Kesit

58 4 0
                                    

Rüya görüyor olmalıydım hayatımda iki kez üst üste kaybetmişliğim olmamıştı. Nedenlerin yakasına öyle bir yapışacaktım ki bana karşı olanlar her şeylerinden vazgeçecekler. Karşımda beni yok etmek için duran Leo'ya baktım. İcraata dökülmeyen sözlerinden bıkmıştım. Karşımda horoz misali kabarıyordu. 

"Siz beni nasıl buldunuz?"

Kırık türkçesiyle söylediği cümleye gülümsedim.

"Sizinle dalga geçeyim diye kasten mi yapıyorsunuz bunları."

Söylediğim cümleyle bir anlık duraksasada galibiyet kazanmışçasına hâla bana sırıtıyordu.

"Sen buralarda işler nasıl yürür unuttun galiba Çetinkor. Başına bela alacaksın."

Nefesimi dışarı vermemek için kendimi tuttum, bacak bacak üstüne atarak kendimi geri yasladım. Geniş koltukta kendimi olabildiğince rahat konuma getirdim.

"Leo, beni tanımıyor gibi davranıyorsun. Böyle yapmayacağımı bilirdin, başına bela aldın."

Leo bir anda ayağa kalktı, ellerini sert olduğunu düşünürmüşçesine masaya vurdu. Başka biri olsa korkabilirdi, bende gram duygu uyandırmıyordu. Sesi normalden fazla çıkıyordu.

"Dalga geçmeyi bırak öksüz." Kendini kontrol etmeye çalışıyor gibiydi. "Neden yaptın?"

Annemin olmamasını kullanıyordu, bel altı vuruyordu. Ağzından çıkan hiçbir kelime beni etkileyemiyordu. Hiçlik. Çoğu insan bu sözden sonra Leo'nun yüzüne güzel bir yumruk atabilirdi, kesinlikle benim tarzım değildi. Öksüzlük gerçeğiyle yeterince uzun zaman yaşayınca bağışıklık kazanıyorsun.
Yok sayılmak, fiziksel acıyla aynı hissi verirdi. Karşımda kıvranıyordu. Asla zafer gülüşü verdirmeyecektim. Zafer benimdi.

"Yaşam felsefem bu."

Sesim görüntümümdeki sertliğin aksine yumuşaktı.

"Çünkü öyle istedim ve oldu. Yapabiliyorum ve yaptım Leo." Elimi kapıya doğru uzattım.
"Şimdi terk et şirketimi." Şirketim kelimesine baskı yapmıştım. Ne de olsa artık benimdi.

Kapıda beliren Eylem'e baktım. Bir şey söyleyecek gibiydi. Bekletmeden kapıyı açtı. Yanıma doğru geliyordu. Leo önce bana ardından Eylem'e baktı. Burada daha fazla duramayacağını biliyordu. Hele ki Eylem'in yanında küçük düşmek en son isteyeceği şeydi. Leo bana bakmadan kapıya doğru ilerledi. Eylem'in yanında bir süre durdu, gözlerine uzun uzun baktı. İkilinin arasında ki gerilimden hat çekilebilirdi.

"Bu arada kıyafetin sana hiç yakışmamış Eylem. "

Eylem hoşuna gitmişçesine gülümsedi. Telefonunu çıkardı, not kısmına bir şeyler yazdı.

"Ah Leo not alıyorum, hep bunu giyeyim."

Cuma atarım artıkın bölümü.

Milyarderin Vekili III Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin