Tenefüste yine kantine doğru yola çıktım fakat Kübra benimle gelmek istemedi. Ben de ısrar etmedim. Onunla şu an olan her şeyi konuşacak durumda olmadığım gibi ısrar edecek havada da değildim. Direk kantine yürüdüm. Kantinde bilgisayar odasının internetinin iyi çekmesi oraya gitme sebeplerimizden biriydi.
Tam içeri girmiş telefonumdan Wi-Fi'a uzanmıştım ki Berk'in sesi duyuldu. "Neden bana söylemedin?" dedi ve beni duvara doğru sıkıştırdı. "Afedersin?" dedim bi taraftan onu süzerek. "Neden bana az kalsın bi arabanın altında kaldığından söz etmedin?" "Sen... Nasıl öğrendin?" "Kübra söyledi. Sana inanamıyorum Katherine. Bu kadar mı değersiziz senin için?" " Benden bize geçtin öyle mi?" kafamı salladım. "Bi kere söyleseydim önce Tuğçe'ye söylerdim. Tamam mı? Sonra Görkem ve sana söylerdim." Berk kafasını iki yana salladı."Bunu bizden nasıl saklarsın?" "Olayı biraz abartıyosun Berk. Alt tarafı yere düştüm yani. Öyle düşün. Sadece omzum sarılı. Biraz sızlıyo o kadar, abartılacak bi şey yok yani. Tamam mı?" "Yine de söylemeliydin diye düşünüyorum. Ya şakadanda olsa sağ omzuna vursaydım?" "O zaman söylerdim tamam mı? Hem sen niye bu kadar taktın ki Berk?" deyip gözlerinin içine baktım. Cevap vermedi. Dönüp gitti. Görkem onun arkasından yanıma geldi.
"Sizin aranızda noluyo kank?" dedi. "Bişey sorcam Görkem, sen demiştin ya hani Berk senden hoşlanıyo diye," "Ee?" "Doğru muydu bu? Bana şaka falan yapmadın dimi?" "Ne şakası kanka ya. Senden hoşlandığına çok eminim. Yani öyleydi. Bi kere söylemişti hoşlanıyorum sanırım diye. Sürekli senin etrafında gezerdi. Ben de Kübra'yı görmek için onunla gelirdim tabi." Aklımdan ona şu sözde yeni sevgiliden bahsetmek geçti ama şimdi Kübra'dan söz açılınca bunun iyi bir fikir olmadığına karar verdim. "Sen nasılsın peki?" dedim. "Kübra'dan sonra mı? Unutmaya çalışıyorum. Ama her teneffüs görünce zor oluyo tabi ki." "Elimden bişey gelirse haber ver. Tamam mı? Berk'e dikkat et salakça bişey yapıp o kızı üzmesin." "Tamamdır abla." dedi Görkem. "Öyle akıllı ol." dedim, aynı anda da zil çaldı.
İkimizde de sınıflarımıza yürüdük. Tam sınıfıma girecekken o taş çocuğu yine gördüm. Hani şu iki gündür kestiğim? İşte o. Kapıda bir an duraksadıktan sonra gülümseyip içeri girdim. İçeri girdiğim an elimle yüzümü kapatım oha suratımı takındım. Taş. Yani, bildiğin taş. En azından kafamı dağıtabiliyordu.
"Kübra." "Efendim kanka." dedi Kübra. "Neden söyledin Berk'e?" "Kanka, ne bileyim. Onlar bilmiyo muydu ki?" "Hayır. Sadece sana söylemiştim." "Kanka pardon. Niye Berk seninle mi konuştu?" "Hıı, cuma günü olanlar hakkında konuşmak istediğini falan söyledi ama kanka boşver şimdi onu. Hiç gerek yok. Ben kalp esmer çocuk." deyip güldüm. Kübra "Ben kalp kıvırcık." "Shipledim." dedim. Kübra'nın suratı oh hell no halini aldı. "Sen shipleme. Kanka, sen shipleme nolur. Sen shipleyince ne olduğunu gördük." "Çıktınız ama Görkem'le sonuçta dimi?" dedim kaşlarımı kaldırarak. "Ayrıldık ama dimi?" dedi Kübra gözlerini kocaman açarak. "Yani biraz öyle olmuş olabilir." dedim sağa sola bakarak. Kübra güldü. "Olsun benim AÇ'm var. Kıvırcık'ım var."
Yerime yerleşirken aklımda doğum günüm vardı. Doğum günüm 13. cumaydı. Hemde o gece dolunay vardı. Ve ben 16'ıma basmıştım. Her şeyin başlangıcı olması için mükemmel bir zaman. Başıma gelen bütün şeyler doğum günümden sonra olmaya başlamıştı değil mi?
Bunlarla evde uğraşmaya karar verdim. Şimdilik derslerime odaklanmam gerekiyordu. Hocalar tabiki ikinci günden ders işlemeye başlamışlardı ve ben ikinci günden dersi dinlememezlik etmek istemiyordum.
Öğle arasında Görkem, Tuğçe, Berk, ben ve Kübra hep birlikte okulun bahçesinde buluştuk. "Ne yapalım?" diye sordu Tuğçe. Görkem, "McDonals'a gidelim." dedi. Berk, "Siz gidin. Benim sevgilimle buluşmam gerekiyor da." dedi sırıtarak. "Demek öyle." dedim. "Bizi ekiyosun demek?" dedi Kübra. "Defol, defol." dedim. Berk gülümseyip yanımızdan ayrıldı. Tuğçe, "Bence Berk'i takip edelim." dedi. Kübra, "Sevgilisini de öğrenmiş oluruz." Görkem, "Oooooo, kızlar. Valla beni zorla sürüklediler derim." "Tamamdır." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mental
FantasyFarklı olmak güzeldir değil mi? Diğer insanlardan, arkadaşlarından, ailenden... Farklı olmak. Normallerin arasından seçilmek, güçler bahşedilmiş olmak. Ama insanların bilmediği bir şey var; Farklı olmak aynı zamanda tehlikelidir de. Karanlık, bir gö...