BÖLÜM 20| Risk almak

18 7 0
                                    

Bölüm 20- Risk almak

*****

"Eğer Tanrı gerçekten varsa, kesinlikle benimle dalga geçiyor olmalı."

Luke'un dinmeyen şaşkınlık nidalarını bir kez daha kafamı sallayarak onaylamıştım. Ben neler olduğunu sindiremediğim için konuşamıyordum ama Luke şaşkınlığını konuşarak belli ediyordu. Fazlaca konuşarak.

"Belki de hala dün geceki rüyanın içindeyimdir." Gözlerimi yerden çekmiş, yanımda oturan Luke'a çevirmiştim. Sol kolumu ona doğru uzatırken konuşmaya devam ettim. "Bana vur, böylece rüya olup olmadığını anlarız."

Luke karasızlıkla önce koluma sonra da yüzüme bakmıştı. Yaşananlar öyle kafa karıştırıcıydı ki, şaşırması gereken nokta bana vurmasını istemem olmamalıydı.

"Bundan emin misin?"

"Rüyadaysam canım acımaz. Bu olanlarında ancak rüyamda olabileceğini düşünürsek eğer, durma vur hadi!"

Luke söylediklerimi mantıklı bulmuş olacak ki omuz silkmiş ve elini havaya kaldırmıştı. Canımın acımasından korkmadığımı savunsam bile deli gibi korktuğumdan, gözlerimi sıkıca yummuş ve gelecek darbeyi beklemiştim.

"Siz iki aptal hemen buna bir son verin." John'un yüksek olmasa da net sesi, gözlerimi açmamı sağlamıştı. Luke ve benim bakışlarım ona dönerken, o bu sefer umursamaz bir tavır takınmıştı. "Ayrıca o kadarda şaşırtıcı bir durum değildi. Alice çok belli ediyordu."

"Şaka mı yapıyorsun?"

Ağzım şaşkınlıkla açılmışken söylediklerime Luke'da hak vermiş olacak ki kafasını hızlı hızlı sallamış ve konuşmuştu.

"Asla belli etmedi."

John bize göz devirirken, ben hala savunduklarımın arkasındaydım. Alice asla ama asla hiçbir şey belli etmemişti. Bir kere evliydi! Hem de Papazın biricik oğluyla.

"Aslında gerçekten de belli etmemiştim."

Olaya dahil olan Alice ile burada olduklarını unutmuş gibi irkilmiştim. Bakışlarım hızla koltuktaki ikiliyi bulduğunda, istemsizce nefesimi tutmuştum. Alice gayet rahat bir tavırla otururken Amy zaten küçük olan koltukta olabildiğince köşeye kaymış, kırmızı yanakları ile derin nefesler alıyordu.

"Aslında ben bile emin değildim."

Amy'nin de konuşmasıyla, John'un kaşları çatılmıştı. Tek fark edenin o olması şaşırtıcı değildi ama bunu bizimde fark ettiğimizi düşünmesi oldukça şaşırtıcıydı. Çünkü tek fark ettiğimiz Alice'in garip tavırları olmuştu. Yine de bu, ciddi bir sonuca varmak için yetersiz bir delildi.

"Yıllar önce anlamıştım zaten ama benim meselem olmadığından umursamamıştım. İkinizin arasında böyle bir şey olabileceğini fark etmem ise siz gelmeden dakikalar önce gerçekleşti. İtiraf etmeliyim, o an baya afallamıştım."

"Tebrik ederim ama kabul etmelisin ki zekan ürkütücü olabiliyor. İnsan bazen bunları bilip de belli etmediyse daha neleri biliyordur diye düşünüyor."

"Ah, neleri bildiğimi tahmin bile edemezsin."

Aralarında geçen konuşmaya anlam veremiyordum. Ben daha şoku atlatamadan onlar tebrik konuşmasına geçmişlerdi. Cidden ne dönüyordu burada?

"Sanırım nefes almayı unutmuş olabilirim."

Sessiz mırıltıma eşlik eden kişi tabii ki Luke olmuştu.

"Ben unuttuğumu çoktan kabullendim. Sende çok oyalanma kabul et bence. Gurur yapmaya hiç gerek yok, bir işe yaramıyor."

Kıkırtımı tutamazken o da bana eşlik etmiş ve herkesin bakışlarının bize dönmesine sebep olmuştuk. Luke gülerken bir kolunu benim sandalyemin arkasına atmış ve daha rahat bir oturuşa geçmişti.

Amelia | Kutsal Cadı - 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin