sürpriz sonlu bir bölüm sizlerle :)
Mutluluk artık senin gözlerin,
Mutluluk artık her sabah ki gülüşlerin,
Mutluluk adın, mutluluk sevgin,
Sen mutluluğun tanımı, ben onu yaşayan fani...-*-
Deniz kol düğmelerini takıp son kez aynada kendine baktı ve odasının diğer tarafında onu bekleyen Semih, Giray, Vildan’ın eşi Kürşat ve Serdar’ın yanına geçti. Serdar İle Semih karşı karşıya geçip, “Bir, iki, üç!” deyip “Ooooo!” diye bağırarak şampanyaları patlattılar.
Bardaklara doldurduklarında ilk Deniz kaldırdı kadehini, “O zaman bize!” dedi tokuşturarak.
“Ee dostum yeniden evli olmak nasıl bir duygu?” diye sordu Serdar adamın omzuna koyarak.
“İlk kez evleniyormuşum gibi heyecanlıyım zevzek herif!”Serdar başını sağa sola salladı, “Şu yüzüğü taktım,” dedi sağ parmağını göstererek. “Tamamen bilinçsizdim.”
“İçkiden olduğunu sanmıyorum,” derken yüzünü buruşturdu Semih.
“Tabii ki içkiden değildi. O günden beri nasıl evleneceğim, diye düşünüyorum, ben düşünürken adam ikinci kez evleniyor.”
Deniz kaşlarını kaldırdı, “Dört yıldır kızla aynı evdesin Serdar, çok konuşma da bas artık nikahı!”
“Emredersin patron.”Deniz sabırsız bir şekilde dudağını ısırıp sağa sola baktı, “Ne zaman hazır olur ki acaba?”
“Gidip soralım!” dedi Giray göz kırparak.
Serdar parmağını şıplattı, “Sessiz sessiz odaya sızalım bence.”
“Süper bir fikir. Hadi!”*
Kızlar çatı katında sabahlıkları ile müzik açmış eğleniyorlardı. Sahra’nın sabahlığının arkasında ‘Deniz’in Gelini’, kızlarının sabahlığının arkasında ‘Deniz ile Sahra’nın melekleri’, Sinem ile Vildan’ınkinde ‘Sahra’nın deli görümceleri’, Sude ile Sera’da da ‘Sahra’nın cadı eltileri’ yazıyordu. Odalarının kapısı çalınınca Sinem gidip açtı ve açtığı an Serdar, Deniz ve Semih yine aynı anda şampanyaları patlatıp, davul zurna eşliğinde içeri girdiler.
“Heyyy!” diye bağırıp, mendil sallayan Serdar Sinem’i karşısına alıp oynarken, Deniz Sahra’yı belinden yakaladı ve dibine kadar çekip “Gelinim ne zaman hazır olur acaba?” diye sordu. “Çok özledim.”
“Deniz, burada olmamanız gerekiyor.”
“Benim senin yanından bir an bile ayrılmamam gerekiyor. Depresyona giriyorum, geriliyorum ve sinirlerim bozuluyor.”
“Ah romantik manyağım benim,” diyerek dudağına uzun bir öpücük bıraktı.
Semih ve diğerleri de onların etrafında yuvarlak yapmış bağıra bağıra şarkıyı söylüyordu. Serdar ile Deniz de arada ıslık çalarak kızlara alkış tutuyorlardı.“Aşk ile Allah Allah...
Vur defe vur zile yallah!
Cihan da böyle yanıyor yansın
Yosmam salla!Deniz, “Hadi kızlar!” diye bağırıp, ıslık çalarken, kızlar deflerini sallamaya başladılar.
Salla (salla) salla (salla) gül memeler çağlasın!
Salla (salla) salla (salla) yer yerinden oynasın!
Salla (salla) salla (salla) gül memeler çağlasın!
Salla (salla) salla (salla) yer yerinden oynasın!”
(Sezen Aksu – Rakkas)Bir süre eğlendikten sonra kızlar “Hadi beyler, gelinimizi giydireceğiz!” diye söylenip onları dışarı atarlarken Deniz Sahra’nın kulağına eğilip, “O ipleri çok sıkı bağlamasınlar, bir kaç saat sonra bizzat çözeceğim, zoru sevmem bilirsin,” dedi fısıldayarak ve göz kırpıp çıktı odadan.
Sahra elini kalbine koyunca kızlar “Oooo!” diyerek kadına manidar manidar baktılar. “+18 yayına mı girdi abim?” dedi Vildan.
Sahra’nın yüzündeki aptal gülümseme silinip, ciddileşti, “Çok ayıp Vildan aa...”
“Aa aaa onlar edepsizler, ayıbı bize düştü.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHRA ÇÖLÜ * İKİNCİ ŞANS SERİSİ IV - FİNAL
RomanceBir yürek bir çok kez inanır karşısındakine... Ama bir kere aşık olur... Bir yürek binlerce kez şans verir kendine... Ama bir kere o çarpıntıya kapılır... Bir deniz... Bir çöl... Bir gün bir araya gelir Ve işte her şey de tam o anda başlar... Birbir...