•15: Yıllar sonra yeniden•

743 189 77
                                    

Kim Taehyung hiçbir zaman yaramaz bir çocuk olmamıştı. Her zaman kendisini insanlara sevdirmeyi bilen bir çocuk olmuştu. O küçük ve kibar bir çocuktu. Ablasının, annesinin ve babasının küçük prensi olarak yaşamaya alışmıştı. Fakat her çocuk bir gün büyür ve bir zamanlar çocuk olduğunu unuturdu. En azından bazı çocuklar unuturdu.

Kim Taehyung unutan çocuklardan olmuştu. Küçük bir oğlan çocuğu iken hayatının nasıl olduğunu hatırlamıyor gibi görünüyordu. Ablasına bağlı olan o küçük çocuğun büyüdüğü zaman ablasını kaybetmesinin ne kadar korkutucu olduğunu anlardı..Eğer bir zamanlar nasıl bir çocuk olduğunu hatırlasaydı.

"Sana getirdiğim tostu yemedin mi?"

Taehyung kafasını yastıktan sadece bir saat sonra Jimin'in sesini duyduğu zaman kaldırmıştı. Genç oğlan gözlüklerini takmış ve eline aldığı peçeteye sardığı tostu uzatmıştı.

"Kahve ister misin?"

"Aç değilim." dedi Taehyung yataktan çıkmayarak. "Ama kahve isterim zahmet olmazsa."

"Zahmet olsa teklif etmezdim inan ki."

Taehyung gülümsedi. Bu gülümseme tamamen içten ve zorakilikten uzak bir gülümsemeydi. Jimin ve açık sözlülüğünün değişmemiş olması bu sefer onu yormaktan çok uzaktaydı. Jimin onu tanımıyor fakat zor bir anında olan sadece sınıf arkadaşı olarak bildiği  bu oğlana oldukça yardım ediyordu. Taehyung tüm kalbi ile bunun için ona minnettardı.

Jimin hazır kahveleri bardaklara doldurup, Hyunjin ile birlikte geldikleri ikinci günde yurda gizlice soktukları plastik su ısıtıcısından sıcak suları bardaklara doldurmuştu. Yurdun kuralları katıydı fakat yakalansalar bile ceza ya da uyarı almayacaklarına emindi. Yurt gizli su ısıtıcıları ile doluydu ve yönetmelik bunu biliyordu.

Taehyung sessizce kahve hazırlayan çocuğu izledi. Jimin ile yıllar boyunca yaşamadıkları şekillerde karşılaşmışlardı. Zor bir anında yeniden yanında Jimin olmuştu. Fakat Kim Taehyung kesinlikle genç oğlanı kullanmıyordu ve böyle bir niyeti yoktu. Geldikleri son durumda Taehyung eskiden nasıl olduğunu unuttuğu eşini yeniden öğreniyor gibi hissediyordu.

Jimin aynıydı.

Hala gözlüklerini takıyor, hala erken uyanıyor ve hala gün boyunca en sevdiği ve gelecekte paçavra olacak pijamalarını üzerinden çıkarmıyordu. Hala insanlara tanımıyor olsa bile yardım etmekten çekinmiyordu. Sigaraları olduğu gibi duruyordu ve Taehyung onun küfür ettiğini biliyordu. Fakat tüm bunlar ilk kez umurunda olmadı. Jimin burada tam karşısında elindeki kahve bardakları ile kendisine doğru geliyordu ve Taehyung gülümsedi.

"Senin bencil olduğunu düşünüyorum." dedi Jimin kahve bardağını uzatarak."Sunumu birlikte yapacak olmamıza rağmen bana sormadan sunumdan ayrılmak istedin mesela. Bu bir bencilliktir."

"Sana sormam gerektiğini mi düşünüyorsun?" Taehyung uzattığı bardağı alırken mırıldandı."Belki de kendime göre bir sebebim vardı. Senin önyargılı olduğunu düşünüyorum. Bu bir önyargıdır." dedi onu taklit ederek.

"Beni benim silahımla mı vuracaksın?"

"Baltanın sapı da ağaçtandır Jimin."

Güldü.

"Senin hala deli olduğunu düşünüyorum." dedi Jimin kendi kahvesini içmeden önce. "Bu konuda kararım kesin."

"Haklı sebeplerin var." gülümsedi. "Bazen artık ben de deli olduğumu düşünüyorum."

"Delisin." dedi Jimin gözlerini kısarak."Delisin ne yapsan yeridir."

Yeniden güldü.

Daha önce ne zaman Jimin ile gülmüştü? Bir yıl boyunca suskun bir adama dönüşmeden önce belki. Ya da onlar evlenmeden önce. Fakat işin doğrusu Kim Taehyung bunu hatırlamıyordu.

Young and in love||VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin