Önce beğenelim mi? 🖤
Ali'nin anlatımından yazılmıştır. İyi okumalar dilerim. 💚
Asya'yı aradığımda telefonu açan Gamze ile önce şaşırmış sonra neden Asya'nın açmadığını sorduğumda ağlayarak hastane de olduklarını, Asya'nın dayak yediğini üstü kapalı bir şekilde anlatmıştı.
Duyduğum da aklımı kaçıracak gibi olmuştum. Kimin yaptığını Gamze demeden bile çok net anlamıştım.
Belasını sikicektim. Çıktığı yere geri sokup anadan doğduğuna pişman edecektim. Öncelikle bir kadına sonrasında ise benim olana el uzatmak ne demekmiş görecekti.
Aslı'yı aramıştım direk olarak, ilk uçakla Antalya'ya gelmesini söylemiş işlerimin kalan kısmını ona devretmiştim.
Benim kadınım, küçüğüm orada öylece dururken ben bu şehre sığamazdım!
Aslı'nın gelmesini beklemeden yapacağı, kalan işleri anlatmıştım telefonda, ilk uçakla gece yarısı geri dönmüştüm.
Delirecektim!
Hastaneye varıp odaya girdiğimde karşılaştığım manzara benim Furkan piçini öldürmem için çok yeterli bir sebepti.
Odaya attığım adımım sekteye uğramış olduğum yerde öylece kalmıştım. Yüzü aldığı darbeleri göz önüne serercesine karşımda sere serpe duruyordu. Sol yanağını süsleyen parmak izleri, dudağının kenarında kurumuş kan ve yara izi iliklerime kadar içimi sızlatmıştı.
Onu öyle görünce benim canım yanmıştı. Kim bilir ne kadar canı yanmıştı!
Ben yanında yoktum. O şerefsizin beni o gün ettiği kuru tehtidi dikkate almalıydım. Asla yalnız bırakmamam gereken zaman da yalnız bırakmıştım. Bir adım daha atıp yanına gidemiyorum. Neydi bu hissettiğim suçluluk duygusu mu?
Daha önce böyle bir çelişki yaşadığımı bilmiyordum. Donmuş kalmış bir şekilde dikiliyordum ki koluma dokunan bir elle kendime gelmiştim.
"Ali abi." dedi Gamze, "O..." duraksadı yutkunduğunu işittim. "O iyi olacak." olacak bu değil de olmasını istediği buymuş gibi.
"Olacak." dedim tek düze bir sesle olacaktı bizim için, ben içimde ki şeylere daha yeni anlam yüklemişken o bizim için iyi olacaktı.
Biz olacaktık. Antalya'dan buraya ettiğim yolculuk sırasında çok düşünmüştüm. Seviyordum...
Bunu kendime itiraf etmem oldukça zamanımı almıştı hoşlanmak değildi içimde çeliştiğim duygular. Kaybetme korkusunu çok yakından hissetmiştim. Aynı duyguyu tekrar hissetmektense ölmeyi yeğlerdim.
Kendimi toparlayıp yanına ilerledim. Uyandırmaktan korkarcasına ufak bir öpücük bıraktım alnına.
Çok şükür! Derin bir soluk bıraktım. Yanında ki tek kişilik koltuğu yatağa yaklaştırıp yanına oturdum.
Kısık sesle konuştum Gamze'ye, "Nasıl oldu biliyormusun?" başını iki yana salladı.
"Bilmiyorum abi... Aradım bir kaç kere açmadı. Sonra geri döndü bana zor konuşuyordu. Sadece Furkan beni dövdü iyi değilim dedi. Konum attı bende ambulans ile birlikte gittim." zor konuşuyordu anlatırken gözleri yaşarmıştı, tekrardan o anları yaşıyormuşcasına...
Siktiğimin şerefsizi...
Elime telefonumu alıp Yusuf'a mesaj attım. Her daim yanımda olan dostlarımdan en değer verdiğimdi. Sorgusuz sualsiz her zaman yanımda olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Adamın Küçük Kadını
ChickLit"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı. "Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen on...