2. Bölüm | Görev

881 101 52
                                    

(Oy ve bol bol yorum atar mısınız? Teşekkür ederim.)

"Ne oldu bana?"

[Tebrikler, Artık bir beta kullanıcısınız.]

-Ne?!

Can önündeki hologramı sindirememişti. Kafasını bir yere çarptığı için böyle şeyler gördüğünü düşünmeden edemiyordu. Bir süre sonra bir şekilde önündeki hologram kaybolmuştu.

"Çok fazla oyun oynayan biriyim diye kafamı vurunca oyundan paneller falan mı görmeye başladım ki?"

Can bunu anlamaya çalışırken kapının açıldığını fark etti. Kapıdan hemşire girmişti, arkasında ise annesi ve kardeşi vardı. Biraz bakınsa da babasını görememişti.

"Her zamanki gibi babamın umurunda değilim..."

Bu sırada Can'ın annesi oturmakta olan Can'a koşarak sarıldı. Endişeli bir ses tonuyla,

-Oğlum iyi misin?

-E-evet, sanırım iyiyim.

-Sanırım da ne demek bir şeyin var mı söylesene!

-Ta-tamam bir şeyim yok. Şimdi boynumu bırakır mısın? Nefes alamıyorum.

Can'ın boynunu bırakıp yanına oturmuştu. Endişeli bir şekilde Can'a bakıyordu.

-Ne oldu hatırlıyor musun?

-Iıı, şey... Bir taş gördüm ve elime alınca elimde patladı sonrasında ise bayılmışım. Başka bir şey hatırlamıyorum.

-Ambulansı çağıranların dediğine göre bir gök taşı varmış olay yerinde. Ama sıradan bir göktaşı olduğunu ve hiçbir değişikliği olmadığını da söylediler yani endişelenmenize gerek yok.

-Peki, oğlum ne zaman hastaneden çıkacak?

-Birkaç hafta gözetim altında tutacağız.

-Neden?!

-Göktaşı ne kadar normal gözükse de oğlunuzun sağlığında bir soruna neden olmuş mu kontrol etmemiz gerekiyor. Endişelenmenize gerek yok sadece önlem olsun diye böyle bir şey yapacağız.

-Anladım hemşire hanım...

Can'ın annesinin yüzü düşmüştü. Ayrıca odaya girdiğinden beri Ceylin de üzgün bir şekilde abisine bakıyordu. Her zamanki soğuk bakışları yerinde bu sefer ki bakışı abisine acıdığını haykırıyordu.

-Ceylin abine acımana gerek yok abinin hiçbir şeyi yok.

-İyi.

Ceylin kafasını başka yöne cevirdi.

-Neyse hastayı dinlenmesi için rahat bırakalım.

-Tamam. Can kendine dikkat et. Arada beni aramayı unutma. Senin için endişelenmek istemiyorum.

-Tamam anne, endişelenmene gerek yok.

Hemşire, Ceylin ve annesi odadan çıktı. Can oturur pozisyondan yatar pozisyona geçti. Düşünceli bir şekilde tavanı izliyordu.

"Gurur duyusalı biri olmak için her şeyi yapmaya hazırım. Sadece gurur duyulacak biri olmak istiyorum. Sadece biraz gücüm olsa ve zorbalığa direnebilseydim... Ya da şehirdeki zengin ailelerin çocuğu olsaydım... O zaman gurur duyulan biri olabilir miydim acaba?"

Can bunları düşünürken bir anda gözünün önünde çıkan paneli gördü.

[Beden "Oyuncu" olmak için fazla zayıf.]

Oyuncu - Ölü HükümdarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin