Daha küçücük bir bebekken dünyaya gözlerini açtığında yalnızlığa mahkum edilmişti ama yinede ayakta durmayı başarmıştı.
O, Tony Stark'ın Camelia'sı,
O, Şebek Clint'in bal böceği,
O, annesi yerine koyduğu Natasha'nın biricik kızı,
O, abisi yerine ko...
"Iris bu çok tehlikeli! Yaralısın ve ölebilirsin!"
"Onun canından önemli değil Clint!" dedi ve zorlukla koşmaya devam etti Iris. Arada sırada tökezliyor, nefes almak için bile durmuyordu. Yukarıya baktığında geçidin kapanmak üzere olduğunu gördü ve merdivenleri daha hızlı tırmanarak Stark kulesinin en tepedeki terasına çıktı. Terasın en köşesine geçti.
Durumu artık daha kötüydü. Gözleri daha fazla kararıyor ve başı dönüyordu. Üstüne üstlük kanaması çok daha fazlaydı.
Eğer DNA'sında olan güçleri olmasaydı çoktan ölmüştü. Ama güçleri az da olsa yaranın daha hızlı açılmasını engelliyordu.
Yinede bunu umursamadı.
Ellerine büyüsünü toplayarak onu geçide yönlendirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bugüne kadar kullanmadığı kadar güç kullanıp büyüsünü ellerine verdi. Kapanmak üzere olan geçidi biraz genişlettiğinde geçide doğru düşen Iron Man kostümünün içinde olan Tony'i gördü. Birazdaha güç harcayıp bir yandan geçidin kapanmasını engelliyor bir yandan da Tony'i bu tarafa çekmeye çalışıyordu.
Şu an hayatında ilk defa bu kadar güç harcıyordu ve Iris buna alışık olmadığı için bilinci yavaş yavaş kapanmaya başlıyor, ama Tony'i oradan çıkarana kadar da kendini bırakmayı düşünmüyordu.
Hem derinleşen yarası hemde bu kadar güç harcaması onu ölüme sürüklüyordu.
Tony'nin geçitten çıkmasıyla beraber geçitte kapanmıştı. Tony aşağıya düşerken Iris'in gözleri iyice kararmış ve bilinci tamamen kapanmıştı. Terasın en köşesinde olduğu için bedeni yüksek binadan aşağıya düşmeye başladı.
"Yavaşlamıyorlar!"
Bunu gören Thor ve Hulk aşağıya düşen iki bedenle havalandılar. Thor Iris'in ince bedenini tutarken Hulk da Tony'i tutmuştu.
Hulk, Tony'i yere sertçe indirdiğinde herkes bir kaç saniye uyanmasını beklemişti ama uyanmamıştı. En sonunda Hulk kükreyince Tony sıçrayarak uyanmıştı.
Herkesin yüzü gülerken Tony alayla konuştu. "Ne oldu? Kimse beni öpmedi değil mi?"
O sırada Thor'un kucağındaki Iris ile inip telaşla konuşmasıyla herkes doğruldu.
"Küçük Midgardlı uyanmıyor! Ne yaptıysam olmadı!"
"Ne demek uyanmıyor Thor!? Ona ne oldu!?" dedi Tony ve aceleyle kalkıp kızının yanına çöktü. Başını alıp dizlerine koydu.
Ölü gibi yatıyordu.
"Camelia aç o güzel gözlerini hadi! Lütfen güzelim aç gözlerini!"
Tony telaşla bağırırken bir yandan da dizlerindeki kızını sarsıyordu. Natasha dolu gözleriyle öylece kendi kızı gibi gördüğü Iris'e bakmak yerine hemen yanına çöktü ve nabzına baktı.
Nabzı varla yok arasında atıyordu.
"Nabzı çok yavaş!" dedi bağırarak Natasha. Karnında farkettiği yarayla elleri yumruk halini aldı.
"Yaralanmış."
Tony göz yaşlarını daha fazla tutamadı. Damlalar yanaklarına düşerken titremeye başladı.
Hulk eski formuna dönüp Iris'in yarasına pansuman yaparken Nat ve Clint de hem acılarını saklamaya çalışıyorlar hemde Tony'i sakinleştirmeye çalışıyorlardı.
Yarayı geçici süreliğine kapattıklarında Clint Jarvis'e quinjeti getirmesini söylemişti.
Yaklaşık 2 dakika sonra Quinjet önlerinde durduğunda Tony titreyen ellerini kızını kucaklamak için ona doğru uzatmışken Steve elini omzuna koydu. "İyi değilsin Tony. Bırak ben alayım."
Tony birşey diyemeden babasının dizindeki naif bedeni kucakladı Steve. Iris'in kafası geriye düşerken Steve boynu acımasın diye hafif hoplatarak başını kendi omzuna koydu.
Herkes Quienjete binerken Steve Iris'i sedyeye yatırdı. Kuleye gidene kadar Bruce Iris'e gerekli ilk müdahaleyi yapmış, jet kuleye indiğinde de Iris hemen medikal bölümünde ameliyata alınmıştı.
Tony hemen koltuğa çöküp başını ellerinin arasına aldı. "Hepsi benim yüzümden oldu. Onu koruyamadım."
Steve Tony'nin yanına çöküp elini omzuna koydu ve destek verircesine sıktı. "Senin suçun değildi Tony. Yaralı olduğu halde bize belli etmeyip savaşmaya devam etti. O biraz..."
Tony Steve'in sözünü hafif gülerek devam ettirdi."...inatçı"
"Evet."
"Küçükkende öyleydi. Happy ona cheeseburger almadığı zaman ona bir hafta boyunca küser, o bir hafta boyunca konuşmazdı. Hatta bebekken ilk adımlarını atmaya başladığı zaman sürekli düşüyordu. Ama o hiç pes etmedi. Düşerse hemen kalkıyor, tekrar yürümeye başlıyordu." dedi ve güldü.
"İnadı inattır-" dedi Tony ve duraksadı gülüşü solarken son cümleleri ağzından mırıltı olarak çıkmıştı.
"... yani önceden öyleydi. Demek ki hala öyleymiş."
Nasılsınız? İyisinizdir inşallah. Umarım güzel bir bayram geçiriyorsunuzdur.
