Sen benim kaderim,
Alnıma yazılan aşk yazımsın...
Sen benim yüreğim,
Geleceğime atılan tek imzasın...-*-
Sera sağa sola giderken Semih bir köşede durmuş sadece onu izliyordu. En sonunda Deniz’e onu işaret etti. Deniz de hemen anlamış ve kadının yanına gitmişti.
“Sera otur istersen.”
Sera elini saçlarından geçirdi ve ofladı, “Ne içime sığabiliyorum, ne içimi boşaltabiliyorum. Boğulacak gibiyim Deniz. Oturamıyorum!” dedi acıyla.“Tamam, ama Seren emin ellerde, yanında kardeşi var ve...” diye bastırarak devam etti sözüne, “Karnında senin bu endişeni, üzüntünü sonuna kadar hisseden iki küçük melek var. Hadi onları da kendini de üzme de otur.” Serdar’a döndü, “Serdar şu sulardan birini uzatır mısın?” dedi kadını arkadaki koltuklardan birine oturtarak.
Serdar hemen getirmişti suyu, Deniz de suyu açmış ona içirmişti. Sera gülümsedi ona, “Teşekkür ederim.”
“Rica ederim.”Sonra uzaktaki kocasına baktı, “Ben onun kalbini kırdım.”
“Eminim kırılmamıştır. Senin stresini senden iyi anlıyor.”
Sera başını sallayınca Deniz Sahra’nın yanına dönmüştü. “Hayatım sen de eve mi gitseydin? Yoruldun.”
“İyiyim ben Deniz, Seren bir çıksın da iyi olduğunu göreyim, giderim zaten. Kızlar da perişan oldu.”Deniz ileride Faruk ile sohbet eden kızlarına baktı, “Valla hiç de şikayetçi gibi durmuyorlar maşallah!” dedi sinirle. “Bak bu çocuklardan ben çok kıllandım Sahra ve bu çok tehlikeli bir sezidir. Uzak dursunlar kızlarımdan.”
Sahra gözlerini devirdi, “Ay aşkım sana inanamıyorum. Fındık kadar kızları kıskanıyorsun.”
“O fındık bahçesini sincaplar basarsa ileride gösteririm ben sana.” Gözlerini kıstı, “Amaçsız Scrat seni!”
“Deniz!” dedi kadın uyarır gibi.
“Tipi de benziyor ha. Onun da mesela filmde ne işi var bütün seri anlamadık. Bunun da burada ne işi var anlamıyoruz.”
“Tamam sevgilim, sus artık. Anneleri duyacak kadın yanlış anlayacak ya, çok ayıp.” Sahra elini alnına koymuş telaşla adamı susturmaya çalışıyordu.“Oğlun olsun, sana ‘banane anne ya’ dediği her şeyde elin kızına ‘peki aşkım’ desin, anlarsın beni. Şekil A ben. Bak kaç haftadır cumartesi gecelerim senle dolu diye çiftliğe gitmiyorum.”
Sahra saçını arkaya attı ve yutkundu, “Ne-ne şeyi var, alakası şimdi bunun konumuzla. Bir kere benim oğlum annesini asla kırmaz ve hep gelir yanıma.”Deniz alayla başını sağa sola salladı, “Ya he he, bu kaçıncı masal... Sen hiç karısının sözünden çıkan adam gördün mü? Şekil A ben... Sen ne desen yapıyorum. Bak Semih’e, kadının gözlerinin içine bakıyor bir kere ona baksın diye. Hah...”
“Benim oğlum sana çekmeyecek Deniz, hele amcasına hiç çekmeyecek!” diye sinirle söylendi.
“Yok kime çekecek. Bakkal Rüstem’e mi? Ha öyleyse sıkıntı vardır o işte yani...”
“Kes sesini edepsiz!”Uzun süren bir bekleyişin ardından sonunda doktor da bitkin bir şekilde çıktı kapıdan. Hepsi öne doğru çıkmış, Semih hemen gelip Sera’ya güç vermek için omuzlarından tutmuştu.
“Operasyonumuzun gayet başarılı geçti Sera, ama tabi uzun ve zorlu bir süreç bizi bekliyor. Bu süreçte senin ve eşinin duruşu çok önemli. Ona güç vermeniz, destek olmanız gerekiyor. Güçsüz olduğu anlar olacak, sizden alacak gücünü. Ağlayacak, siz dik duracaksınız ki o aciz olmaması gerektiğini anlayacak. Bende hep onunla olacağım.”Sera gözlerini acıyla yumdu, “Anlaşıldı Yusuf, çok teşekkür ederim.”
Yusuf onun omzuna vurdu, “Rica ederim. Bu arada çok şanslı, abisi ona çok güzel güç verdi. Hiç ağlamadı.”
Sera gözyaşları içinde Sena’ya dönüp, gülümsedi. Doktor da kadına bakmış, “Merak etmeyin o da çok iyi. Hiç bir sorun yok,” dedi ve kadına bir kere daha bakıp, yanlarından ayrılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHRA ÇÖLÜ * İKİNCİ ŞANS SERİSİ IV - FİNAL
RomanceBir yürek bir çok kez inanır karşısındakine... Ama bir kere aşık olur... Bir yürek binlerce kez şans verir kendine... Ama bir kere o çarpıntıya kapılır... Bir deniz... Bir çöl... Bir gün bir araya gelir Ve işte her şey de tam o anda başlar... Birbir...