BÖLÜM 5| Kulak Misafiri

44 8 0
                                    

Bölüm 5- Kulak misafiri

******

Kilise ayininden iki gün önce, Luke Cooper;

Koyu yeşil ahşap kapının ardında nelerin konuşulduğunu bilmemek onu iyice geriyordu. Kulağını kapıya biraz daha yaklaştırdı. Amacı içeride neler döndüğü ile ilgili ufak da olsa bir şeyler duymaktı ama adamlar sanki ona inat fısıldayarak konuşuyor gibiydi.

Yarım saat önce babasının özel misafirleri gelmişti ve aralarında baş rahip de vardı. Daha önce babasının gizli toplantılar yaptığını bilse de baş rahibin de bu toplantılara katılması çok nadir rastlanan bir olaydı. Bu durum Luke'un öyle dikkatini çekmişti ki, gizli gizli konuşmaları dinlemeye çalışıyordu.

Bunun en büyük sebeplerinden biri de babasının son zamanlarda garip davranmasıydı. Sanki her an tetikte gibiydi. Bir şeyler döndüğünün farkında olan genç, şimdi de merakına yenik düşmüş ve neredeyse önünden geçmesinin bile yasak olduğu çalışma odasının kapısına kulağını yaslamış durumdaydı.

İçeriden gelen seslerin git gide yükselmesi ile kaşlarını çattı, Luke. Kapıya iyice yaklaştı. Kapı ile bütün olmuş gibiydi. Çok geçmeden tanımadığı birinin sesini duydu. Adamın sesi fısıldamaktan çok uzaktı.

"O iğrenç yaratıkların işini bir an önce bitirmeliyiz!"

Adamın öfkeli sesinin aksine onun ardından duyulan baş rahibin sesi sakin ve kendinden emindi. Hatta belki de adamın saatlerdir süren ısrarından kaynaklı biraz bıkkındı.

"Bu iş çocuk oyuncağı değil, plan yapmadan hareket edemeyiz."

"Onların şeytanın iblisleri olduğunu biliyorsunuz. Böylesine bir tehdit kasabaya bu kadar yakınken öylece oturamayız. Hemen bir ekip kurmamız gerek."

Adamın sözleri Luke'un tüylerini ürpertmişti. Neyden bahsettiğini bilmiyordu ve bu bilinmezlik onu daha da korkuttu.

"Ne yapılması gerektiğini senden çok daha iyi biliyorum. Ama kaç kişi olduklarını yada ne için geldiklerini bilmiyoruz, belki de sadece yolunu kaybetmiş gezginlerdir. Yanlış alarm olma ihtimali var. Emin olmadan hareket etmeyeceğiz."

Baş rahibin sözleri masada oturan diğer adamları da ikna etmiş olacak ki hepsi onaylayan mırıltılar çıkarmıştı. Odadakiler tekrar fısıldaşarak konuşmaya başladıklarında Luke daha fazla bir şey duyamamış ve kafası karışık bir şekilde kapıdan bir kaç adım uzaklaşmıştı. Dalgınca kapıya bakarken, içeriden gelen sandalyenin zeminde kaymasıyla oluşan o iç gıcıklayıcı sesi duyması ile irkilmişti. Gitme vaktinin geldiğini fark eden ela gözlü, koridorda kısaca göz gezdirdiğinde kimsenin olmadığına emin olmuş ve hızlı ama sessiz adımlarla orayı terk etti. Neler olduğu hakkında hiç bir fikri yoktu ama öğrenmesi gereken çok şey olduğundan emindi.

***

Hava kararıp da Ay çıktığında, gündüz sıcağı kasabayı terk etmiş ve yerini serin bir melteme bırakmıştı. Luke gecenin geç saatleri olmasına rağmen odasının ufak balkonunda oturuyor, rüzgarın içine işlemesine izin veriyordu.

Kafası çok doluydu aslında. Duydukları yüzünden çok fazla düşünüyordu. Hatta düşünmeyi durdurup uyuyamıyordu bile. Anladığı kadarı ile kasabanın yakınlarında bir tehlike vardı. Anlamadığı kısım bu durumun babasının çalışma odasında gizli gizli konuşulmasıydı. Babasının bağlantısını çözebilmiş değildi.

"Şeytanın iblisleri..."

Sessizce adamın sözlerini tekrar etti. Normalde olsa babasının işlerine asla burnunu sokmazdı. Duyduğu şeylerden bir kaç haydudun kasaba yakınlarında görüldüğünü de çıkarmayı seçebilirdi, tabii eğer aptal olsaydı. Babasını tanıyordu ve bu işin içinde çok başka bir iş olduğuna emindi.

Amelia | Kutsal Cadı - 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin