"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı.
"Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen on...
Dün bana yaptıklarını düşününce bile yüzüm kızarıyordu, yüzüne nasıl bakacaktım. Daha önce hiç yaşamadığım birşeyi yaşatmıştı. Dağın zirvesinden aşağı doğru yuvarlanmış ama hiç hasar görmeden kalkmış gibiydim, sanki yeniden doğmuş ve yenilenmiş.
İç çektim. Göğsünde ki hafif tüylerde parmaklarımı gezdirdim. Olduğum yer huzurdu. Birden göğsünde ki elimi tuttu. Öyle dalmıştım ki uyandığını bile anlamamıştım. İrkildim.
"Elin kolun rahat dursun güzelim." boğuk sesini duydum, kalbim tekledi. Burnunu saçlarıma yasladı kokladığını hissettim içim sancıyordu bu hareketleri kalbime zarardı.
"Olmadım, asla da olmam. Dokunmam hoşuma gidiyor ama şimdi zamanı değil." Neyin zamanı değildi ki iyice salağa bağlamıştım. Dediği hiç birşeyi anlamıyordum bu aralar.
"Hadi kalk güzelim, kahvaltımızı yapıp arkadaşının yanına gidelim. Yarın sabaha dönmemiz lazım." haklıydı benim okulum onun ise işleri vardı. Yanından uyuşuk hareketlerle kalktım.
"Tamam ben içeride giyiniyim sende hazırlan burda sevgilim." demiştim. Kollarını başının altına alıp bana baktı. Bense çıplak gövdesine takılı kaldım.
Şişen pozuları, geniş omuzları ve karın kasları bu adam bunları ne ara yapmıştı. Onunla bu anda olmak ihtimal dahilinde bile değilken şuan ki durumumuz hayalmiş gibi geliyordu. Alışmam zaman alacaktı.
"Günaydın öpücüğü yokmu?" diye sordu muzip bir sesle. Ah kalbim yerinden oynuyordu. Bir kaç gündür bu adama birşeyler oluyordu. Her ne oluyorduysa devam etmeliydi kesinlikle...
"V-var, olmaz mı hayatım" yanına yaklaştım. Elimi saçına doladım. Güzelim gözleri bana odaklıydı. İçim eriyor ona akıyordu her bakışında öyle çok seviyordum ki hiç bir kalıba sığmaz, anlatılamaz boyutta...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dudağı ile yanağı arasındaki kısıma dudaklarımı hafif baskıyla dokundurdum. Çok hafif geri çekilip gözlerine baktım.
Çok güzel bir adamdı. Yakışıklı diyemezdim benim için güzeldi, çok fazla.
İçinde ki merhameti en iyi ben bilirdim. Çok zamanım onun ile birlikte geçmişti. Üniversiteye geçtiği yıllarda ailesi onu burda yalnız bırakıp gitmiş köy hayatına yerleşmişlerdi. Ali okulu sebebiyle gitmemişti. Okulu olmasa dahi gideceğini sanmıyordum.
