"Nasıl bir şeyden bahsediyorsun?"
Doğru kelimeleri aramak için duraksadığımda dudaklarım birkaç kere aralanıp kapanıyor.
"O çocuk... Adını biliyor musun?"
"Felix'miş."
"Felix... Daha çok başta basit şekilde korkutmaya çalışıyordu ya da uğraşıyor benimle ama diğer şey her ne ise bir ruh gibi değil ve tehlikeli hissettiriyor."
"Orada daha önce oturan insanlar gibi aklını kaçırmış bir şekilde anlatmadığın için sana inanabileceğimi düşünüyorum bu anlattıkların hakkında ama sen neden korkmuyorsun?"
"Korkmam için bir sebep yoktu. Teşekkür ederim her şey için."
Konuyu kapamaya çalışarak konuştuğumda bakışlarımı da kaçırıyorum. Bunun üzerine anlayarak daha fazla uzatmıyor.
"Sana odanı göstereyim."
Yarısı içilmiş bardağı sehpaya bıraktığımda onunla birlikte ayaklanıyorum. Tezgahın arkasından odanın anahtarı olduğunu düşündüğüm bir anahtarı aldıktan sonra önümde ilerliyor. Uzun tezgahın yan tarafında başlayan ahşap merdivenleri çıkıyoruz. Uzun ve karşılıklı kapıların yer aldığı bir koridor bizi karşılarken koridora doğru ilerlediği için onu takip ediyorum.
Sondan bir önceki odanın kapısını açtığında geri çekilerek anahtarı uzattığım avcuma bırakıyor.
"İstediğin kadar kalabilirsin,"
"Yarın çıkarım, teşekkür ederim."
Lafını bölerek konuştuğumda bir anlığına kaba bir harekette bulunduğumu düşünerek utanıyorum.
"Geri mi döneceksin?"
"Evet."
"Ya hala tehlikeliyse."
"Bunu görmem gerek. Hem ne de olsa orası artık benim evim, kendi evimden kaçamam."
Bakışlarından benimle ilgili daha da meraka düştüğünü anlarken başını sallayarak bir adım geriye adımlıyor.
"Ben de gelebilir miyim? En azından tehlikeliyse tek başına olmaman avantajlı olur."
Bu açıdan düşündüğümde ve bana ev hakkında sadece lanetli olduğundan bahseden kasaba halkından daha faydalı bilgiler verdiğinden buna olumlu yaklaşıyorum.
"Elbette."
"İyi geceler o halde. Sabah görüşürüz."
"İyi geceler."
Arkasını dönüp giderken geniş sırtını izliyorum. Merdivenlerin olduğu kısma dönüp gözden kaybolduğunda önüme dönerek bana verdiği odaya giriyorum. Kapıyı ardımdan kapatırken kilitlemem gerekip gerekmediğini düşünüyorum. Şehirdeki barların aksine etrafta sarhoş veya sevişmek için oda arayan insanlar olmadığı için, hatta muhtemelen burada kalan tek misafir olduğum için buna gerek duymayarak anahtarı sadece kilide sokup bırakıyorum.
Odada gözlerimi gezdirdiğimde temiz gözüken çift kişilik bir yatak, onun hemen iki yanında yer edinen iki komodin, masalı bir ayna ve küçük bir dolap yer alıyor.
Dolabın içini kontrol etmek için açtığımda, içinde fazladan yastık ve yorgan olduğunu görerek kapatıyorum. Bu odada fazlasıyla boş hissederken kendimi yatağa bırakıyorum. Eğilip botlarımdan kurtulduğumda ve hırkamı da komodine bıraktığımda yorganın altına girmek için bir engelim kalmıyor.
Beyaz çarşaflarla bezeli yatağın içinde yorganı çeneme kadar çektiğimde sıkıntıyla iç çekiyorum.
"Seni hissedememek eksik hissettiriyor."
Gözlerim, perdeleri açık camdayken konuşuyorum. Beni duyamayacağını biliyorum ancak bir ihtimale sarılarak kelimelerin dudaklarımdan dökülmesine izin veriyorum, onun evde nasıl bir mücadele verdiğini bilmeden.
"Yine uykumda seninle iletişim kurabilir miyim ki?"
Kalbimi hızlandıran ve yanaklarımı kızartan anların hatırasıyla fısıldayarak konuştuğumda onun bileklerindeki zincirleri ve sebebini hatırlayarak bunun imkansız olduğunu düşünüyorum. Parmaklarım çenemin altında, yorganın kenarlarıyla oynuyor.
"Bunu sen sağlamıştın değil mi? Senden uzaktayken yapamam."
Dudak büzerek konuştuğumda bir an önce sabah olmasını umarak gözlerimi kapatıyorum. Ruhum, evime hapsolmuş ruhun özlemini çekiyor.
Yorgunluğuma rağmen içimde uykunun kırıntısı barınmazken ertesi günü beklemenin heyecanı yüzünden olduğunu biliyorum. Beni neyin beklediğini umursamadan sadece yarın gittiğimde evin güvenli olmasını ya da evde kalmamı engelleyecek bir durumun olmamasını diliyorum. Bugün yaşadıklarımın ağırlığının üzerime çökmesine izin veriyorum.
"İyi geceler Felix."
Dün iki bölüm attım, bu bölüm de bugün attığım ikinci bölüm. Yani peş peşe 4 bölüm geldi eksik okumamaya dikkat edin. Sizi seviyorum🖤
![](https://img.wattpad.com/cover/282213097-288-k464574.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spectrophilia | Hyunlix
Fanfiction"Tek başıma evin önünde kaldığımda önümde tuttuğum bavulumla durup yeni evime bakıyorum, gözlerim az önce evin camında saniyelik olarak gördüğüm gölgeyi arıyor. Kalp atışlarım hızlanırken dudaklarımda bir gülümseme oluşuyor." 21/08/21-20/10/21 #1- h...