"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı.
"Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen on...
Bölüm Ali'nin anlatımından, iyi okumalar dilerim şimdiden :))
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bölümden temsili.)
Uzun zamandır çekmediğim kadar rahat ve huzurlu bir uyku çekmiştim Asya sayesinde, uyku ve uyanıklık arasında ki sersem halimden sıyrılmaya çalışırken, derin bir nefes çektim içime tam o esnada göğsümün üstünde hafif bir ağırlık hissettim sersemliğimden anında sıyrılıp gözlerimi açıp yan tarafıma döndüğümde burnum o derin kokunun kaynağı olan saçlarının arasına girmiş oldu.
Mest oldum,ne zaman yakınımda olsa aldığım o hoş kokuyu derince doldurdum içime...
Küçüktü benim için oldukça küçüktü ama kendimi ona çekilmekten hiç bir zaman geri alamamıştım. Bana karşı olan hislerinin farkındaydım, her ne kadar kendisi bilmese de yada hislerini farkında olmadan yaşıyor yaşamaya çalışıyor olduğunu sansa da çokça hissediyordum, yanımdayken alamadığı nefeslerden, ufak bir temasım da nefes nefese kalıyor oluşundan, bana bakmaktan hiç çekinmeyişinden ve yanımdayken heyecanlı oluşundan...
Göğsümde hafifçe kıpırdanışından uyanıyor sandım ama uyanmadı ama beni oldukça zorlayacak iki harekette bulundu, sağ bacağını iki bacağımın arasına kıvrılarak soktu dişlerimi sıktım, yüzünü boyun girintime iyice gömdü dudakları boynuma değdi, deliricek gibi oldum. Allah'ım sınanıyorum resmen, aldığı rahat pozisyonda derin ve sakin nefesler alarak uykusuna kaldığı yerden devam etti.
Rahatını bozmadım, her ne kadar ben rahat olamasam da...
Onbir yaşındaydım Asya doğduğunda elime doğdu diyebilirdim, ailelerimiz çok yakındı. Annemle babam şehir hayatını bırakıp köy hayatına geçiş yapana kadar... Hala görüşüyordu ailelerimiz ama annemler gelince yada ayda bir telefon görüşmesi şeklinde... Handan teyze Asya'nın annesi beni çok sever her fırsatta da söyleyerek beni övgülere boğardı, oğlundan göremediği hayrı benden gördüğünü anlatır dururdu.
Asya'nın abisi olduğumu onu korumam kollamam gerektiğini küçüklüğümden beri fırsat bulduğu her fırsatta hatırlatıp aklıma kazımayı başarmıştı.
Otuz yaşına gelmiştim ama asla kendimi abisi gibi görmemiştim. Onu ise aksine iddia edip abisi olduğumu her fırsatta hatırlatmıştım. Onu bana abi demesi için sertçe uyardığım güne gitti aklım...
14 yaşlarındaydı. Beni gördüğü her an yanımda biterdi. "Zamanı gelince senin olucam Ali'm..." derdi bunun gibi sözleri ondan bir kaç kere daha duymuştum kim sokuyordu bunları aklına aklım almıyordu daha el kadar çocuktu. Ergenlik çağının başlarındaydı. Hormonları farklı yönde çalışıyor olabilirdi bende o yollardan geçmiştim, ama benden yaşlarca büyük birine böyle sözler söylememiştim. Yaşına göre olduğundan fazla cesaretliydi.
"Ali'm ne? Kaç yaş var aramızda kızım seninle ne biçim konuşuyorsun sen ağzını topla ben toplamasını bilirim." demiştim gözleri dolu dolu olmuş bana bakakalmıştı. "Kendine gel bir daha ağzından böyle kelimeler duymayayım abi diyeceksin anladınmı a-bi" çocuğa anlatır gibi anlatmıştım gerçi çocuktu fazlası yoktu...
Ağladı ağlayacak haliyle başını sallayıp yanımdan ayrılmıştı. O gün bugündür abi derdi. Derken ne kadar zorlandığını ağzından çıkardığı her abi kelimesinde çok net anlıyordum, fazlası olmazdı. Abi kardeşten ileri gitmezdi...
Yarı yarıya üzerimde uzanan haline baktım, açık olan yırtmacından dolayı bacağı açık bir şekilde üstümdeydi. Gece boyu kıyafeti aklımı başımdan almıştı, açık sırtı, göğüs dekoltesi ve her adımında açılan bacağı...
