ESKİ AŞK / PROBLEMLİ KOCA

20.8K 606 69
                                    

Hello bu bölüm geçen bölümle birlikte yazarken beni aşırı sarstı sanki olanları ben yaşıyormuş gibi hissettim. Kendimi biraz toparladığımda bölümün sonunu getirdim umarım beğenirsiniz :D

Yorum yapın lütfen Dildara sövmek bile olsa yorum yapın kdslsaşl

***

"İMDAT!"çığlıklarım kendi kulaklarımı bile uğuldatırken Dildar beni saçlarımdan tutup kökünden koparırcasına kendine doğru çekti. Kadındım ben doğru aramızda bir eşitlik olmalıydı ama onun da benim de farklarımız vardı. Onun cüssesiyle benim cüssem bir değildi ki ben nasıl ona karşılık verebilirdim ne o kadar eğitimliydim ne de o kadar bilek gücüm yoktu.

Konaktaki koşturmalar ve ayak sesleri bizim kapının önüne kadar geldiğinde kapının kilitli olduğunu açamamalarından fark etmiştim. Dildar beni kucağına doğru çektiğinde ne kadar ondan kurtulmaya çalışsam da başaramamıştım çenemi sertçe tuttuğunda morartana kadar sıkmıştı canım o kadar yanmıştı ki bir an çenemin kırıldığını sandım dişlerim birbirine batar gibi olmuştu.

Ellerimle yüzüne vurmaya çalıştım tırnaklarımla çizmek istedim ama bir işe yaramamıştı dışarıdakiler ise kapıya vurup ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. En sonunda Şervan ağanın sesi duyulduğunda Dildar tek eliyle sıkıca ağzımı kapattı.

"DİLDAR NE OLUYOR LAN?"Dildar derin bir nefes aldığında hafifçe seslendi.

"Yok bir şey baba Avzem fare görmüş ona bağırıyor ben hallediyorum."

"Kapıyı niye kilitledin oğlum."diyen Gülistan Hanımla birlikte bakışları bana dönerken tekrar konuştu.

"Fare kaçmasın diye."fare dediği bendim! Elini ağzımdan çekmeye çalışıyordum dişlerimle avucunu ısırmaya başladığımda bağırmamak için kendini zor tutmuştu sırt elini ısırmayı bırakayım diye göğsümü avuçlayıp sıktığında acıyla yutkundum ve yaşadığım dehşetle daha çok çırpınmaya çalıştım.

"Yatalım Gülistan yürü boş yere sıçradık yerimizden yüreğimiz ağzımıza geldi."diyen Şervan ağa ile birlikte herkes kapının önünden ayrıldığında gözlerimden yaşlar sicimle akıyordu. Dildar elini ağzımdan çekmeden beni çekiştirerek dolabın yanına kadar getirdiğinde dolabı açıp benim eşyalarımı kurcalamaya başladı.

Dolaptan mor bir fular aldığında ağzımı sıkıca bağladı ben ağzımı çözemeden bileklerimi arkamdan kendi kemeriyle bağladı. Beni yere ittiğinde oturup ayak bileklerimi de dolaptan aldığı diğer kemerle bağladı. Korkuyla yerimde titrerken bana yapacağı bir sürü pis şey midemi bulandırmaya başlamıştı bile.

Beni kucakladığında banyoya götürdü küvetin içine bıraktığında bileklerimi açmaya çalışıyordum çok sıkı bağlamıştı. Duş fıskiyesini eline aldığında suyu en soğuk tarafa çevirdi ve açıp üzerime tutmaya başladı. Soğuk suyun şiddetli ile donarken boğuk çığlıklar atmaya başladım yarım saate yakın beni soğuk suyla ıslatıp küveti doldurduğunda suyun içinde titreyerek ona bakıyordum o ise bu yaptığından zevk alıyordu.

Yavaşça küvetin kenarına eğilip oturduğunda alkol kokan dudakları ile şakağıma bir öpücük kondururken mırıldandı. "İyi geceler karıcığım."beni banyoda buz gibi suyun içinde bağlı bir şekilde bırakıp çıktığımda banyonun ışıklarını da söndürdü kapısını da kapattı.

Soğuk, karanlık, uğradığım şiddetin acısı, tacizin travması derken korkudan ısıtma tutmuş gibi tir tir titriyordum. Hiç bu kadar ileriye gidebileceğini düşünmemiştim bir insan bir insana neden böyle bir eziyeti reva görürdü ki? Gündüzleri en azından insan gibi görünüyordu ama geceleri alkolün verdiği o cesaretle istediği her şeyi yapabileceğini sanıyordu.

VİSAL (Töre serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin