Merhaba)
Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum:))
Keyifli okumalar❤
MEÇHUL
9.BÖLÜM
Leyla Mahir ile birlikte maktullerin arkadaşlarının ifadesini almak için iki kat yukarı çıktı. Ahşap kapıya ulaştıkları sırada kapı aniden açıldı ve içerideki öğrenciler yavaş yavaş dışarı çıkmaya başladılar. Koridor öğrenciler ile dolarken Leyla kontrolü Mahir'e bırakmıştı çünkü kendisi tam olarak kimlerle konuşması gerektiğini bilmiyordu. Mahir ise gelmeden önce maktulleri ve arkadaşlarını araştırmıştı.
Koluna dokunulduğunu hissedince gözlerini önünden geçen sarışın kızdan ayırıp sağ tarafa çevirdi. Mahir konuşmadan başıyla bir yeri işaret etti. Mahir'in gösterdiği kişi otuzlu yaşlarda, gözlüklü bir adamdı. Uzun boylu, fit bir yapıya sahipti. Saçlarını ensesinde toplamıştı. Mahir'in önünü kesmesiyle mavi gözleri ikiliyi buldu. "Buyurun?" dedi kaşları hafiften çatılırken.
Yanından geçen genç kızlar "İyi günler hocam," deyince yüz ifadesi yumuşadı ve sakin bir ses tonuyla "İyi günler çocuklar," diye karşılık verdi.
Kızlar uzaklaştığı gibi "Cinayet bürodan Başkomiser Mahir Barutçu," dedi Mahir, kimliğini gösterdi adama. Hemen ardından Leyla'yı işaret etti. "Komiser Leyla Karanfil."
Adam polislerin gelişine şaşırmamıştı. Aksine onları bekliyor gibiydi. Dudaklarını birbirine sıkıp top sakalını eliyle sıvazladıktan sonra derin bir nefes aldı.
"Buyurun konuşalım."
Mahir çatık kaşlarıyla adamı süzerken bir şey söylemeden peşine takıldı.
"Adım Volkan Yıldız. İngilizce ve kompozisyon derslerine giriyordum. Ahsen ve Ceylan'ın başına gelenlerden haberim var. Bize de ulaştı kötü haber."
"Ne gelmiş başlarına?" diye düz bir ses tonuyla sordu Mahir.
Volkan duraksayıp onun yüzüne baktı. "Ahsen'in Ceylan'ı öldürmesinden bahsediyorum," dedi ve başını hüzünle iki yana salladı. "Oysaki ikisinin iyi arkadaş olduğunu düşünüyordum."
"Ceylan'ın öldüğünü nasıl öğrendiniz ve Ahsen'in onu öldürdüğünü nereden çıkardınız?"
Volkan başını Leyla'ya çevirdi. Gözleri heyecanla büyüdü. "Yoksa öyle bir şey yok mu? Ben söylemiştim zaten. Ahsen arkadaşına zarar vermez demiştim."
Volkan hoca önlerine geldiği kapıyı yarıya kadar açmıştı ki Mahir elini ahşap kapının sert yüzeyine bastırıp hızla geri kapattı. "Komiser size bir şey sordu."
Mahir'in sert tavrı hocayı şaşırtmış gibiydi. Gözleri iki polisin arasında gidip gelirken kısa sürede toparlandı ve hafifçe güldü. "Kusura bakmayın bu aralar biraz yorgunum, dikkatim çabuk dağılıyor. Diğer hocalar konuşurken öğrendim. Ceylan'ın ablası Ceylan'ın arkadaşlarından birine söylemiş, arkadaşı da hocalara. Herkes Ceylan'ı Ahsen'in öldürdüğünü düşünüyor."
"Bunu sizden başka bilen var mı? Öğrencilerin haberi var mı?"
"Bilmiyorum Mahir bey," derken başını iki yana salladı Volkan. "Ben hiç kimseye bir şey söylemedim. Başkaları ne yaptı hiçbir fikrim yok."
Konuşmasını bitirdiği gibi gözleriyle kapıyı gösterdi. Açmak için Mahir'in elini çekmesini işaret ediyordu. Mahir birkaç saniye onun yüzüne baktıktan sonra elini kapıdan çekti.
Odaya girdiklerinde içerideki iki çocuk ayağa kalktı. "Çocuklar bize biraz izin verir misiniz?" diye sordu Volkan. İkisi de başını sallayarak onayladı onu. Kumral saçlı çocuk önündeki sandalyeyi kenara çekerken kısa boylu olan üstünde çalıştıkları ödevi bilgisayara kaydetti. Çocuklar odadan ayrıldıktan sonra içeride sadece üçü kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meçhul (ASKIYA ALINDI)
Misterio / SuspensoHer fail, suç mahalline birtakım izler bırakır ve buradan da kendisine bulaşan birtakım izleri üzerinde taşır. Kriminalist Edmond Locard'ın da dediği gibi, "Her temas iz bırakır." Çözülmeyecek cinayet yoktur, izleri doğru takip etmeyen polisler va...