ESKİ DEFTERLER

11.2K 389 6
                                    

Selam dün bölüm gelmedi bunun için üzgünüm. Dün aşırı fazla işim vardı ve de evde değildim geldiğim de çok yorgundum bölüm yazamadım. Aslında her gün çok fazla işim oluyor ama bölüm yetiştirecek bir aralık buldum sonunda :))

Boll boll yorum yapmayı unutmayın.

***

Aklımda bir çok düşünce vardı hepsiyle birden başa çıkmak o kadar zordu ki. Anlaşmalı boşanmayı kabul etmiştim ve Dildar kağıtları imzaladığında bende gidip şikayetimi geri çekmiştim. Dilekçe iletilmiş ve üç gün sonrası için mahkeme günü verilmişti. Üç gün daha Avzem Berazi olarak gezecektim ondan sonra eskisi gibi Avzem Zilan olacaktım.

Babamın soyadından da nefret ediyordum onun ailesine mensup olmaktan da ama boşandığım dakika da sırf soyadım değişsin diye gidip de Diyarla evlenemezdim. Her şeyin bir usulü vardı dün karakol çıkışı Dildarla karşı karşıya kaldığımızda suratında öyle bir ifade vardı ki ister istemez tüylerim diken diken olmuştu.

Dildardan korkuyordum o kağıtları mecbur olduğu için imzalamıştı kolay kolay vazgeçeceğe benzemiyordu. Onun adını bile duymak istemiyordum benden uzak şeytana yakın cehenneme direk olsun yeter. Benim asıl derdim daha göremeden adını bile bilemeden ölen anneciğimdeydi onun öylece ölmesi ve kaza olarak görülmesi çok canımı yakıyordu.

Bir karar vermiştim bu olayın dosyasını yeniden açtırmak istiyordum annemin intihar etmediğini onu babamın öldürdüğünü hatta Zeynonun annesini de onun öldürdüğünü herkes öğrensin ve o Azat ağanın nasıl bir zalim olduğunu öğrensinler istiyordum. Herkes ne olduğunu bilmeden hala babam olacak o adama minnet edebiliyorlardı aşiret büyükleri hariç babamın gerçek yüzünü öğrenen yoktu.

Ben annem ve Zeynonun annesi Nazlı ana için elimden geleni yapacaktım bunu annemle de konuştum olan bitene seve seve şahitlik edeceğini ama şahitlik etse bile tek başına işe yaramayacağını söylemişti o zamandan bu zamana delil mi kalırdı ama şahit kalırdı. Bu yüzden İstanbul'a gitmem gerekiyordu o zamanlar çiftlikle çalışanlar babaannem vefat ettiğinde İstanbul'a göç etmişti.

Annem söylemişti Ferah teyze diye bir kadın varmış o zamanlar babaannemin en iyi çalışanı tabi şimdi oldukça yaşlanmıştır. Onu bulmam gerekiyordu onu bulup annem ve Zeyno ana için şahitlik yapmaya ikna etmem gerekiyordu bu şekilde babam ülkeye dönse bile gireceği ilk yer kodes olurdu buda ona en güzel ceza olurdu.

O herif yurt dışına gönderilerek resmen kendine ödül almıştı o an abimin elinden gelen buydu ama ben cezasını çeksin istiyordum. Bu yüzden çantamı toparlamaya başlamış ve kendime internetten bir uçak bileti almıştım. Buradan İstanbul'a tek başıma gidip o kadını bulmak istiyordum davayı açmak için avukata dilekçe hazırlatmış ve mahkemeden gün almasını istemiştim.

Dün bunu da halletmişti benim boşanma dilekçemle birlikte dosya tekrardan açılmış ve tekrardan araştırma yapılmaya başlanmıştı. Mahkemesi de belliydi çantamı hazırladığımda sırtıma taktım ve odamdan çıktım annemlerle ve Zeyno ile vedalaştığımda konağın dışında beni bekleyen arabaya binmek için konaktan çıktım.

Arabanın kapısını açıp bindiğimde yanımda Ahmet abiyi değil de Diyar'ı görmek gülümsetmişti. "Diyar?"

"Bensiz nereye Avzemim."yüzümde koca bir gülümseme oluşturduğunda arabayı çalıştırdı. Ama havalimanına değil de farklı bir yere gelmiştik şirket arazisinin arka tarafına arabayla geçtiğimizde niye buraya geldiğimizi merak ediyordum ta ki helikopter pistinde pervanesi dönen uçmaya hazır bekleyen helikopteri görene kadar.

VİSAL (Töre serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin