1 M! Okuyan benimle olan herkeze çok teşekkürler. 🖤 3 ay gibi kısa bir sürede bu kadar okunma mükemmel iyi ki varsınız❤️
Önce beğenelim mi? 💚
Kısa bir şaşkınlığın ardından nihayet tok yok sesini duyabilmiştim.
"Sen bana oyun mu oynadın gene küçük hanım?" oynamıştım ama napıyım beni kıskanmasını seviyordum. Baş ve işaret parmağımı birleştirerek arada ufacık bir boşluk bırakıp, elimi ona doğru kaldırarak konuştum.
"Miniminnacık hayatım." çatık kaşlarıyla yüzümü tavaf eden bakışları dudaklarımda duraksadı. İç çekti. Olduğum yere erimemek için kendimi zor tuttum.
"Ben seninle ne yapacağım?" sorusunu bana değilde kendine sorar gibiydi ama cevap vermek istedim. İçimde ki rahat durmayan arsız kadın hiç susmuyordu. Ara sıra onun isteklerine de boyun eğmek gerekirdi değil mi?
"Öpebiiirsin mesela..." iç çektim gözlerimi gözlerinden kaçırıp ufakça dudağımın kenarını ısırıp, "Sevebilirsin." diye konuştum. Sesim oldukça kısık çıkmıştı. Az önceki öpüşün hatırlayınca devamını istemekten kendimi bir türlü alıkoyamıyordum. Kesinlikle çok arsız bir kadın olmuştum. Onun kadını...
Etrafı kolaçan etmeyi bırakan gözleri arkamda bir yere sabitlenip odağını benden keserken hafif bir açıyla eğilip kulağıma yanaştı. Gözlerim kapandı.
"Sen bir iyi ol... Ben seni çok güzel sevicem yavrum. Bu yaptığın oyunların cezasını da o gün kesicem." Öyle hoş bir tınıyla konuşmuştu ki kapanan gözlerimi hiç açmamak, sesinin dalgalarında kaybolmaya devam etmek isterdim.
Boğazını temizleyip benden uzaklaştı bir miktar. Elini koluma destek yapıp, "Hadi doğru odaya çok fazla ayakta kaldın. Doktorunla görüştüm yarın sabah taburcu edeceğiz seni. O zamana kadar iyi olursan."
Çıkmak istiyordum. O sebeple kelimelerine hemen atıldım. "İyiyim Ali ben hem nefes almakta da artık sıkıntı yaşamıyorum."
"Seni küçük yalancı." uzanıp burnumu sıktı. Parmaklarından zor kaçırdım burnumu. "Ya ne istiyorsun güzelim burnumdan!" ufak bir çemkirmiştim. Odaya doğru adımlamaya devam ederken.
"Yalan söylemekten burnun herek gibi olmuş." diyerek bana takılmaya devam eden Ali'yi boğmamak için şuan elimde hiç bir sebebim yoktu. Ya da vardı ama ben yok diye düşünmek istiyordum.
"Hiçte bile burnum minnacık. Ve yalan söylemiyorum." yanımda yürüyen bedeni kulağıma eğilip nefesini tenime bıraktı. Bacaklarım dengesini kaybedecek gibi oldu ama neyse ki Ali beni tutuyordu.
"O yüzden mi seni öperken nefesin tükenmiş gibiydin?" ona sebep olan kendisiydi!
"Aptal!" dedim hafif bir sinirle. Kaşları yukarı doğru kalkıp adımları yavaşladı. Kızmıştı ona Aptal dememe ama banane. "O senin yüzünden oluyor bi kere, heyecanımı kontrol altına almayı öğrenemedim." kızaran yüzümle bakıyordum yüzüne ama öyleydi.
"Öğretiriz o zaman hayatım." imalı imalı konuşan Ali'ye kirpiklerimin arasından bakakaldım. Ne utanmaz adamdı ama! Böyle bir durumda bile beni utandırmaktan geri kalmıyordu.
Cevap vermemeyi tercih ettim verecek olsam bile söyleceyek bir kelimem yoktu ki onun arsızlığına hiç bir zaman yetişemezdim.
Odaya girip beni yatağıma uzandırdıktan sonra işaret parmağıyla önüme gelen saçlarımı tenimi okşar gibi yaparak geriye çekti. Gözleri yüzümün her bir yanını çok nadide bir esere bakıyormuş gibi yavaş yavaş süzdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Adamın Küçük Kadını
Literatura Feminina"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı. "Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen on...