2

1.6K 61 0
                                    

   Başımı sırada duran kollarımın üzerine yasladım. Sabah çok erken kalkmıştım, şimdi ise onun uykusuzluğunu çekiyordum. Ve büyük ihtimalle yeni dönem partisi yüzünden gece de uyuyamayacaktım. Daha dördüncü derse yeni girmiştik ama şimdiden kendimi bitmiş hissediyordum.

   Tam çaprazımda oturan Noah, önündeki sırada oturan Kylie ile derin bir sohbete girmiş gibi görünüyordu. Aslında ilgisi Kylie'nin dolgun ateş kırmızısı dudaklarında mı, dekoltesi fazla derin olan iri göğüslerinde mi, yoksa hiç giymese bile aynı görüntüyü verebilecek olan ultra mini eteğinden taşan bacaklarında mıydı kestirmesi çok güçtü. 'Normal' bir sevgilinin buna nasıl bir tepki vereceğini elbette tahmin edebiliyordum. Ama ben normal değilken, tepkilerimin de normal olmaması göze batmazdı. Zaten Noah ile takılmaktan sıkılmıştım. Çok sürmez, ondan ayrılmak için bir sebep bulurdum.

"Sevgilinin gözünün önünde başkasıyla flörtleşmesi gururuna hiç mi dokunmuyor?" Tanımadığım bir ses kulağımın arkasından fısıltı halinde bana ulaştığında irkildim. Hızlıca arkamı dönüp sesin sahibine baktım. Bu, sabahki çocuklardan biriydi. Gözlerimi kıstım, bir transfere göre dili fazla mı uzundu?

"Sana mı soracağım?" Çocuk yüzüne arsız bir sırıtış yerleştirdi ve rahat bir tavır sergileyerek arkasına yaslandı. Hafifçe omuz silkti. Evet, bu çocuktan nefret etmiştim.

"Tabii, bu benim işim değil. Ama cidden merak ediyorum. Böyle bir aptalda ne buluyorsun ki? Popülarite mi bütün dert? Yoksa sen de şu acınası aşıklardan biri misin? 'Benimle olsun, diğer kızlarla yatsa bile umurumda değil.' Bu mu zihniyetin?" Koskoca sınıfın içinde kahkaha atmamak için kendimi çok zor tutuyordum. Bedenimi tamamen ona çevirdim. Tanrı aşkına, ağzı iyi laf yapıyordu.

"Vay canına! Sende tüm bu kelimeleri bir arada kullanabilecek kadar beyin var mıymış be?" Çocuk gülümsemesini bozmadan boş bakışlar ve ifadesiz bir suratla bana bakmaya devam etti. Bense başparmağımla arkamda kalan Noah'ı gösterdim.

"Noah 'umurumda olmak' kalıbının yakınından bile geçemez. Biz sadece, bilirsin, takılıyoruz. Ve ben bu kadar ucuz bir insana asla aşık olmam. Ben kolay kolay kimseye değer vermem. Beni anladın mı, aşk doktoru?" Çocuğun gülümsemesinde ufak bir kıpırdanma görsem de umursamadım. Yüzünü buruşturdu ve omuz silkti. Konuşmayacağını anladığımda gözlerimi kapatıp geri açtım. Neden ona kendimi açıklama gayretine girmiştim ki?

"Her neyse, seni ilgilendirmez. Dilin gerçekten fazla uzun, neden Batı Yakası'ndan transfer olduğun belli. Buradan da atılmak istemiyorsan susmalısın." Tek kaşını kaldırdı ve dudaklarını büzdü. Bir şey demesine izin vermeden önüme döndüm kalktığım yere geri yattım.

   Tam uyumaya karar vermiştim ki çalan zil ile gözlerim açıldı. Yerdeki çantamı alarak Noah'ı beklemeden sınıftan çıktım. Dolabıma ulaştığımda çantamı içine koydum ve telefonumla sigara paketini alarak kafeteryaya yöneldim. Bizim grup çoktan büyük bir masaya doluşmuştu. Noah'ın benim için ayırdığı boş sandalye oturdum.

"Hey Ell, sigara uzat." Masanın diğer ucunda oturan Andie'e bir bakış attım ve cebimdeki sigara paketini masanın üzerinden ona gönderdim. Paketi alıp masadan kalktı. Onunla beraber diğerleri de kalkmıştı. Bu sırada Noah'ın bakışları üzerimdeydi.

"Bir şey istiyor musun?" Omuz silktim ve başımı iki yana salladım. Noah kafeteryanın kantinine doğru ilerlerken masada kalan kızlar konuşmaya başlamıştı bile.

"Ne giyeceksiniz? Yeni bir mini  aldım! Olur mu sizce?" Kıkırdadım.

"Evet, kıçının donması için mükemmel bir tercih." Maggie bana gözlerini devirdi. Geceleri soğuk oluyordu. Bunu en az benim kadar kendisi de biliyordu.

SPACE 2 | INCEPTION / z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin