47

1K 48 63
                                    

"Elizabeth, bana bak." Ayağıma geçirdiğim botun iplerini bağlamak için yere eğildim. Zayn yatak odasından, beline sardığı havlusuyla çıkmış, tepemde dikilmeye başlamıştı. Bakışlarını bağlayamadığım iplerden ayırmadan homurdandım.

"Bir şey yok. Okula gideceğim." Aklıma gelen tek şey buydu. Nefesini verdi. O duş alırken kaçmayı planlamıştım ama umduğumdan hızlı çıkmıştı.

"Okul biteli çok oldu." Sikeyim.

   Onu umursamadan ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı tam açmıştım ki eliyle kapıyı itip geri kapattı.

"Bebeğim, sorun değil. Sana söyledim." Sonunda pes edip sırtımı kapıya yasladım ve gözlerimi kapattım. Yalan söylüyordu.

"Hayır, bu bir sorun." Gözlerimi açıp ona baktım ve devam ettim.

"Ben senin sevgilinim. Bunu yapmam gerek. Bunun sorunsuz olması gerek ama..." Zayn avucunu yanağıma yaslayınca durdum. Bana iyice yaklaşıp bir adım ötemde durdu. Vücudundan yayılan sıcaklığı buradan hissedebiliyordum.

"Eğer yerinde başka biri olsaydı, sevişmediğimiz için onu kapının önüne koyardım," Nefesimi tuttum. Devam etti.

"Ama şu an söz konusu olan kişi sensin." Gözlerini kapatıp alnını alnıma yasladı.

"Bunu yapamıyoruz çünkü tüm suç benim. Eğer o gece sana onları yaşatmasaydım böyle olmayacaktı." Kalbim acımaya başlamışken sesimi bile çıkaramadım.

"Senden benimle birlikte olmanı beklemiyorum. Sana seni becerebilmek için sahip değilim. Sen daha fazlasısın ve bu yüzden birlikte olamamak umurumda değil." Dudaklarıma hafif bir öpücük bıraktı. Bedenim çoktan sızlamaya başlamıştı.

"Sen lanet olası seksten daha önemlisin." Çıplak beline tek elimi koydum ve onu kendime çekerek bedenlerimizin birbirine yaslanmasını sağladım. Ayak parmaklarımın üzerinde hafifçe yükseldim ve dudaklarına doğru fısıldadım. Buna engel olamıyordum.

"Söyle, hadi." Vücudunu bana iyice yasladığında nefesini tadabiliyordum.

"Neyi söyleyeyim?" Kapı ile bedeni arasında kıpırdandım. Boşta kalan elimi de hâlâ ıslak olan saçlarının arasına daldırmış, onları daha da karıştırmıştım.

"Neyi olduğunu biliyorsun." Beni sevdiğini.

"Zaten söyledim. Benimle beraber duş almalıydın." Sinirle onu üzerimden itip, kapı ile arasından çıktım.

"Göt herif!" Ardımdan kahkaha attığında salona girmiştim bile. Üzerini giyinip yanıma geldi ve kendini koltukta yanıma bıraktı.

"Ne yapmak istersin?" Omzuma attığı koluyla beraber koltukta arkama yaslandım ve yüzümü buruşturdum.

"Saat kaç?" Doğrulup masanın üzerindeki telefonu aldı ve saate baktı.

"7'ye geliyor." Yeniden yüzümü buruşturdum.

"Daha erken. Yemek sipariş edelim." Zayn başını salladı ve telefonu eline alarak bize birkaç dakika içinde pizza sipariş etti.

   Pizzamız geldiğinde, mutfaktaki bar tezgahına oturmuş yemeye koyulmuştuk. Elimdeki dilimden tam bir ısırık alıyordum ki Zayn beni durdurdu.

"Hadi seninle 'Akşam Yemeği Soruşturması' oynayalım." Gözlerimi devirdim.

"Saçmalama." Yeniden elimdeki pizzadan ısırık alacakken beni yine durdurdu.

   Gözlerime inatla bakmaya başlamışken sinirle nefesimi verdim. Bu bakışı biliyordum. Bu istediği şeyi elde etmeye çalıştığı zamanki bakıştı. Elimdeki dilimi kutuya bıraktım ve elimi yanımdaki peçeteye sildim.

SPACE 2 | INCEPTION / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin