BÖLÜM 18| Miras

20 7 0
                                    

Bölüm 18- Miras

*****

"Biz karanlıklardan çıkıp geliriz, çıkıp geliriz!"

Buğulu görüntü, şarkı söyleyen çocuk sesleri ve rüzgarın vücudumu ürpertişi arasında sıkışıp kalmıştım. Korku tüm bedenimi esir almıştı.

"Korkarlar bizden... Gidip onları yeriz, gidip onları yeriz!"

"Kimse bilmez ama lezzetlidir etiniz!"

Karanlığı bile net göremezken kendi etrafımda dönüyor, her seferinde farklı bir yerden gelen seslerin sahiplerini arıyordum.

"Kimsiniz siz!?"

Çaresiz sesim onları eğlendirmiş olacak ki, bir anda kahkahaları doldurmuştu kulaklarımı. Şarkı söylemelerinden çok daha korkunçtu bu.

"Asıl sen kimsin?"

Önümde beliren sarışın kız ile bir adım geriye girmiş ve ardı ardına sertçe yutkunmuştum.

"Ben, Amelia."

"Tam adını söyle!"

Görünen sarışın kızla birlikte, göremediğim diğer tüm çocuklar da bağırmıştı.

"Ben-ben bilmiyorum."

"Tam adını söyle!"

"Bilmiyorum!"

"Tam adını söyle! Tam adını söyle! Tam adını söyle!"

Titreyen bedenim, dinmeyen bağırtıları ile yanmaya başlarken, boğazımı karıncalandıran hissin neyi başlattığını biliyordum artık.

"Tam adını söyle! Tam ad-"

Çığlığım ile sesleri kesilirken, ben neredeyse dizlerimin üzerine çökecektim. Harcadığı enerji ile yorgun düşen bedenim hızlı soluklar alırken, başımı kaldırıp sarışın kıza baktım. Yüzündeki keskin gülümseme ve parlayan gözleri ile bir seri katilden pek farklı gözükmüyordu.

"Tam adını söylemesine gerek bile yok, bu o! Gözleri onun yerine anlatıyor her şeyi."

Sarışın kız sanki diğer çocukları görüyormuş gibi etrafa bakarak konuşmuş ve diğerlerinin de coşkuyla bağırmasını sağlamıştı.

"Bu o! Zaman geldi, bu o!"

Daha fazla dayanamayarak dizlerimin üzerine düşmüş ve pelte kıvamını almış beynimin neler olduğunu anlayabilmesi için biraz zaman tanımıştım. Benim aksime sarışın kız hiçte bekleme taraftarı değil gibiydi. Minik elini çeneme koymuş ve yorgun gözlerle ona bakmamı sağlamıştı. En fazla on yaşında olan bir kızın böyle davranması oldukça garibime giderken o duraksamadan konuşmaya başlamıştı bile.

"Seni bekledik uzunca süre, artık hükmet bize! Mirası devral ve bak biz yetimlere."

"Ne saçmalıyorsun sen?"

Sinirlenmeye başlıyor ve dişlerimi sıkıyordum. Sarışın kız gülümsedi ve elini çenemden çekerek birkaç adım uzaklaştı.

"Çocuklar!"

Etrafa seslenişi, tekrar çocukların ritmik seslerinin yankılanmasına sebep olmuştu. Kafiyeli cümleleri hep bir ağızdan söylemeleri, bir ordunun tüm içtenliği ile marşlarını söylemelerini anımsatıyordu.

"İhtiyacın olduğunda çağır bizi,

Ölümle doğan yetimleri!

Gölgelerden çıkar, koşarız sana.

Amelia | Kutsal Cadı - 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin