13

1.3K 58 3
                                    

   Odamda yaptığımız uzun konuşmalar sonucunda kendimizi sokaklarda bulmuştuk. Caddeler işlek ve kabalıktı. Genelde takıldığımız kulübe girdiğimizde ise direkt bara ilerlemiştik.

"Hey, John! Bize en pahalı içkinden ver. O ödüyor." Aleisha eliyle beni gösterdiğinde John onaylamam için bana bakınca sesimi çıkarmadan başımı salladım. John bizim gruptan olduğu ve geceleri burada barmenlik yaptığı için genelde burada olurduk.

"Ne yani, artık tüm hesapları bana mı atacaksın?" Aleisha inanamayarak gözlerini irileştirdi.

"Tabii ki öyle yapacağım, pis zengin!" Oturduğum yere sindim ve kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Anlattığıma pişman oldum." Aleisha önümüze bırakılan bardağa gömülürken bağırdı.

"Kapa çeneni, aptal." Ona gözlerimi devirirken ince bardağı elime aldım ve ufak bir yudum içtim. Vay canına, böyle bir içki içmeyeli uzun zaman oluyordu.

   Barda bulunan, neredeyse çıplak insanların aksine benim üzerimde siyah bir pantolon ve kolsuz gri tişört vardı. Saçlarım dalgalar halinde omuzlarımdan dökülüyordu ve ayağımdaki topuklu botlar rahatsız etmeyi kesmişti. Aleisha ise her zamanki gibiydi. Üzerindeki crop göğüslerini göz önüne seriyordu. Kısa siyah şortu ise uzun bacaklarını sergiliyordu. Ayağındaki kırmızı ruganları da saçlarına uydurmuştu.

   Aleisha bana döndü ve koluyla beni dürttü.

"Şimdi, Zayn ile sevgili olamazsınız ama arkadaş da olamazsınız?" Onu başımla onayladım. Zayn'i aşık biri olarak hayal edemiyordum. O soğuk bakışlarının yerine bir türlü aşk dolu bakışlar koyamıyordum. Tanrı aşkına, onun kalbi yoktu ki! Benim de pek olduğu söylenemezdi ama onun durumu benden daha beterdi.

"Bu çok boktan bir durum. Onu gözümde sevgili olarak bile hayal edemiyorum. Hem o aşk meselelerine inanmıyor. Aslında ben de pek inanıyor sayılmam." Aleisha omuz silkti. Gözlerim dans eden kalabalıktayken, Aleisha beni yeniden dürttü. Gösterdiği yere bakışlarımı çevirdiğimde bize doğru hışımla gelen sinirli kızı fark ettim. Aleisha kıkırdarken, yavaş hareketlerle bileğimdeki tokayla saçlarımı bağlamıştım. Birkaç sürtük tokatlamaktan zarar gelmezdi.

"Zayn'den uzak duracaksın!" Dudaklarımdan ufak bir kahkaha kaçmasına engel olamadım. Bu kız Zayn'in okulda takıldığı ucubeydi. Ve benden küçüktü. Ve bana kafa tutuyordu. Ve dayak yiyecekti. Tanrı aşkına, şaka gibiydi.

"Hey, geri bas kızım." Kız burnundan solurken gözlerini bana sabitlemişti. Beni korkuttuğunu falan mı sanıyordu? Ama ters yönümün nasıl olduğuna dair en ufak bir fikri bile yoktu.

"Kütüphanenin orada sizi gördüm! Sırf onu öpebilmek için bayılma numarası yaptın, değil mi?" Aleisha ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki elimle onu durdurdum. Tanrı aşkına, dışarıdan gerçekten öyle mi görünüyordum?

"Adın ne tatlım?" Kız sakin ses tonuma şaşırsa da çenesini dikleştirdi ve sert olduğunu sandığı bir ses tonuyla konuştu. Aptal.

"Tracy." Başımı salladım ve dudağımın kenarında ufak bir gülümsemenin belirmesine izin verdim.

"Buradan defolup gitmen için 3 saniyen var, Tracy." Kız kaşlarını çattı. Aleisha neler olacağını anlayarak bara yaslanmış keyifle bizi izlemeye başlamıştı.

"Ya gitmezsem?" Omuz silktim.

"O zaman hiç istemediğim şeyler olur." Tracy kollarını göğsünde birleştirdi ve tek kaşını kaldırdı. Pekâlâ. Elimdeki bardağı yavaşça bar tezgahına bıraktım ve oturduğum yerden kalktım. Aleisha gülümsedi ve dudaklarını oynattı. 'Becer onu sürtük!'

SPACE 2 | INCEPTION / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin