•Final: Anarkali yanıyor gök ağlıyor•

1.2K 195 200
                                    

Dikkat: Bölümü final boyunca Bts-Fake love ile okuyabilirsiniz.

Kaybetme korkusunu yaşamadığı sürece kimse tam anlayamaz birisinin değerini. Bir yerlerde nefes alıyor olduğunu bilmek köreltir belki korkuyu.  Kim Taehyung gözlerini büyük bir korku ile aralamıştı yıllar sonra. On yıldır birbirlerinin yanında olmuştular. Aynı evi, aynı hayatı, aynı yatağı paylaşmıştı ikisi. Bir kez için bile onu kaybedebileceği aklına gelmemişti. On yıl sonra ilk kez böyle bir korku ile yüzleşiyordu. Yıllar sonra ilk kez onu kaybetme ihtimali oğlanın kalbinin acı çekmesine sebep oluyordu.

Kim Taehyung bir hastane koridorunda yaralı bir kalp ile oturuyordu. Nefesi ciğerlerini yakana kadar koşmaya devam etmişti. Fakat ne kadar koşarsa koşsun kimse ona izin vermemişti odaya geçmesi için. Jimin duvarın diğer tarafında hareketsizce yatıyor, kalbi büyük bir savaşın içinde güçlükle çarpıyordu. Oğlan bunun kalbini parçalara ayırdığını hissediyordu. Anne ve babasını kaybettiği günde gibiydi. Onların kaybından sonra, şimdi bu korkuyu yeniden hissetmek gücünü elinden alıyordu. Her zaman yanında olan oğlanın yaşaması için dua etmek kalbine binlerce küçük iğnenin girmesine sebep oluyordu.,

"Taehyung.."

Omzunda hissettiği el ve duyduğu ses ile yanında oturan arkadaşına baktı. Koridorun sonunda duran büyük camlara baktı daha sonra göz ucu ile. Gök gürlemeye devam ediyordu hala. Fakat kimse oğlanın odaya geçip eşinin elini tutmasına izin vermiyordu. Onun gök gürültüsünden çok korktuğunu bağırmıştı. Karşılığında sakinleşmesi için iğne yapmışlardı oğlana. Tüm gücü elinden alınmış gibi duvara sırtını dayayarak oturuyordu. Jimin uyuyordu fakat Taehyung onun gök gürültüsünü duyduğuna, hissettiğine inanıyordu.

Yağmuru seviyorum ama ben çok korkarım gök gürültüsünden.

Nefes almaya çalışıyordu.

Sen yanımdayken gök gürültüsünden korkmuyorum.

Ama şimdi Taehyung onun yanında değildi. Elini tutmak, ona her şeyin geçeceğini söylemek istiyordu. Yanında olduğunu, o uyanana kadar bekleyeceğini söylemek istiyordu.  Jimin yağmuru severdi gök gürültüsünü değil. Taehyung ona sarılıp saçlarını okşamak istiyordu. Ancak o zaman oğlan korkusunu unuturdu.

Fakat onu odaya girmeden, kapı önünden görmesine bile izin vermiyorlardı.

"Jimin.." dedi zorlanarak kelimeleri dudaklarının arasından çıkarırken. "Gök gürültüsünden çok korkar Yoongi. Çocuk olduğu zamanlar babası onu ve kardeşlerini dövüp kapının önünde bırakıyormuş sabaha kadar. Bir gün yalnız başına cezalandırılmış. Yağmurlu bir gecede küçücük bir oğlan çocuğunu kapının önüne koymuş şerefsiz. Annesine ve kardeşlerine izin vermemiş ona yardım etmeleri için. Gök gürlemiş sabaha kadar. Gök gürültüsünden çok korkar." Duvara bakıyordu yanında oturan arkadaşı yerine. Jimin'in ona bu anısını anlatırken yüzünde olan hüznü hatırlıyordu. "Saçlarını okşayıp, sarıldığım zaman korkmazdı. Şimdi yalnız başına orada, öylece..çok korkuyordur."

Aldığı nefes ciğerlerine yetmiyordu. Zaman kimseye vermediği bir şansı ona verdi ise eğer; Neden her şey büyük bir karmaşanın içindeydi? Her şey neden yok olmak üzerine kuruluydu zaman için?

"Taehyung." dedi Yoongi oğlanın omzuna dokunarak. "Güçlü olmalısın. Kendini bırakırsan ona yardımcı olamazsın."

Güldü.

Fakat bu daha çok sonrası hıçkırıklar ile bitecek bir gülüş gibi görünüyordu.

"Ona şimdi de yardımcı olamıyorum. Kimse bana izin vermiyor Yoongi. Onu kapının önünden bile görmeme izin vermiyorlar. Ona yardım edemiyorum."

Young and in love||VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin