Selam arkiler. Nasılsınız ben çok çok daha iyiyim size bir iyi bir kötü haberim var iyi haber bölüm başı biraz komik başlıyor kötü haber ortalarda aksiyona kafa göz dalıyoruz hadi bakalım :)
Kısa bir spoler: Diyar sen bizi yaktınnnnn!
Yorum yapmayı unutmayın :)
***
Bütün masa ölüm sessizliğine bürünmüştü kimseden çıt çıkmazken en çok şaşıranların içinde Fatma Hanımda vardı bakışlarını kızına çevirdiğinde Havin sadece önündeki tabakla oynuyordu. Bakışlarımı Mirto abime çevirdim utanmasa Dağhanın üzerine atlayıp onu parçalayacak gibi bakıyordu. Güzel başlayan yemeğin sonu fiyaskoya doğru gidiyordu yemeğin ardından herkes salona geçerken ben ve abilerim bahçede kalmıştık. Mirto abim tam Dağhana dalacaktı ki Diyar araya girip ikisini birbirinden uzaklaştırdı.
"Geberteceğim lan ben seni it oğlu it nereden çıktın geldin? Biz umudunu benden kessin diye uğraşıyoruz sen kızı karın yapıp konağa mı getireceksin?"dediğinde Dağhan kafasını salladı.
"Aynen öyle yapacağım."dediğinde yürek yediğini falan düşünmüştüm. "Havinle evleneceğim çünkü yanıma gelip bunu o istedi. Tanımadığı biriyle evlenmektense seninle evlenmek isterim dedi bende kabul ettim ama bir şartla. Tek bir yanlışında onu da alıp buradan gideceğimi bir daha da geri gelmeyeceğimizi söyledim oda el mecbur kabul etmek zorunda kaldı. Aslında bilerek onunla evleniyorum tamam inkar etmeyeceğim Havinden hoşlanıyorum ama asıl sebebim sizden uzak tutmak ne kadar gözümün önünde o kadar iyi."Dağhan haklıydı Havin gözden kaybolunca hiç iyi şeyler yapmıyordu.
"Bence Dağhan haklı hem gözümüzün önünde olsun hem de yabancı bir yerde olmasın hem sizi birlikte görmek ona ilk başta eziyet gibi gelse de en sonunda vazgeçmekten başka çaresi olmadığını anlar."diye mırıldandım.
"İnşallah Avzem yoksa bu iti gebertirim."dedi Mirto abi.
"Ya abi adamın adı var it diyip durma ya!"diye sinirle soluduğumda Dağhan beni kolunun altına almıştı. Mirto abimin sözlerini pek takmıyordu aslında ama olsun içten içe mutlaka dokunuyordur Mirto abim sinirle konağa gittiğinde Dağhana döndüm. "Sen Havinle başa çıkabilecek misin?"omuz silkti.
"Sen merak etme orası bende Havin bundan sonra tek bir kötülük yapmayı bırak benim haberim olmadan kimseye dokunamayacak bile."hafifçe göz kırptığında gülümsedim.
"İyi en azından Zilan konağında olacak."dedi Diyar. Kardeşi için içi rahattı zaten masa da da pek şaşırmışa benzemiyordu bence bunu aralarında planlamışlardı.
"Siz daha önce bunu konuştunuz mu aranızda?"diye mırıldandım.
"Konuşmadık Havin yanıma gelip böyle bir istekte bulunduğunda ben Diyara anlattım kabul edecektim zaten ama yine de haberi olsun istedim."dedi Dağhan.
"Hadi konağa girelim soğudu iyice hava dördüzler üşümesin."diyen Diyar ile kıkırdadım. Onun kolunun altına girdiğimde birlikte konağa girmiştik. Salona yöneldiğimizde Havin herkese kahve yapmak için mutfağa girmişti mutsuzdu ama yine de belli etmiyordu. Sıkıntıyla solurken elimi çeneme yasladım ve derince iç çektim. Ortamdaki gerginlik hat safadaydı abim ilk fırsatta Dağhana dalacak gibiydi zaten her fırsatı kolluyordu çocuğa dalmak için. Garibim Dağhan da hiç çıtı çıkmıyordu bazen onu çok tuhaf buluyordum.
Havin kahveleri pişirip getirdiğinde herkese dağıtmıştı kahveleri içtiğimizde bir Dağhana bu konaktan kız istememiştik onu da istedik tam olmuştu. Ortamı Barışın ağlama sesi böldüğünde Hewi kucağındaki barışla birlikte salona girip Barışı annesine vermişti ki Mirto abim sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL (Töre serisi)
ChickLit"Ben Zilan aşiretinin ağası Azad ağa! Kızımın yaşadığı bu rezilliği de onun onurunu da kurtaracağım ve bunu sadece bir hafta içinde yapacağım kızım Avzem Zilan'ı bir hafta içinde evlendireceğim."diyen babam ile gözyaşlarım bir kez daha süzüldü yanak...