21

1.1K 55 15
                                    

   O gecenin üzerinden tam 1 hafta geçmişti ve ben hâlâ Nathan'ın evinde kalıyordum. Noel, hatta doğum günüm bile burada geçirdiğim hafta içerisinde tamamen kendime hissettiğim büyük nefretle geçmişti. Sadece babamla konuşmuştum ve onun konuşmayı uzatmasına bile izin vermeden telefonu kapatmıştım. Aleisha'nın da bana olanlardan haberi yoktu ve ben az sonra okula girdiğimde üzerime çökeceği su götürmez bir gerçekti.

   Zorunlu adımlarla okulun büyük kapısından girdiğimde kimse beni umursamadı. Dikkatimi çeken tek nokta grubuyla bahçede duran Zayn'in beni gördüğü an koşar adımlarla bana gelmesiydi. Yutkundum. Onun yüzünü bile görmek istemiyordum. Yaptığı morluklar daha yeni geçmeye başlamıştı ama ben her aynaya baktığımda hâlâ her birini vücudumda görebiliyordum. Yumruklarımı sıktım ve yürümeye devam ettim. Yanıma geldiğinde soluklanmadan konuşmuştu.

"Beni dinle." Yürümeye devam ederken dişlerimin arasından tısladım.

"Defol." Ve bardağı taşıran son damla beni kolumdan kavrayarak durdurması olmuştu. Dokunuşuyla zaten hep aklımda olan o gece gözümün önünde bir flaş gibi patlayınca kendimi tutamadım ve ben de patladım.

   Hızla ona dönüp zaten sıkılı olan yumruğumu yapabildiğim en kuvvetli şekilde yüzüne indirdim. Yalpalayarak arkaya doğru gerilediğinde elimde olmadan bağırmıştım. İşte şimdi tüm okulun dikkati benim üzerimdeydi.

"Bana sakın dokunma!" Okula doğru ilerledim ve arkama bile bakmadan okula girdim. Beni izlemeye devam eden insanların gözlerine yerleşmiş şaşkınlığı görebiliyordum. Uzun bir durgunluk döneminin ardından böyle bir patlamayı kimse beklemiyor gibiydi.

   Koridorun ortasına yeni ulaşmıştım ki, ayağımı yere vurarak durdum ve ellerimi yüzüme kapatarak derin bir nefes aldım. Sakinleşmem gerekiyordu.

"Hey, neler oluyor? Bu halin ne?" Aleisha'nın sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim. Anında kaşlarını çattı ve ellerini iki yana açtı.

"Bana beni öldürecekmiş gibi bakma." Nefesimi düzenlemeye çalıştım.

"Sakinleşmem lazım." Kolunu omzuma atıp beni çıkışa yönlendirdi. Yanıma geldiği anda aldığı en iyi karar bu olmuştu.

"Tamam gidelim o zaman. Önce seni sakinleştirelim, sonra da bana ne olduğunu anlatırsın." Onun beni çıkışa yönlendirmesine izin verirken, ağzımı bıçak açmıyordu. Çıkış kapısına ilerlerken birden Aleisha'nın kıkırtısını duymamla, dikkatim ona kaymıştı.

"Vay canına. Zayn kavga etmiş olmalı. Biri onun burnunu haşat etmiş." Baktığı yere bakmamaya ederken homurdandım.

"O bendim."

***

   Ne kadar süredir bu barda oturup içtiğimizi bilmiyordum ama kafam içkiden ve çektiğim ottan dolayı fazlasıyla dumanlıydı. Aleisha çoktan beni umursamayı bırakmış, yanında oturan çocukla flörtleşmeye başlamıştı bile.

   Bir hafta önce olan olayları anlattığımda eve gitmem gerektiğini, daha fazla inat edersem daha kötülerinin başıma gelebileceğini söylemiş, bu konuda itiraz etmeme bile izin vermemişti. Haklıydı, sonsuza kadar Nathan'ın yanında kalamazdım ve gidebilecek daha iyi bir alternatifimin olmadığı da gözler önündeydi.

"Ben eve gidiyorum." Aleisha bana başını salladı ve yanındaki çocukla ilgilenmeye devam etti.

   Yalpalayarak oturduğum koltuktan kalktım ve barın çıkışına ilerledim. Gözlerim yanıyordu ve görüşüm fazlasıyla bulanıktı. Bardan dışarı adımımı attığım an bir bedene çarpınca, bu çarpışmanın etkisi bedenimde kocaman bir deprem gibi hissedildi.

SPACE 2 | INCEPTION / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin