Daha küçücük bir bebekken dünyaya gözlerini açtığında yalnızlığa mahkum edilmişti ama yinede ayakta durmayı başarmıştı.
O, Tony Stark'ın Camelia'sı,
O, Şebek Clint'in bal böceği,
O, annesi yerine koyduğu Natasha'nın biricik kızı,
O, abisi yerine ko...
Rumlow ve yanındaki iki asker binanın balkonuna çıktıklarında havada toplanmış gaz bulutunu gördüler. Rumlow bu görüntüyle sırıttı. "Burada"
Kaçmak için bağla bağladıkları ip sayesinde büyük arabanın içine bindiler. "Rumlow biyolojik silah almış"
"İlgileniyorum"
Natasha üzerinde olduğu motoru sertçe yere iterek indi ve adamın yere düşmesini sağladı. O diğer askerlerle uğraşırken Iris koşarak arabaya binmek üzere olan adamı kapıya tekme atarak bayılttı. Birden bir kolun boğazına dolanmasıyla sertçe dirseğini arkadan adamın yüzüne geçirdi. Kol gevşedi ama kendisini bırakmadı. Bu sefer tekmesini bacağına geçirirken adamın dağılan dikkati sayesinde kolunu ters çevirdi ve kurtulmayı başardı.
"Kendini geliştirmişsin Iris"
Iris cevap vermeden karnına yumruk attı ama sertçe çekilen saçlarıyla hamlesi bir işe yaramadı. Onu bayıltmak için elini boynunun arka kısmına vuracaktı ama Rumlow'un "O türden biri değilim artık!" demesiiyle arabanın içine fırlatılması bir oldu. Rumlow elindeki bombayı kurup arabanın içine attı ve üst kapağı kapattı. "Bomba geliyor"
Arabadaki iki adamda harekete geçerek Iris'e karşı atak yaptı. Iris düştüğü yerden ayaklarını kaldırarak adamın suratına geçirirken diğerininde silahını alarak yüzüne vurdu. Bombanın patlamasıyla birlikte iki askerle beraber dışarıya fırladı. "Iris!"
Natasha ona doğru koşarken Iris yoğun dumandan dolayı öksürüyordu.
"Sam? Askeri araçla kuzeye doğru gidiyor"
...
"Onca olan şeyi düşünürsek yine de yakışıklı gözüküyorum"
"Kim tuttu seni?" dedi Steve dizlerinin üstünde duran Rumlow'un yakasını kavrayarak. "Iris'İ tanıdığını biliyordu... Eski dotun, Bucky"
"Neyden bahsediyorsun sen?"
"Iris'İ hatırlamıştı. Tabi senden de bahsetti. Oradaydım bende. Gözleri falan dolmuştu. Beynini tekrar karıştırıcıya koyana dek"
Steve'in gözleri büyüdü. Bucky'i tekrar ele mi geçirmişlerdi?
"Bir şeyi bilmeni istemişti. Bana 'Rogers'a söyleyin..gitmemiz gerektiği zaman gideceğiz' dedi" Rumlow güldü. Aniden ciddileşen suratıyla elinin altındaki düğmeye götürdü parmağını. "Sende benimle birlikte gidiyorsun"
Steve geri çekilirken Rumlow düğmeye bastı. Tam patlıyacakken Rumlow'un bedenini saran kırmızı bir güç sayesinde şaşkın bakışlarını Iris'e çevirdi. Başı yere çarpmanın etkisiyle kanıyordu. Şakağından süzülen kan ile dişlerini sıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
