Önce beğenelim mi?
Şokla aralanan ağzımı kapayamadan annem beni kenara içerek içeri buyur etmişti misafirlerini...
Üzerimde ki şaşkınlığı atamadan kem küm ederek "H-hoşgeldiniz." diye söyleyebilmiştim. Arkada kalan Ali ise gülememek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. Ben de Asya isem bunu çok pis ödetecektim.
Aklımı almıştı resmen, kendimi perişan etmiştim başkası beni istemeye gelecek diye ben bunu Ali'ye nasıl söyleyeceğim diye düşünmekten bir hal olmuştum.
Yanımdan geçen annesi ile babasına zorla gülümseyerek sıranın Ali'ye gelmesini beklemiştim. Annem salona alırken misafirlerini, kimsenin kalmadığından emin olup sinirle Ali'ye dönmüştüm.
Sırıtan suratına bir tane patlatmak istemem normal miydi?
"Güzelim." diyerek tok sesiyle konuştuğunda iki adımda önünde bitip elimle kalbinin oraya benim için sert ama ona etkisini bile hissedemeyeceği şekilde bir tane geçirmiştim. Elimi çekemeden tutup avuç içimi öpmüştü. "Canın acır, yapma böyle."
"Ya!" dedim sistemle, "Ya, sen bana nasıl söylemezsin... Öldüm öldüm dirildim haberin var mı senin be adam!" öfkeliydim ama heyecandan çırpınan kalbime de engel olamıyordum. Sesimi kısık tutmaya çalışıyordum içeridekilerin duymasını istemezdim.
"Hiç birşeyimiz normal gelişmedi bu da normal olmasın diye düşündüm."
"Çok iyi düşünmüşsün, aptal!" dedim gözlerim dolmuştu sinirden. Elini saçlarımın arasına karıştırıp alnımı öptü. Tırnaklarımı sertçe göğsüne bastırdım, izinin kalacağına emin olmak ister gibi derince... "Sonra alırsın hıncını güzelim, içeri geçelim ayıp olmasın." tekrar öptü alnımdan.
"Bunlar senin için." elinde tuttuğu çikolata kutusu, kolu ve dirseğinin arasına sıkıştırdığı çiçeğe değdi gözlerim, çikolataya aşk ile bakmaktan kendimi alamadım bir anda.
"Dağıt o bulutlarını artık." parmak uçları sol göz altımı yumuşakça okşadı. "En mutlu günümüz bugün güzelim."Omuz silktim. "Hadi ama şu gün geçsin yapacağın tüm suratlara eyvallah ama bugün değil." daha fazla dayanamadım. Çok fazla da burada durmak istemediğimden de kaynaklı, "Öyle olsun." dedim.
"Buyurmaz mısınız saygı değer görücü adayım." dedim elinde ki çiçek ve çikolatayı alırken.
"Asya!" dedi dişlerinin arasından. Hafifçe gülümsedim. Oturma odasının kapısından gelen öksürük sesiyle irkilip o tarafa döndüğümüzde annemin uyarıcı bakışlarıyla karşı karşıya geldik.
"Gelseniz mi artık çocuklar. Sohbet muhabbet içeri de gırla ama siz yoksunuz." iğneleyici sözlerinden dolayı utançla ısınan yanaklarımla,"Geldik anne." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Adamın Küçük Kadını
ChickLit"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı. "Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen on...