KORKMUYORUM

7.5K 273 40
                                    

Selam, biraz uzun sürdü biliyorum ama uzun bir bölüm yazmaya çalıştım bu aralar çalıştığım için biraz yoğunum ve bölümler gecikiyor bende düşündüm ki madem gecikiyor eskisinden uzun yazayım o halde bir işe yarasın öyle değil mi?

Neyse lütfen bol bol yorum yapın yapın ki benim de ilhamım artsın ve bölümleri hızlıca yazabileyim :) Sizleri seviyorum ve çok özlüyorum umarım bölümü beğenirsiniz.

***

Geçmiş ne kadar karanlık olursa olsun her daim insanın karşısına geçip bugününü de karartıyordu insanların açtığı temiz sayfaları yutmakta üzerine yoktu. Onca mesafelik yolu aşıp gelmiş babasının verdiği tüm sözleri çiğneyip karşımda duruyordu içimde bir yerler onu kale almadan çekip gitmek istese de korktuğumu hissettiğim bir kısım karşısında kalmaya zorluyordu beni. Burnumun direği sızlamıştı içimden ağlamak geçiyordu Diyarı aramak onun buraya gelmesini ve bu iğrenç adamı buradan uzak tutmak istiyordum ama bunu yapmayacaktım bunu kendim de yapabilirdim. Çok zor değildi seni döven işkence eden tecavüz etmeye çalışan travma üstüne travma yaşatan eski kocana posta koyup buradan def etmen gerekiyordu.

"Ne işin var burada?"diye korkusuzca söylendim başımı olabildiğince dik tutmaya çalışıyordum başını eğmesi gereken oydu ben değildim.

"Biraz yalnız konuşalım mı ex karım?"dediğinde göz devirdim ve yarım ağız güldüm.

"Seni bilmem ama Dildar benim seninle konuşacak tek bir kelamım bile yok."duraksadım ve devam ettim. "Anladın mı yoksa anlaman için farklı dillere de çevirmem gerekiyor mu?"

"Pekala güzel posta ama boş laf alt tarafı konuşmak istiyorum eğer benden korkuyorsun kalabalık bir yerde durup konuşabiliriz."dediğinde sinirle bağırdım.

"Senden korkmuyorum ne söyleyeceksen konuşalım."dedim ve Zeynoya döndüm. "Sen beni arabada bekle ben otoparka gelirim."dediğimde ısrar etmemişti paketleri alıp gittiğinde bende Dildarla alışveriş merkezinin cafesine ilerledim. Cafeye oturduğumuzda kibarca gülümsedi demek ki dışarıdaki ortamlarda böyleydi yüzüne maskesini takıyor insan kılığına giriyordu.

"Ne içersin?"dediğinde omuz silktim.

"Bir şey içmem malum sende Nuri Alço kılığı var işimi sağlama alayım ben."dediğimde hafifçe güldü.

"Seninle ne konuşacağımı eminim merak ediyorsundur doğrusu benden böyle zorla boşandığın için ne yalan söyleyeyim sana bilendim koskoca Dildar ağayı boşadın sen büyük rezillik. Biraz ödeşmemiz gerekiyordu sen benim adımı rezil ettin sende mutlu olma."dediğinde göz devirdim.

"Sen dedin diye hiç mutlu olmam şimdi Dildar."

"Diyar Miranın kim olduğunu öğrendim!"dediğinde yüzümdeki sırıtış kaybolmuş yerini tedirginlik ele almıştı ne diyeceğimi bilemezken Dildar konuşmaya devam etti. "Diyar Miranı biz evliyken konağa kuzenin Mahir diye aldığın öğrenilecek olursa sende o sevgilin de ahlaksızlığınızın cezasını çekersiniz!"d"diğinde başımı dik tuttum ve surat ifademi kararlı bir hale getirdim.

"Sen Herdemle bizim yatağımızda birlikte olduğunda sizin için aynı konu gündeme gelmemişti ikiniz duyduğuma göre imam nikahı kıymıştınız öyle değil mi? Şimdi benim yaptığım mı ki ben bir ahlaksızlık yapmadım bu sorun oldu?"dediğimde kafasını salladı.

"Burası Mardin Avzem sende biliyorsun ki Türkiye de öyle her şey eşit değildir. Sen bir kadınsın ben ise bir erkeğim benim yaptığım için elinin kiri der geçerler ama senin yaptığına koca bir leke der temizlemek isterler bilirsin namus meselesi haline gelir benim namusum bende seninle Diyarı vurmak zorunda kalırım."ellerimi yumruk yaparken hızla masadan kalktım.

VİSAL (Töre serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin