Yolu bulduğumu düşündüm
Saklanmak için bir yere ihtiyacım var
"Kazanmak için her defasında bir şeyleri kaybedeceksiniz."
Bayan Park tahtaya yazdığı kelimeleri tekrarladığı zaman, Taehyung gözlerini kelimelerin üzerinden ayıramadı. Bu kelimeyi daha önce de bu derste duyduğunu hatırlıyordu.
"Kazanmak için kaybetmemiz gerekir."
Birkaç gün önce bambaşka bir hayattan geri dönmüştü geçmişine. Şimdi her şey ona seçimini, kazanacaklarını ve kaybedeceklerini hatırlatmak ister gibi görünüyordu.
Kaybettiği neydi?
Gözleri diğer derste kendisini büyük bir boşlukta bırakan bedeni buldu. Gözlerini tahtada yazanlardan ayırmıyor, bakışları bir boşluktan daha fazlasını taşıyor gibi görünüyordu.
"Dersten sonra Diana ile kahve içeceğiz."
"Ne güzel." dedi bakışları arkadaşını bulurken. "İnatçısın ha bu konuda?"
"Beni kıymetlileriniz ile değil kulaklarınız ile dinleseniz ne kadar ciddi olduğuma şaşırmazsınız."
Taehyung nefesini bırakıp gülümsedi. Jung Hoseok eskiden inatçı ya da sürekli bu konuda konuşan birisi değildi. Birkaç kez Diana'yı arkadaşına bakarken yakalamıştı. Genç kız onun bakışlarını fark ettiği zaman kızararak bakışlarını kaçırmıştı. Konu arkadaşı olduğu zaman ne kadar vahşileştiğine şahit olduğu genç kadının utangaçlığını ilk kez yakalıyordu. Zaman Hoseok'a ve Diana'ya bir şans vermişti belki de.
"Başlama lütfen." dedi nefesini bırakıp arkadaşı gibi kitabına bakarak. "Hepimizin sorunları var."
Hoseok alayla güldü. "Evet." dedi omuz silkerek. "Okulun ilk haftası kendinize sorunlar yarattınız. Okul hayatınızdan daha başarılı geçecek sorunlarınız. Sizi düşündüğümü sanma. İkiniz de umurum dâhilinde değilsiniz. "
"Teşekkür ederim." Taehyung gülümsedi. "Bunu paylaşmasan kendimi eksik hissedecektim."
Hoseok ona bakarak güldü. "Arsızlığı ele aldın sen."
Güldü.
"Gençler." dedi Bayan Park gülümseyerek. "İktisat hayatınız boyunca size lazım olacak. O yüzden lütfen konuları hep birlikte eğlenceli hale getirelim. Tam bir bilginiz olmasa bile derse katılım yapmaktan çekinmeyin. Sorularınıza açığım."
Taehyung derin bir nefes alıp kadına baktı. Gelecekte onun bay Mino ile evlendiğini hatırlıyordu. İkisinin de sevilen hocalar olduğunu ve öğrencileri tarafından yakıştırılmaları evliliklerinde büyük paya sahipti. Jimin ile beraber düğünlerine gittiği zamanı hatırlıyordu. Jimin onlarla bağını koparmamış ve aynı yerde çalışmaya başlamıştı.
Yeniden Jimin'e dair bir şeyleri hatırlamış olduğunu fark ederek nefesini bıraktı. Artık bunu anlayabiliyordu. Altı yıl evli olduğu insana dair bir şeyleri zihninden silmek için biraz daha zamana ihtiyacı vardı. Birçok şeyi birlikte yaşadıkları için zihninde bunu sürekli oynatmak artık o kadar anlamsız gelmiyordu.
"Dersten sonra senine yurda geleceğim." dedi Hoseok hoca duymasın diye ona doğru eğilerek fısıldarken.
"Kahve içmeye gideceğim demiştin. Neden şimdi benimle geliyorsun?"
"Üzerimi değiştireceğim. Diana'yı kaldığı yurttan alacağım sonra."
"Anladım."
Kabul ediyordu ki, bir saat boyunca aralıksız İktisat ile tanışma kısımları oldukça sıkıcı ve yorucu geçmişti kendisi için. Fakat dersin sonuna doğru kafasını kaldırıp etrafına baktığı zaman sınıfında kendisi gibi olduğunu görmüştü. Jimin bile yorgun bir şekilde Bayan Park'ı dinliyor ve daha sonra defterine bakıyordu. Bunu kadın da fark etmiş olmalıydı ki, gülümseyerek sınıfa bakmış ve slaytı kapatmıştı.