FELAKETTEN BİR GÜN ÖNCE

35.2K 960 241
                                    

Selam, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Yeni kitaba hoş geldiniz. Bu kurgu tamamen bana ait ve benim kendi fikrimdir eğer başka bir kurguyla benzeşiyorsa da beni ilgilendirmez. Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın düşüncelerinizi belirtmeniz benim için önemli :D

***

"Avzem hadi bir de buna bak."diyen Hanzadeye döndü bakışlarım elinde tuttuğu bir diğer gelinlik annemin gösterdiğinden daha güzeldi.

"Ama kızım oda çok açık."diye sızlandı annem.

"Düğün yarın ama biz maşallah gelinlik işini en sona bıraktık."diye sızlandı Zeyno haklıydı her şeyi halledip gelinliği ve damatlığı unutmuştuk. Sabahın altısında kalkmış kahvaltımızı erkenden etmiş ve babamların erkenden açtırdıkları gelinlikçileri geziyorduk bu gezdiğimiz ikinci dükkandı ben bir türlü hangisini istediğime karar verememiş ya da beğenememiştim.

"Ya ben biraz daha sade bir şeyler istiyorum."diye mırıldandığımda Elyaf askıdaki gelinliklerin arasına dalıp incelemeye başladı. Gelinlikçiyi fethetmeye gelmişçesine kalabalıktık. Annem, kız kardeşim Zeyno, Diyarın kız kardeşleri Havin, Elyaf, Hanzade sonra kaynanam Ezo anne hepimiz o gelinlikçi senin bu gelinlikçi benim dolaşıyorduk.

"Ay buldum!"diye cıvıldadı Elyaf. "Vallahi buldum. Kız yenge koş bak tam istediğin gibi!"hızlıca yanına geldiğimde askısından tuttuğu gelinliği havaya kaldırıp bana çevirdiğinde gerçekten de tam istediğim gelinliği bulduğunu fark ettim.

 Kız yenge koş bak tam istediğin gibi!"hızlıca yanına geldiğimde askısından tuttuğu gelinliği havaya kaldırıp bana çevirdiğinde gerçekten de tam istediğim gelinliği bulduğunu fark ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derin göğüs dekoltesi ince işlemeli tül balon kolları ve bembeyaz dümdüz geniş eteği ile hayran bırakan bir gelinlikti. Heyecanla gelinliği elinden aldığımda üç kız kardeş beni kabinlere kadar itelemişlerdi kendi kardeşim Zeyno gelinliği giymeme yardım ettiğinde yaklaşık yirmi dakika içinde kabinden çıkmıştık.

Gelinlik üzerimdeyken bir tur kendi etrafımda döndüm. Annem ve Ezo annem de okey verdiklerinde heyecan ve sevinçle dönmeye başladım. Mutluluk kahkahalarım gelinlikçiyi doldururken yürümekten ağrıyan ayaklarıma bile değecek bir gelinlik bulmuştum.

Diyar ile iki yıldır birbirimizi uzaktan seviyorduk ben İstanbul da üniversite okuduğum için ancak tatillerde Mardine gelebiliyordum. En çok da Diyarı görebilmek için gelirdim koştur koştur Mardine. En sonunda abim üzerinden babamı ikna etti ve Miran aşiretinin beni istemeye gelmesi için yol yapmasını sağladık.

Beni istedikleri gün hiç aklımdan çıkmıyordu. Kahvenin tuzunu fazla kaçırdığım için Diyarın tansiyonu fırlamış ve yüzükler daha takılalı beş dakika bile olmadan düşüp bayılmıştı. O gün beni o kadar korkutmuştu ki ona bir şey oldu diye kendi kendimi yemiştim bir daha damat kahvesine tuz koymak mı? Asla.

"Hayde artık alalım da gidelim vallahi ayaklarıma kara sular indi sabahın yedisinden beri dolaşıyoruz daha bir sürü işimiz var."diyen Ezo anneye hak verdim. Üzerimi değiştirdiğimde gelinliğin ödemesini yapıp paketlettikten sonra gelinlikçiden çıktık. Fırat abi bizi arabayla aldığında onları da kendi şoförleri almıştı. Fırat abi bizi kendi konağımıza getirdiğinde arabadan inip koşturarak merdivenlerden çıkmaya başladım abim beni gördüğünde göz devirip bağırdı.

VİSAL (Töre serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin