25

1.1K 65 9
                                    

   Üzerimdeki deri cekete sıkıca sarılırken plana aksi giden buz gibi havaya sövmekle meşguldüm. Kahrolasıca hava kar alarmı veriyordu ve eğer yola bir bardak dolusu su bırakırsanız, birkaç saat içinde kolayca buza dönüşebilirdi.

   Nefesimi verdiğimde havada oluşan buhar dalgasını izledim. Okulun büyük kapısından girdiğimde Aleisha''nın beni ana kapının yanında beklediğini fark ettim. Ona yaklaşırken beni süzüyordu.

"O lanet ceketin altından işe yarar bir şeyler çıkarsan iyi edersin." Ona gözlerimi devirdim ve ceketin fermuarını indirip içimdeki siyah straplezi ve dekolteyi gösterdim. Beğeniyle başını salladı.

   Birlikte okula girdiğimizde yüzüme vuran sıcak hava dalgasıyla rahatladığımı hissettim. Ceketin önünü açtım ve sıcağın içime işlemesine izin verdim. Şu anki kıyafetim kimsenin ilgisini çekmiyordu çünkü genellikle böyle giyinirdim. Sadece Zayn hayatıma girdiğinden beri bunlarla ilgilenmez olmuştum.

"Avımız kafeteryada ama biz tam tersi yöne ilerleyeceğiz." Aleisha'ya kaşlarımı çattım.

"Ne planlıyorsun?" Aleisha yarım ağız gülümsedi.

"Senin gizli hayranlarını ortaya çıkaracağız." Neyden bahsediyordu bu kız?

"Bunun Zayn ile ne alakası var?" Bana aptalmışım gibi baktı ve gözlerini devirdi.

"Bunun adına kıskançlık derler, hayatım. Sınırları zorlarsak neler olabilir merak ediyorum doğrusu." Tanrı aşkına, bu kız şeytanın dişi versiyonuydu.

"Çok kötüsün ama bu hoşuma gitti. O yüzden yapacağım." Aleisha bana göz kırptıktan sonra dolaplara doğru ilerledi ve kendininkini karıştırmaya başladı. Nefesimi verip homurdandım.

"Nedense kimseyle flörtleşmek istemiyorum." Aleisha inanamayarak bana baktı.

"Sen ciddi misin? Flörtleşmemek için hiçbir sebebin yok. O senin hiçbir şeyin değil!" Dediklerinin doğruluğu beynime bir balyoz darbesi indirdiğinde nefeslerim kesilmişti.

   Zayn benim neyimdi de davranışlarım değişmişti? Derin bir nefes alıp Aleisha'nın gözlerinin içine baktım.

"Pekâlâ, ne yapıyoruz?" Aleisha bana sinsi bir sırıtış gönderdi.

"İşte benim kızım. Önce derse gireceğiz. Öğle arasına kadar bakışını üzerinde yakaladığın her erkeğe cilve yapıyorsun. Bunu unutma, bebeğim." Dayanamayıp kıkırdadım.

"Sen delirmişsin." Bana gözlerini devirdi.

"Senin kadar değil. Hadi, derse git şimdi." Başımı salladım ve arkamı dönerek dersimin bulunduğu koridora ilerledim. Üzerimdeki bakışlar rahatsız etmiyordu. Bu hep böyleydi.

   Sınıfa girecekken sınıfın kapısında dikilen Alby beni uzunca süzdü.

"Hey, Elly, çok güzel görünüyorsun." Tam sınıfa girecekken durdum. Gözlerimi ona çevirip hafifçe gülümsedim. Gülümsemem vaat doluydu.

"Öyle mi dersin?" Alby yüzüne hoşnut bir gülümse yerleştirdiğinde dikkatini tamamen bana verdi. Büyük ihtimalle cevap vermeyeceğimi sanmıştı.

"Evet, öyle." Ona gülümsedim, ardından devam etti.

"Bu geceki partiye gelecek misin?" Omzumu kapının pervazına yasladım ve tek kaşımı kaldırdım.

"Kimin partisi var?" Alby'nin gözleri, gözlerimden başka her yerimdeyken konuşmayı bitirmek için can atar olmuştum.

"O'Conor'ların. Ev partisi olacak. Ot bulunur, kesinlikle gelmelisin. Belki takılırız." Yüzümdeki yapmacık gülümsemeyi sürdürerek sınıfa geçmeden önce mırıldandım.

SPACE 2 | INCEPTION / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin