğerleri de inerken Vanessa'yı yanıma alarak ilerlemeye başladım. Ne olacağını bilmediğim için hepimize koruma kalkanı yapmıştım. Bir ses duyunca hızla durup arkama baktım. Hiçbir şey göremeyince önüme döndüm.

"Ne kadar uzaklıktalar sizce?" Diyen Luck'a döndüm.

"Yanımızda da olabilirler."

"Size söylemem gereken bir şey var. Onlar görünüp kaybolur, dikkatli olmanız lazım. Yüzlerinde de maske var, değişik bir maske. Şimdiye kadar hiçbirinin yüzünü görmedim. " Diyen Vanessa'ya bakmadan ilerlemeye devam ettim.

"Onlara ihanet ettiğin için seni öldürecekler..." Dedim.

Vanessa birden durunca biz de durduk. Ona döndüm.

"Beni koruyacaksınız değil mi?" Dedi.

Sesi titremişti. Onu koruyacak mıydım?

"Tabi ki hayır, Thomas 'ı öldürmeden önce düşünecektin!" Dedim ve ilerlemeye devam ettim.

Cerelia yanıma gelirken tebessüm edip önüme döndüm. Işık gittikçe çoğalırken gözlerimi kapatıp açtım. Ejderha gözümü hissederken açmam ile gölgeler görmeye başladım.

"Austyn, ejderha gözünü aç!"

Austyn dediğimi yapıp mavi gözlerini ortaya çıkarırken bana baktı.

"Gördüklerim-"

"Evet, dikkatli olun. Cerelia, Felix, Luck arkamıza geçin."

"Korkmuyorum desem yalan olur." diyen Cer idi.

"Kılıçları hazır edin."  Dememl ile  üçü birden çekmişti.

Önümüze birden bir ordu belirince hızla önümüze ve arkamıza bir bariyel yaptım. Kaşlarımı çattım. Kimdi bunlar? Ne biçim şekilleri vardı? Normal insan gibiydiler ama, yüzlerinde değişik bir şey vardı. Kimisinin ağzında demirden yapılmış maske varken, kimisinin kafatasından burnuna kadar kapalı, kimisinin ise sadece elmacık kemiklerine bağlanmış hortum vardı. Tanrım! Neydi bunlar? İlk defa görüyordum böyle bir şey. Görüntünün tarifi imkansızdı.

ALEDA 2 || Mor Şehrin Koruyucuları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin