Artık sınır koymaya karar verdim 6000 kişi okuyorsa 500 kişi anca bölümü beğeniyor. Lütfen arkadaşlar emeklerimiz karşılığında yazarlara bir tık yıldızı çok görmeyin💚
600 oy 200 yoruma bölüm gelecektir. İyi okumalar dilerim🌺
Uyanalı yarım saat falan olmuştu ama gözlerimi açıp güne merhaba deme isteğim bile yoktu. Ali yoktu ve ben o yokken yok olmak istiyordum. Hayattan aldığım bir tat olmuyordu.
Deniz kenarında yaşadığımız o günün ardından beni eve bırakmıştı. Beni tam anlamıyla affetmemişti yüz ifadelerinden anlayabiliyordum, haklıydı aynı şeyi bana yapsaydı ne yapacağımı tahmin bile edemiyorum. Onun ertesi günü şehir dışına çıkmıştı. Ve bunu bana sadece mesajla bildirmişti. Onu göremeden gitmişti iki haftadır yoktu o iki hafta bana zehir gibi gelmişti. Aramamıştı hiç bende arayamamıştım, gerçi bir kere denemiştim ama o zamanda telefonuna ulaşılamıyordu. Sesini, kokusunu, gözlerine bakmayı öyle çok özlemiştim ki saatlerce oturup ağlayasım vardı. Birlikte olduğumuza dahi sevinemiyordum. Daha ilk gününde yapmış olduğum salaklığı bir türlü kafamdan atamıyordum, ne diye o salağın mesajını saklamıştım ki...
Kalkıp hazırlanıp okula gitmem gerekiyordu. Zor bela kendimi yataktan ayırdım. Duşumu alıp, saçlarımı kuruttum şekil verdim. Dolabın karşısına geçip elime ilk gelen şeyleri alıp üzerine geçirdim. Hiç özenmeye halim yoktu.
(Kolyesiz düşünebilirsiniz.)
Gözlerim Ali'nin göğsümün kenarına yaptığı morluğa gitti parmaklarımla okşar gibi gezindim üzerinde sararmaya durmuştu. Hiç kapatma gereği duymamıştım. Kimsede dikkat etmemişti zaten giydiğim kıyafetler kısmen kapatmıştı. Makyaj yapmaya da gerek görmedim. Annemin aşağıdan bana seslenişlerini duydum.
"Kızım kalk gel kahvaltıya misafirimiz geldi." diye sesleniyordu sabah sabah ne misafiriydi ya kim gelirdi ki?
"Geliyorum." diyip alt kata doğru adımladım. Mutfağa doğru ilerledim içerden sesler geliyordu ama kim olduğunu anlamıyordum, erkek sesiydi.
Mutfaktan içeri attığım adımla kapıya dönük şekilde oturan Ali'ye gözlerimiz birbirine değdi. Kalbim delice atmaya başladı, bir an durucak sanmıştım... Nasıl da özlemiştim.
Misafirimiz Ali miydi. ? Niye geliceğini haber vermemişti. ? Ona olan kızgınlığım hat safhaya ulaştı, tamam hata yapmış olabilirdim ama beni böyle onsuz bırakarak cezalandırması kalbimi çok kırmıştı. Kendimi toparlayıp göz temasımızı kestim, kapının önünde dikilmeyi bırakıp içeriye girdim.
"Günaydın" dedim. Sonra gene Ali'ye hiç bakmadan "Hoşgeldin Ali abi. " dedim. "Hoşbulduk." dedi ama sesi hiçte hoşbulmuş gibi değildi sertti ama gene de dönüp bakmadım. Bana baktığını hissedebiliyordum, ama bakmayacaktım kırgındım ona...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Adamın Küçük Kadını
Chick-Lit"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı. "Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen on...