Selam canlarım. Bu iki günde sizi özledim valla. Bölümü atamadım çünkü bir tıkanma yaşadım. Hem kendi sorunlarım hemde aklıma bir fikir gelmemesi tuzu biberi oldu bunun.
Kusura bakmayın lütfen
Uzatmıyorum. İyi okumalar💕
"Iris sakın onu dinleme!"
"Ay parçam hadi bana bak. Sakın ona inanma"
Iris sanki ona ihanet etmek isteyen beyni yüzünden iradesine sahip çıkmakta zorlanıyordu. Nefes nefese kalmıştı ve gözleri'nin kırmızılığı gittikçe artıyordu. İstemsizce elini kaldırdı.
"Bu kadar yeter!" dedi ve çekicini Ultron'a fırlatarak onun paramparça olmasını sağladı. Iris kendine gelmiş gibi irkildi.
"İplere bağlıydım..ama artık özgürüm"
Iris'in vücudu titrerken Peter Iris'e doğru bir adım attı ama attığı gibi Iris geri çekildi. "Iris.." Iris geriye doğru bir kaç adım daha attı. "Camelia'm kendinde değildin. Ne yaptığını bilmiyordun. Sakın kendini suçlama tamam mı?" derken sanki kızının içinden neler geçtiğini tahmin ediyormuş gibiydi Tony.
Gözlerinin kırmızılığı sönerken ayakta duracak gücü kalmamıştı. Yere düşecekken onu tatan Bucky ile ona bile odaklanamadı. Herkes ona atılırken Natasha Bucky'e işaret verdi. Bucky kafasını sallarken kucağındaki Iris ile birlikte arkasını dönüp asansöre yöneldi. Natasha'da arkalarından giderken Tony'nun sesiyle ona kısa bir cevap verip yoluna devam etti.
"Nereye!?"
"Iris'İn dinlenmesi gerek"
"Bende geliyim"
"Şimdi olmaz Tony. Kafasını dinlesin"
Bucky ve Natasha Iris'in odasına girerken Bucky başını omzuna yaslamış, boş gözlerle eline bakan Iris'i her ne kadar istemesede yatağına yatırdı. "Üstünü giyinmene yardımcı olmamı ister misin bebeğim?"
Iris dalgınca kafasını iki yana salladı. "Pekala o zaman biz çıkalım. Sende kafanı dinle birtanem. Bir şey istersen hemen bir kat aşağındayım"
Iris sessiz kaldığında Natasha iç çekerek Iris'e hüzünle bakan Bucky'i kolundan tutarak kendisiyle birlikte dışarıya çıkarttı ve kapıyı kapattı.
"Onu yalnız bırakmamız ne kadar doğru Natasha!?"
"Bende onu öyle bırakmak istemezdim ama eminimki düşünmek istemeyecek ve uyumaya çalışacak. Sessizlik isteyecektir"
Bucky sıkıntılı bir nefes verip kafasını salladı. İkiside aşağıya inip diğerlerine açıklama yaptılar.
...
Iris birden uykusundan sıçrayarak uyanmıştı. Etrafa baktığında hala gece olduğunu anlamıştı. Birden önünde iki kırmızı nokta gördüğünde irkilerek doğruldu. "Kim var orada!?"
"Beni tanımadın mı Iris? Kırıldım" dedi ve karanlığın içinden çıkarak Iris'in karşısında dikildi. Iris kırmızı noktaların onun gözleri olduğunu anladığında yatağında geri geri gitti. "Nasıl girdin buraya!?"
"Yapay zekanız yokken pekte zor olmadı aslında" dedi alayla Ultron.
Iris aniden yataktan kalkarak ellerini ona doğru uzattı. Güçlerini kullanmaya çalıştı..
Ama olmadı.
"Güçlerini kullanamıyorsun sanırım ha?" dedi ve güldü Ultron.
