70

1.1K 120 37
                                    

~Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin~

...

"İğneyi vuralım mı efendim?"

"Vurun"

"Emin misiniz? Bu çok riskli. İleride büyüh ihtimal-"

"Sana vur dedim doktor. İşini yap"

Iris, kolunda hissettiği acıyla yüzünü buruşturdu. Ardından bacaklarında da aynı sızıyı hissetti. Ağzından çıkan inlemeyle sesler kulaklarına uğultu gibi gelmeye başladı.

"Uyanıyor!"

"Uyut o zaman ahmak herif!"

Henüz tam açılmayan bilinci boynuna batırılan iğneyle birlikte yeniden karanlığa gömüldü.

...

Iris yavaşça gözlerini kırpıştırarak açtı. Beyaz ışık onu rahatsız ederken gözlerini kıstı ve etrafına baktı.

Bembeyaz bir odadaydı kendisi ve üstünde yattığı sedyeden başka hiç bir şey yoktu odada.

Kalkmaya çalıştı.

Ama kalkamadı..

Ellerini, ayaklarını, parmaklarını oynatamıyordu...

Gözleri dolarken kapı açıldı. Bu adamı tanıyordu.

Albert Allen.

Albert sırıttı. "Güzel torunum da uyanmış. Nasılsın bakalım?"

Iris kurumuş dudaklarını araladı. "Ne yaptın bana? Neden hareket edemiyorum?"

"Ah o mu? Pek önemli bir şey değil ya. Sadece seni bir süreliğine boynundan aşağı felç ettim"

Iris beyninden vurulmuşa döndü. "Ne?" Dudaklarından fısıltıyla çıkan kelimeyi duyan Albert keyiflenmişti. "Ne istiyorsun" dedi Iris dişlerini sıkarak. Albert ellerini arkasında birleştirdi. "Aynı annen gibi bir ucubesin Iris"

Iris sinirle kaşlarını çattı. "Ama..işe yararsın. Küçük çaplı bir araştırma yaptım ve güçlerini öğrendim. Ayrıca, bazı savaş videolarını izledim de gerçekten güçlüsün" dedi ve yüzündeki sinsi sırıtmayla Iris'e bir kaç adım attı. "Güçlüsün ama sen güçlerini kullanmayı bilmiyorsun maalesef. Ama ben sana hepsini öğreteceğim sevgili torunum, merak etme"

Kiraz Çiçeği | Stark DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin