MEÇHUL
Trafiği kapatan kaza ile etrafa insanlar doluşmaya başlamıştı. Olayı meraktan izlemeye gelen insanlar hareket etmeyi zorlaştırırken yavaşlayan arabalar da yeni kazalar için zemin yaratıyordu.
Beyaz arabadan dumanlar çıkarken Ateş'in arabasının yolcu kısmı içe göçmüştü. Arabanın içinde savrulan genç adam sızlayan omzunu tutarak çarptığı kapıdan uzaklaştı. Başını kaldırınca boynuna dayanılması zor bir acı girmişti. İnleyip etrafına bakındı. Gözleri yolun karşısındaki yaşlı adamı bulunca rahatlayarak nefesini dışarı verdi. Sol tarafına çevirdi başını.
Beyaz arabanın kapısı açıldı ve içeriden biri kendini yere attı. Volkan'ı bir kez daha kaybetmeyi göze alamayacağı için hareketlenip kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Etraftaki insanların meraklı bakışları arasında aksak adımlarla arabanın etrafında dolandı. Ona yardıma gelenleri reddederek düşe kalka kaçmaya çalışan Volkan'a yaklaştı.
Volkan başını çevirip onu birkaç adım arkasında görünce gözleri kocaman olmuştu. Ezilen bacağını arkasından sürükleyerek kaçmaya çalıştığında Ateş ayağını kaldırıp onun sırtına sert bir tekme atarak yüz üstü yere düşürdü. Asfalta düşen bedenini kaldıramadı Volkan. Genç polis yere çöküp dizini onun sırtına bastırarak hareket etmesine engel oldu ve belindeki kelepçeyi çıkardı.
"Volkan Yıldız," dedi kelepçeyi onun sağ bileğine geçirirken. "Ahsen Bilgin cinayetinden tutuklusun. Susma ve avukat tutma hakkına sahipsin. Gerçi pek bir etkisi olacağını sanmıyorum ama sen dilersen yine de bi' denersin." Diğer bileğine de kelepçeyi geçirip sıklaştırınca Volkan acıyla inlemişti.
"Ateş!"
Ateş başını yukarı kaldırıp ona doğru koşturarak gelenlere baktı. Etraflarını polis arabaları sarmıştı. Önde Mahir, hemen arkasından ise Egemen ve Beliz geliyordu.
"Masamı kendim seçerim başkomiserim," dedi Ateş gülerek.
Ona yetişince Mahir, "Egemen alın şunu," deyip Volkan'ı gösterdi. Egemen ve başka bir polis Volkan'ı götürürken Mahir, Ateş'in yanına çöküp, "İyi misin?" diye sordu. Elini uzatıp Ateş'in alnına dökülen saçlarını yukarı kaldırdı. Genç adamın kaşından süzülen kan çenesine doğru akmıştı.
Beliz'e başını çevirdiğinde kızın gözlerindeki korkuyu kalbinin en derininde hissetmişti. Ağlamak üzereymiş gibi duruyordu. "Ateş," diye fısıldadığında Ateş gülümsedi.
"İyi ki sen arabada değildin," dedi. "Yoksa şimdi beni kendi ellerinle gebertirdin." Beliz'i rahatlatmak için gülümsese de bedeni daha fazla dayanamadı. Gözleri kararırken yere düştü. Beliz onun başını yere çarpmadan kurtarıp dizlerine koydu.
"Komiserim! Ateş," diye korkuyla bağırdı Beliz.
"Tamam, korkma Beliz," deyip Ateş'i Beliz'in kucağından alarak kendine çeken Mahir, arkada duran polisleri yardıma çağırdı.
İki polisin yardımıyla Ateş'i dikkatli bir şekilde arabasına taşıdı. Beliz önceden arabaya oturmuştu. Ateş'in başını onun dizlerine koydular. Mahir şoför koltuğuna geçerken, "Egemen," diye seslendi.
İnsanları uzaklaştırmaya çalışan komiser ismini duyunca etrafına bakındı ve birkaç saniye sonra Mahir ile göz göze geldi. Mahir işaret parmağıyla havada küçük bir daire çizip, "Burası sende," dedi.
"Emredersiniz."
Mahir arabasını en yakın hastaneye sürerken Egemen olay yerinde kalmıştı. Bu sırada Leyla da evine ulaşmıştı. Gece geç saatlerde varmıştı eve. Herkes çoktan uyumuş, evleri büyük bir sessizliğe gömülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meçhul (ASKIYA ALINDI)
Tajemnica / ThrillerHer fail, suç mahalline birtakım izler bırakır ve buradan da kendisine bulaşan birtakım izleri üzerinde taşır. Kriminalist Edmond Locard'ın da dediği gibi, "Her temas iz bırakır." Çözülmeyecek cinayet yoktur, izleri doğru takip etmeyen polisler va...