24

1.1K 65 7
                                    

   Gözlerim karanlığa alıştığında, bakışlarımı karşımdaki koltukta dizlerine dirseklerini yaslamış, öylece yeri seyreden Zayn'e çevirdim. Dün gece ne olmuştu, ne söylemiştim de o bu hâle gelmişti? Lanet olsun ki bilmemek canımı fazlasıyla sıkıyordu.

   Duvarın hemen yanındaki yatağımda yavaşça kaydım ve sırtımı duvara yasladım. Dizlerimi de kendime çektiğimde kollarımı etrafına sarmıştım. O an fazlasıyla rahatsız edici sessizliği bozmak istedim ama o benden önce davrandı.

"Beni buraya neden çağırdın?" Neden yüzüme bakmıyordu?

"Dün gece ne oldu Zayn?" Nefesini verip arkasına yaslandı. Rahatsızlığı oldukça hissedilebilir ses tonuyla konuştu.

"Bir şey olmadı." Elim yavaşça tişörtün üzerinden göğsümde izin bulunduğu yere ilerledi.

"Bana dokunmadığını söylemiştin." Birden başını kaldırıp bana baktı. Bunu beklemediği her halinden belliydi ama bu hareketi beni özellikle şaşırtmıştı.

"Dokunmadım." Kaşlarımı çattım.

"İz var, Zayn." Birden ayağa kalktı ve ben ne olduğunu anlamadan ışığı açtı. Başta gözlerim ışığa alışamayıp kör gibi hissettirse de, kendimi toparladığım an yanıma geldiğini gördüm. Kollarımdan tutup beni hızla kendine çekti. O kadar sert hareket ediyordu ki, dokunduğu yerleri acıtıyordu. Çok ses çıkarmamaya çalışarak kollarımı kendime çektim ama faydası olmadı.

"Ne yapıyorsun?" Zayn kıpırdanıp duran bacaklarımı kendininkilerin arasına sıkıştırdığında tısladı.

"Üzerindekini çıkar." Kaşlarımı çatıp ondan olabildiğince uzağa kaydım.

"Hayır!" Nefesini verdi ve tişörtüme uzanıp onu yırtarcasına üzerimden çıkardı. Sadece sutyenle kaldığımda omuzlarımı düşürüp pes etmiştim. Neden uğraşıyordum ki? Ne istiyorsa yapıyordu zaten.

   Gözleri göğsümün üzerindeki izlerde takılı kaldığında işaret parmağını uzatıp hafifçe dokundu. Ardından fısıldadı.

"O piçi orada öldürmeliydim." Sinirle elindeki tişörtü yere fırlattı ve arkasını dönerek odada volta atmaya başladı.

"Kimi? Kimden bahsediyorsun?" Ellerini saçlarından geçirip homurdandı.

"O yanındaki piçi. Sikeyim." Üzerimdeki çıplaklığı umursamadan yataktan kalktım ve karşısına geçtim. Hâlâ gözlerime bakmıyordu.

"Dün ne oldu?" Sinirliydi. Beni geçip odada dolanmaya devam etti. Sonra birden durdu.

"O şerefsizi bulacağım." Pencereye doğru koşuşturduğunda ben de koştum ve pencereyle arasına girerek elimi göğsüne koydum.

"Saçmalama." İleriye doğru yöneldiğinde çıplak sırtım buz gibi olan cama değdi. Soğuğun birden tenimi yakmasıyla titrek bir nefes alıp ileriye doğru kaçtım. Göğsüm Zayn'inkine çarptığında bir eli belime dolanmıştı bile.

   Beni kendine yapıştırmışken ellerim ne ara olduğunu bilmediğim bir şekilde omuzlarına tutunmuştu. Yüzü o kadar yakınımdaydı ki nefeslerimiz birbirine çarpıyordu ve teninin her santimetresini hissedebildiğime yemin edebilirdim. Gözlerim kapanmak için haykırıyordu ama kendimi tutuyordum. Hiçbir şey unutulmuş değildi, o hâlâ yapacağını çoktan yapmış olandı. Diğer elini yanağıma getirdi ve hafifçe okşadı. 

"Özür dilerim." Bakışlarımı dudaklarından gözlerine kaldırdım. Şu an ne dediğini algılamaktan çok uzaktım.

"Ne?" Zayn başını yavaşça iki yana salladı ve yüzünü benimkine yaklaştırdı.

SPACE 2 | INCEPTION / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin