Yerler gece boyu sürmüş olan fırtınanın eseri olarak ıslaklığını taşırken taş yoldan çıkmamaya dikkat ediyoruz çamura bulanmamak için. Hava gecenin aksine o kadar da soğuk değilken tekrar soğuyacağının haberini verir gibi kapalı, kasvetli. Bu kasvete rağmen evim hakkında içimde garip bir umudu yeşertiyorum. Gittiğimde güvensiz herhangi bir şeyle karşılaşmayacağım ve uzak kalmak zorunda kalmayacağıma dair. Bu sebeple neşeli bir ruh halime bürünürken yanımda bana eşlik etmekte olan ve üzerime bir kazak vermiş olan beden bana tuhaf bakışlarla bakıyor.
"Eve gideceğin için mutlu gözüküyorsun."
"Öyleyim."
Gülümseyerek ona döndüğümde yanında ilk kez gülümsediğimi fark ediyorum, zaten yirmi dört saatten kısa bir süredir tanışıyoruz.
"Bu evi almak için çok ısrarcı olduğunu duymuştum. Genelde kasabalılar bu evin boş kalması için çok uğraşır."
"Evet buraya gelip taşınan sonrasında da kaçan veya kötü şeyler yaşayan çok fazla insandan bahsettiler."
"Neden bu kadar istedin bu evi?"
Önüme gelen bir tutam uzun saçı kulağımım arkasına sıkıştırdıktan sonra ona dönüyorum. Aslında hiçbir sebebi yokken şu an lanetli olduğu söylenen hatta içinde bir ruh, hatta kötücül başka bir şey daha olduğunu söylediğim eve gelmesi ve bana en başından beri yardımcı olmasından dolayı da küçük sırrımı onunla paylaşmanın bir zarar getirmeyeceğini düşünüyorum. Birilerine anlatsa dahi kısa süreli dedikodudan başka bir etki yaratmayacak olan bu sır, en kötü ihtimalle buraya taşındığım için kaçık olduğumun söylenmesinin yanına eklenebilir.
"Ben... Bu tarz olaylardan etkileniyorum."
Bana bakan gözleri soru işaretlerini barındırırken gülüyorum ve bakışlarımı yola çeviriyorum.
"Cinsel anlamda."
Adım seslerinin gelmemesinden duraksadığını anladığımda kısa bir sürenin ardından tekrar yanıma yetişiyor. Ona kısa bir bakış attığımda şaşkın ve düşünceli ifadesi ile tekrar önüme dönüyorum.
"Nasıl?"
"Felix'in ruhunu hissettiğimde heyecanlanıyorum ve etkileniyorum işte. Kesinlikle korku gibi değil, tabi bazen boş anıma denk geliyor ve beni şaşırtmıyor değil."
"Evi gerçekten sırf bu yüzden mi satın aldın?"
"Evet."
Tepkileri beni güldürdüğü için azıcık olan gerginliğimi de unutuyorum.
"Eve taşınmak için gelirken hayaletli dedikodularının yalan olacağından deli gibi korkmuştum. Gerçi çok büyük bir umudum da yoktu. Bu tarz söylentiler genelde asılsız çıkıyor."
"Böyle bir şeyi nasıl fark edersin ki?"
Eve yaklaştığımızda gülümsemem azalıyor.
"Bilirsin ergenliğe girmekle çocuklar korku hikayelerine fazla merak salar ve aralarında gizlice bu tarz şeyler anlatırlar ya da terk edilmiş binalar varsa hayaletli olduğunu düşünerek macera gezisine çıkarlar."
Başını sallayarak onayladığında ona yandan bir bakış atıyorum.
"Arkadaşlarım toplaşıp böyle hikayeler anlatırken ve korkmadıklarını kanıtlamaya çalışırken ben sertleşen küçük sorunumu gizlemeye çalışıyordum."
Evin kapısına geldiğimizde tepki vermeye fırsatı olmuyor fakat arkamda kaldığında dudaklarından kaçan şaşkınlık nidalarını duyabiliyorum.
"Ben önden gireceğim, istersen bekleyebilirsin veya eve aşina olmadığım için bir iki adım gerimden gelebilirsin."
Botlarımı çıkarmayı umursamadan içeri girip holü geçtiğimde bakışlarımı dikkatle etrafta gezdiriyorum herhangi bir anormallik varsa tespit edebilmek adına. Oturma odası ve mutfak tarafında her şey normal gözükürken yatak odasının olduğu cepheye geçmeden önce duraksayarak arkamda sessiz adımlarla beni takip etmekte olan bedene dönüp göz kontağı kuruyorum.
"Normal gözüküyor. Yatak odası tarafına ilerleyeceğim şimdi."
Sesim istemsizce kısık çıkarken başını sallayarak beni onaylıyor. Korkmadığını fakat temkinli olduğunu yüzünden anlayabiliyorum.
Üzerimdeki bana biraz bol gelen ve ellerimi örten kazağın kol ağızlarını avcumun içinde sıkarak ilerliyorum.
Yatak odasının kapısında durduğumda yatağa devrilmiş dolap aynı şekilde duruyor. Durgun görüntü karşısında rahatlarken yaklaşmadan önce onay almak için yanımda duran bedenin gözlerine bakıyorum. Kısa süren bakışmamızın ardından demek istediğimi anlıyor ve ben, ön ayakları hala yerde olup yatağa devrilmiş dolaba yavaşça yaklaşırken hemen yanımda ilerliyor.
Odanın içinde bir hareketlilik olmadığı için dolabı kaldırıp eski yerine yerleştirebileceğimizi düşünerek kenarına elimi uzatıyorum.
Dolabın kapakları kırılarak beni çekmeye çalışan siyah kol ve o kolun diğeri de çıkarak beni büyük bir güçle kavradığında yatağa düşerken dudaklarımın arasından bir çığlık kaçıyor. O şeyin ne olduğunu anlamazken beni büyük bir güçle kendine çekiyor ve kalbim ağzımda atarken belimden beni yakalayıp çekmeye çalışan elleri hissediyorum.
Karman çorman yaptım ben de nasıl devam edeceğini çok merak ediyorum. Umarım sizin için şaşırtıcı bir bölüm sonu olmuştur aşklar🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spectrophilia | Hyunlix
Fanfiction"Tek başıma evin önünde kaldığımda önümde tuttuğum bavulumla durup yeni evime bakıyorum, gözlerim az önce evin camında saniyelik olarak gördüğüm gölgeyi arıyor. Kalp atışlarım hızlanırken dudaklarımda bir gülümseme oluşuyor." 21/08/21-20/10/21 #1- h...