Kapıya doğru koşup kapıyı açmaya çalıştı Iris ama açılmadı. Bu sefer bütün gücüyle kapıya asıldı ama kapı sanki mühürlüymüş gibi biraz bile yerinden oynamadı. Kapıyı yumruklayarak bağırmaya başladı. "Baba! Yardım et! Natasha! Yardım edin!"
"Seni kimse duyamaz burada Iris"
"Ne istiyorsun benden!?"
"Bana lazımsın Iris. Yaratacağım bedenim için lazımsın.."
Yatakta nefes nefese doğruldu. Iris Natasha'nın dediği gibi düşünmemek için uyumaya çalışmıştı ve zor da olsa uyumuştu. Ama bu sefer rüyaları onu rahat bırakmamıştı.
Tanrım ne saçma bir rüyaydı öyle.
"Sadece kabus Iris. Ultron burada değil" derken kendi kendine sürekli bunu tekrar ediyordu. Yataktan kalkıp camı açarak derin nefesler almaya çalıştı.
Uykusu kaçmıştı.
Ayaklarına patiklerini giyip üstüne de hırkasını alarak sessizce odasından çıktı. Babasının yanına gitmek istemiyordu çünkü o sürekli uykusuz kalıyordu ve uyanmasını istemiyordu. İki kat alttaki salona indi ve amerikan mutfağa girerek kendine kahve yaptı.
Elindeki kupayla beraber salondaki balkona çıkarak manzarayı izlemeye başladı. Ne kadar orada öylece durdu bilmiyordu ama arkasından gelen sesle irkildi.
"Kafa dinlemek için güzel bir yer"
Arkasını dönmeden gülümsedi ve cevap verdi. "Tavsiye ederim"
"O zaman seninle durmama izin var mı?"
"Tabiki buyrun bay Barnes"
Bucky gülümseyerek Iris gibi kollarını trabzanlara yaslayarak yüzünü manzaraya döndü. "Teşekkür ederim Bayan Stark"
Iris sessiz kalarak tebessüm etti. İkiside bir süre sessiz kalarak şehrin manzarasını izlediler. "Senin suçun değildi Camelia"
Iris sessiz kalmaya devam etti. "Kafan karışıktı. Ne yaptığını bilmiyordun..." bedenini Iris'e çevirdi Bucky. "Neler yaşadığını bilmiyorum ama eğer anlatınca rahatlıyacaksan ben her zaman burdayım Camelia"
Iris Bucky'e dönerek ona buruk bir gülümseme bahşetti. Ona dönmesiyle burun buruna geldiler. "Teşekkür ederim James"
"Uzun zamandır kimse bana James diye seslenmiyordu" derken kocaman gülümsüyordu Bucky. "Hoşuna gitmedi mi?"
"Hayır... çok hoşuma gitti. Bunu senden duyunca ismimi daha çok sevdim"
Iris inci gibi dişlerini gösterek güldü. Bu sırada yüzleri uzaklaşmak yerine daha çok yaklaşıyordu. Bucky gözleri Iris'in dudaklarındayken yavaş hareketlerle Iris'in elindeki kupayı alarak hemen yanlarındaki sehpaya koydu.
İkisininde gözleri kapanırken dudakları kavuştu. İkiside dudaklarını hareket ettirmiyordu sadece birbirlerine kenetlenmişti.
"Iris uyuma- Aman Tanrım! B-ben hiç bir şey g-görmedim! Gerçekten görmedim. S-siz devam edin lütfen"
Size bomba bir bölümle geldim!
Sizce gelen kim? WĞPPKJSJWPSJ
Biri Bucky ve Iris yakınlaşması mı dedi?
Nasıldı bakalım?
Bu arada 12k olmuşuz!🎉🎊
Vote sınırı: 40 oy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiraz Çiçeği | Stark Daughter
FantasíaDaha küçücük bir bebekken dünyaya gözlerini açtığında yalnızlığa mahkum edilmişti ama yinede ayakta durmayı başarmıştı. O, Tony Stark'ın Camelia'sı, O, Şebek Clint'in bal böceği, O, annesi yerine koyduğu Natasha'nın biricik kızı, O, abisi yerine ko...