Sevgilim işte
Buradasın
Tam karşımda
"Jeon Jungkook."
İlk aşk, ilk acı, ilk gözyaşı, ilk hayal kırıklığı..
Kim Taehyung yıllar sonra aynı acıyı aynı yerde bulduğunda, Jeon Jungkook karşısında duruyor ve güzel gülümsemesiyle ona bakıyordu. Gülümsemesi nasıl acıtıyordu kalbini bilseydi yine böyle güzel gülümser miydi?
Kalbi acıdı.
Gülümserdi.
"Nasılsın Taehyung?"
Dili tutulmuş gibi hissediyordu. Konuşmak, bir sürü soru sormak istiyordu fakat kelimeler dudaklarından çıkmıyordu bir türlü. Yıllar sonra onu karşısında gördüğü zaman anlamıştı ne kadar özlediğini. Jeon Jungkook tam karşısında duruyordu. Yıllar sonra sanki hiç gitmemiş gibi bir markette karşısına çıkıyordu.
"İyi." Hala susan arkadaşının yerine cevap vermişti Hoseok. "Sen nasılsın? Temelli döndün diye duymuştum." gülümsemiş ve kucağındaki çocuğu sıkıca tutmaya devam etmişti.
"İyiyim." dedi Jungkook gülümseyerek."Evet temelli dönüş yaptım. Taehyung senin oğlun mu?" diyerek çocuğun saçlarını okşadı.
Taehyung'un kalbi daha fazla acıdı.
Ben evlendim diye düşündü. Sen yoktun ve ben evlendim diye fısıldadı kendisine. O saçlarına dokunduğu çocuk Taehyung'un oğluydu. Tam ağzını açacağı sırada Hoseok'un sesiyle durdu yerinde.
"Hayır, benim oğlum" dedi Hoseok. "Çok tatlı değil mi? Bana benziyor tatlılığı."
Taehyung olduğu yerde donup kaldı. Şaşkınlıkla bakıyordu arkadaşına. Niyetinin ne olduğunu tahmin etmeye gerek yoktu elbette. Fakat Taehyung bir yalan üzerine nasıl devam edilir bunu tahmin edemiyordu. Hoseok oğlanın saçlarını öperek gülümserken birkaç şey daha bakan Yoongi'yi aradı gözleri. Ortalıkta görünmüyordu.
"Yani sen sonunda seninle evlenecek birini buldun ve baba oldun öyle mi?" diyerek gülmüş ve çocuğun saçlarını okşamaya devam etmişti Jungkook.
"Jeon!" Hoseok dudaklarını büzdü. "Benim baba olmayacağımı falan mı düşünüyordun? Baksana harika bir babayım. Ona şeker bile alıyorum."
Jungkook güldü.
Taehyung onun gülüşüne takılıp kaldı.
Hala aynıydı.
Hala güzel ve kibardı. Hala eskisi gibiydi.
Değişmemişti.
Daha sonra gözleri Taehyung'un gözleri ile buluştuğunda nefes almaya çalıştı. Jungkook şimdi o güzel gülümsemesi ile kendisine bakıyordu.
"Sen de evlendin mi?" diye sordu şefkatli bakışlarını onun yüzünde gezdirirken.
Taehyung bunu asla anlayamamıştı. Jungkook her zaman ona diğerlerine bakmadığı gibi şefkatle bakardı. Buna sevgi demeyi isterdi o zamanlar, fakat bakışları o kadar şefkat doluydu ki Taehyung buna sevgi diyemiyordu bir türlü. Kabul etmesi gerekirdi ki arkadaşlık da diyemiyordu onun bakışlarına.
"O ve Yoongi asla evlenemeyecekler bu gidişle." diyerek sadece Taehyung'un anlayabileceği sahte bir kahkaha atmıştı Hoseok.
Gerildiğini hissediyordu.
"Pekala." dedi Jungkook nefesini bırakarak. "Sanırım senin aksine Taehyung benimle konuşmak istemiyor Hoseok. Onu zorla konuşturamayız."
Kafasını salladı.