Araçta olan halimiz aklıma geldi. Sırt dekoltesini göstermek için arkasını dönmesi dayanamamış elimi gram yağ olmadığına elim dedikten sonra karar verdiğim karnına sarıp göğsüme çekip yaslamıştım. Nefesini tutmuştu, heyecanını elimin altında titreyişini hatırladım alt tarafımda o an olduğu gibi gene kendini belli eden sertleşmeyi hissettim.
Sınavımdı bu kız...
Kendimden taviz vererek ilk defa ufak bi itirafta bulunmuştum. Beni deli etmek için mi böyle giyindiğini sormuştum onun hakkında farklı bişey düşünmemek için hayal gücümün sınırında olduğumu söylemiştim. Ne demek istediğimi anlamıştı. Yanımda küçük durmamak güzel görünmek istediğini söylemişti. Dünya üzerinde gördüğün en güzel şeydi kendisi farkında değildi. Kendini bana beğendirmek için kalıptan kalıba giriyordu kılık kıyafet şekil saç her ne gelirse aklına sürekli farklılığa gidiyordu. Gerek olmadığını onu böyle veya herhangi farklı haliyle dahi olsa beğeneceğimi bilmiyordu.
Güzel olduğunu böyle şeylere gerek olmadığını söylemiştim. Böyle giyinmesini söylemiştim, söylerken dudaklarımı boynuna sürmüş tenini hissetmek istemiştim başını omzuma doğru düşürmüştü önümdeki görüntü akıllara zarardı. Elimi karnından yukarı doğru sürterek ilk bakışta anladığım iç çamaşırı giymediğini bildiğim sol göğsüne sürterek yukarı kaydırmış dik ve sertleşmiş dolgun göğsünü avucumun içinde hissetmiş ondan çıkan ufak inleme sesiyle mest olmuş sonrasında kayan askısını çekip kendisini toparlamasını istemiştim. Benden başkası onu böyle görmesin isterdim söylesem bile gene giyeceğini biliyordum dik kafalıydı tamam derdi beni geçiştirmek için ama gene aynı şekilde devam ederdi.
Üzerimde yavaşca hareketlendi uyandığını anladım gözlerimi kapattım beni uyuyor sansın hareketlerinde özgür olsun diye uyanıkken bana dokunmaya cesaret edemiyordu bakalım uyurken edebilecekmiydi. Üzerimde olan bacağını yukarı kaydırıp sertleşmiş erkekliğime değdirdi içimden sağlam bi küfür ettim. Bilerek yapmadığını biliyordum. Şaşkınlık nidası çıkarıp yavaşça bacağını üzerimden çekti başı hala boynumda eli göğsümdeydi, derin bi nefes alıp elini karnıma doğru kaydırdı sonra hafiften yukarı parmakları göğsümün ortasında kalan hafif tüylerde gezdirdi sikeyim ki bu çok iyi hissettiriyordu parmaklarının üzerimde dolaşması beni hissetmesi, başını boynumdan çıkardı.
Örgüsü açılmış saçları yüzüme doğru döküldü tenimi okşadı uyanmamdan korkar gibi üzerimde ki elini çekip saçlarını toparladı.
Hala bana baktığını hissediyordum. Alıp verdiği derin nefesleri farkında değildi böyle devam ederse bayılıp başıma kalacaktı...
Eli saçlarıma dokundu hafiften gezindi oradan şakağıma oradan kirli sakallı yanağıma son durağı ise burnum ve ardından dudaklarım oldu iç çekti...
Altıma almamak için zor tuttum kendimi sabah sabah beni ne hale getirdiğini bilmeden bana dokunuyordu. Çok yanlış sularda yüzüyordu biraz daha devam ederse kendimi tutamayabilirdim.
Beklemediğim birşey yaptı, başını boynuma geri sokup vucudunun yarısını üzerime bırakıp, uzandı. Sımsıkı sarıldı bana üçkağıtçı uyku halimden yararlanıyordu. Altında kalan elimi beline sarıp biraz daha üzerime çektim madem böyle istiyordu istediği gibi olsundu. Birşey mırıldandı anlamadım sadece dudaklarının kıpırtısını hissettim... Uyumaya devam etti bende bundan sonra ne yapacağımı düşünmeye devam ettim dünden sonra uzak kalmam çok zor olacaktı. Akışına bırakmaya karar verdim su akar yolunu bulurdu. Olacağı varsa olurdu kendimi geride tutmayacaktım.
İstediği olacaktı sonunda zincirlerimi kırmayı başarmıştı.
BÖLÜM SONU.
Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen hergün yazmaya çalışıyorum yıldızları görürsem hevesim artacaktır.
Ali'nin ağzından yazmak oldukça zormuş. Bu bölümde böyle olsundu. 😊
