17

1.2K 55 15
                                    

   Ne kadar süredir film izliyorduk bilmiyordum ama şu ana kadar izlediğimiz film bitmiş, yeni biri başlamış, hatta o filmi bile yarılamıştık. İlk filmin ortalarında, geceden kalmalığın ufak a olsa etkisiyle fena bir uyku bastırmıştı. Ve yaklaşık bir buçuk saattir bu haldeydim. Nasıl derler, mayışık. Bir buçuk saatin yaklaşık kırk dakikasında Zayn fazlasıyla konuşmuştu ama uyanık olduğumu fakat içten içe uyuduğumu fark ettiğinde susmuştu. Gözlerim filme bakıyordu ama bilincim hiçbir şey görmüyordu. Neden uykuya direndiğimi bilmiyordum. Belki gözlerim ağrısa bile gündüz uyuduğum için bu durumdaydım. Belki de yanımdaki Zayn'in varlığındandı, emin değildim. Saat on ikiyi geçmiş olmalıydı. Duyabildiğim kadarıyla dışarıda yağmur başlamıştı ve dolayısıyla hava daha da soğumuştu. Koltukta hareketsiz oturmamın başka bir sebebi de havanın soğukluğuydu. İç çektim ve direnmeyi keserek gözlerimi kapattım. Gözlerim o kadar yanıyordu ki sanki açarsam içlerinden lazer ışıkları fışkıracak gibiydiler.

   Kolumu kavrayan bir el hissettiğimde uykunun eşiğinden döndüm. Ama ne hareket edebildim, ne de gözlerimi açabildim. Zayn beni kolumdan çekerek kendine yasladı ve iri eliyle sırtımı kavradı. Diğer eli de bacaklarımın altından kavrayarak beni kucağına çektiğinde ağzımdan ufak mırıldanmalar kaçmıştı. Ama hepsini toplasan bir cümle etmezdi.

"Seni yatağa taşıyacağım." Tek istediğim şey ben daha sıcak bir yere götürmesiydi. Ayağa kalktığını ve ben kucağındayken başka bir odaya yürüdüğünü hissettim. Yüzümü göğsüne daha çok gömerken kucağımdaki ellerimden biri üzerindeki tişörtü kavranıştı.

"S-soğuk." Verdiği nefesi yüzümde hissetmiştim. Kısa, çok kısa bir süre sonra sırtım soğuk yatakla buluştu. Kesik bir nefes aldım. Demir kadar soğuktu. Eğer bu kadar soğukta durmaya devam edersem kesinlikle hasta olurdum. Yatakta hareketlenmeler oldu ve üzerime kalın, yumuşak bir yorgan örtüldü. Zayn de yanıma uzandığında beni kollarının arasına alırken mırıldandığını duymuştum.

"Birazdan ısınırsın." Bedenini bana yaslamasına bir şey diyemedim. Yüzümü boynunun sıcaklığına gömmesine de diyemedim. Sesimi bile çıkaramadım. Çok kısa bir süre sonra uykuya dalarken Zayn'in mırıldandığı şarkıyı bile fark edemedim.

***

   Duyduğum keskin bir şimşek sesiyle irkilerek uyandım. Bakışlarım anında yanımda yatan Zayn'e kaydı. Yatakta sırt üstü uzanmış, ellerini de başının altında birleştirmişti. Benim aksime, üzerindeki yorgan sadece gövdesini kapatıyordu. Soğuktan pek etkileniyor gibi durmuyordu. Bense boğulacağımı bilmesem kafamı yorganın altından sonsuza kadar çıkarmazdım. Gün yeni aydınlanırken dışarıda fena bir fırtına vardı. Yatakta doğrulduğumda evin geceye kıyasla daha ılık olduğunu fark etmiştim. Isıtma sistemi yavaşta olsa çalışmaya başlamıştı.

   Yavaşça yataktan kalktım ve odanın içindeki banyoya ilerledim. Aynadaki görüntüm düne kıyasla çok daha iyiydi. Gözlerimin altındaki mor halkalar çoğunlukla kaybolmuştu ve kızarıklıklar yok denilecek kadar azdı. Oxy'nin lanet etkisi zor geçiyordu. En azından artık tüm kemiklerim kırılıyormuş gibi hissetmiyordum. Üzerimde sadece evi terk etmiş olmamın vermiş olduğu ağırlık vardı. Onu da uzun süre kalabileceğim bir yer bulursam atlatırdım. Burada fazla kalamazdım çünkü Zayn'in aklı sikinde çalışıyordu ve her kıza yaptığı gibi beni de kullandığını bilerek ona ayak uyduramazdım. Tamam, sürtüğün teki sayılırdım ama en azından kendimi kullandırmayacak kadar kendime saygım vardı.

   Banyodan ve odadan çıktığımda salona geçtim ve mutfak bölümüne ilerledim. Evde sadece iki tane oda vardı, fazlasıyla küçüktü ama çok şirin olduğunu inkâr edemezdim. Tabii, benim bakış açımdan şirindi ama Zayn için tam kız atmalık bir yer olduğuna iddiaya bile girerdim.

SPACE 2 | INCEPTION / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin