23

1.4K 193 129
                                        

Üşümem sebebiyle ürperirken yataktaki sıcaklığa sokularak aşağıya kaymış yorgan üzerime çekiyorum. Göz kapaklarımdaki ağırlığa ihanet etmeyip gözlerimi açmıyorum ve ulaştığım sıcaklıkla uykuma geri dönebileceğimi düşünüyorum.

Yataktaki sıcak tarafa doğru kayarken kalçamdaki acı planıma engel oluyor ve dudaklarımdan ani bir sızlanma kaçarken gözlerimi açıyorum.

Günün çok erken bir saati olmadığını tahmin etmeme rağmen beni karşılayan kapalı havayla çatılan kaşlarım düzeliyor. Gök yüzü yağmur yağacak gibi kapalıyken yatakta tembellik yapmanın sıkıcı olmayacağını düşünüyorum ve yorganı çenemin altına sıkıştırıyorum soğuk havanın girmesini engellemek isteyerek.

O sırada dün gecenin anıların zihnime doluşu ve hala çıplak olduğumu fark etmem aynı anda oluyor. Uykulu halimden sıyrılarak oturur pozisyona geçiyorum. Kalçam tekrar sızlarken yatağımın karşısındaki aynadaki yansımamı izliyorum.

Sana çok güzel izler vereceğim küçüğüm.

Kırmızı ve morarmaya yüz tutmuş izler boynumdan göğsüme doğru yayılıyor. Oturduğum için kucağımda toparlanan yorganın içinden elimi çıkartarak parmak uçlarımı boynumdaki izlerin üzerine getiriyorum hafif bir dokunuşla.

Parmaklarım göğsündeki izleri de takip ediyor. Aynı izlerden bacaklarıma da bıraktığını anımsadığımda yansımamdan yanaklarımın hafifçe pembeleştiğini fark ediyorum.

Daha fazla soğuk havaya dayanamayarak bedenimi yatağa bırakıp yorganı tekrar üzerime çekiyorum. İrislerimi hala aynada tutarken aynaya arkası dönük olan yansıma cam yüzey üzerinde beliriyor.

Aynada yataktaki bedenime yaklaştığını görmek fakat aslında varlığını görememek tuhaf hissettiriyor. Ne yapacağını görmek için sessizce bekliyorum. Yanıma ulaştığında elini gözlerime kapamak için hareket ettiğini görüyorum ardından gözlerim kapanıyor ve gerçekliği allak bullak eden o hisle tekrar gözlerimi açtığımda karşımda onu görüyorum.

Bunu nasıl yaptığını ilk kez izlediğim için ve izlerken de oldukça ayık olduğum için başta adapte olamıyorum.

Hızlı soluklarım beni zayıf düşürürken kaşları çatılıyor. Elleri yanaklarımı kavrıyor. Yüzlerimizi yakınlaştırdığında gözleri yüzümü tarıyor.

"Bir sorun mu var?"

Başımı iki yana sallayıp reddediyorum ben de neden böyle olduğuma anlam veremezken.

"Sadece..."

Cümlemin ortasında çenemdeki parmakları başımı hafifçe kaldırırken beni kısa fakat derin bir öpcüğün içine çekiyor. Bunu reddetmeyerek ona uyum sağlıyorum.

"... Seni izliyordum."

Nefeslerimiz karışırken dudağında takılı kalan bakışlarımı gözlerine kaldırıp cümlemi tamamlıyorum.

"Üzgünüm biraz dengeni şaşırtmış olmalıyım."

Parmakları çenemi okşarken "Nasıl bir his?" diye fısıldıyor.

"Seni, ruhunu ölülerin boyutuna çekmem..."

Kulağa ürpertici gelen gerçeği göz ardı ederek tanımlayacak bir tarif arıyorum.

"Nefesimi tutamamışken suyun altına çekilmeye benziyor. Uyumak üzereyken bu kadar şiddetli bir his olmuyor, sadece uykuya dalmak gibi o anlarda."

Nefeslerimin düzene girmesiyle yorganı kaldırıp yanıma giriyor. Kolunu boynumun altından sokup beni göğsüne çektiğinde yüzüm boyun girintisine denk geliyor.

İz bıraktığım yerin sadece soluk bir ten renginde kaldığını fark etmemle parmağımı orada gezdiriyorum.

"İz neden yok?"

Hayal kırıklığıyla sorduğumda bakışlarını bana indirip sakince konuşuyor.

"Ben bir ölüyüm. Bana öyle izler bırakamazsın."

Cümlesini tamamladığında yorganı biraz açarak çıplaklığımı ortaya çıkarıp benim yaptığım gibi parmaklarını, bütün göğsüme yayılan kendi yaptığı izlerinde gezdiriyor.

Hepsinin üzerinde parmaklarını gezdirdikten sonra omzumun altındaki yorganı tekrar üzerime örtüyor.

"Beni neden kendi boyutuna çektin?"

Aklımda birbirini takip eden ve aslında düşünmesi bile ürkütücü olan düşünceler geçerken rastgele bir soruya cevap arıyorum, düşüncelerimden haberdar olmadığını umarak.

"Sıcaklığını hissetmek istedim."

Eli göğsümden belime inip orayı okşarken konuşuyor. Dediği gibi bana daha çok sokuluyor, karşılık olarak dudaklarımı çenesine bastırıyorum.

Ona bu kadar yakın olabilmişken aklımdakilerden en azından birini gerçekleştirebileceğimi düşünüyorum.

"Felix, bana hikayeni anlatır mısın?"















Önceki bölümü okumayı unutmayın

Önceki bölümü okumayı unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











Spectrophilia | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin